0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – İstanbul’da Anadolu Ajansının (AA) Küresel İrtibat Ortağı olduğu, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen “Gazze’den Sonra Milletlerarası Hukuku Yine Düşünmek” konferansına katılan Rajagopal, İsrail’in Gazze’ye yönelik ataklarına ait değerlendirmelerini AA muhabiriyle paylaştı.

• Eski BM Filistin Raportörü Falk’a nazaran Gazze, milletlerarası hukukun yetersizliğinin en makûs örneği
• Eski BM Filistin Özel Raportörü Lynk’ten “İsrail işgali tümüyle yasa dışıdır” yorumu
• İnsan hakları aktivisti Prashar: İsrail ve ABD memleketler arası hukuku tekrar yazmaya çalışıyor
• İnsan hakları avukatı Deek, soykırımın amacının tüm dünyadaki Filistinliler olduğunu söyledi

Rajagopal, İsrail’in Gazze’de yaptıklarını yüksek sesle eleştiren, İsrail’i her kezinde kınayan ve somut adım atan Global Güney ülkelerinin gücünü göstermek için geçmişten örnekler verdi.

1970’lerde Global Güney’in seferberlik gayesi olan Güney Afrika’ya işaret eden Rajagopal, Güney Afrika’daki apartheid rejiminin devrildiğini anlattı.

Rajagopal, ekonomik yaptırım yahut ticari ambargo üzere birçok tedbirin İsrail’e karşı da alınması gerektiğini belirterek, “O da neden devrilmesin? BM Kaidesi’nin her ülküsüne karşı duruyor, BM çalışanını istediği yerde öldürüyor ve dahası BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) terör örgütü olarak niteliyor.” dedi.

“Sanırım artık bir çeşit dönüm noktasındayız”

İsrail’in BM’nin bir modülü olmak istemediğini aktaran Rajagopal, “O halde rejimini devirelim. İsrail’i kovmayalım fakat devirelim. Bu durum, ABD’nin vetosu nedeniyle engellenen BM Güvenlik Kurulunun onayıyla olmaz fakat Genel Konsey ile yapılabilir.” diye konuştu.

Rajagopal, BM Genel Konseyinde İsrail’e karşı ekonomik yaptırımlar yahut silah ambargosu üzere kararların çıkabileceğini vurgulayarak, “Genel Konseyin bu yetkileri var. Buradaki soru şu; Genel Heyette çoğunluğu oluşturan ve açıklamalarında İsrail’i kınayan Global Güney ülkeleri BM Mukavelesi çerçevesindeki sahip oldukları gücü neden kullanmıyor?” sözlerini kullandı.

Eninde sonunda İsrail’in yaptığı tüm ölümcül hareketlerin hesabını vermek zorunda kalacağını belirten Rajagopal, “İsrail için hesap gününün geleceğine mutlaka inanıyorum. Milletlerarası Adalet Divanının bulguları ve İsrail’in meşruiyetini kaybetmesi nedeniyle davranış değişikliğinin geleceğinden son derece umutluyum.” dedi.

Rajagopal, İsrail’deki radikal Siyonizme karşı seferberliğin son 15 yılda arttığına işaret ederek, “Sanırım artık bir cins dönüm noktasındayız. Hesap verme günü çabucak gelmese de İsrail ve siyasetlerinin sonsuza kadar sürmeyeceği aşikardır. Bunun kesinlikle bir sonu olacaktır.” diye konuştu.

Muhabir: Serdar Dincel,Muhammet Tarhan,Lejla Biogradlija