Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’daki Osmanlı mirası Gazi Hüsrev Bey Medresesi, 486 yıllık eğitim geleneğini devam ettiriyor.
Osmanlı padişahlarından Sultan 2. Bayezid’in torunu Gazi Hüsrev Bey tarafından 8 Ocak 1537’de kurulan Gazi Hüsrev Bey Medresesinin Müdür Yardımcısı Halim Husic ve mezunlarından Bosna Hersek İslam Birliği Vakıflar Müdürü Senaid Zajimovic, medreseyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazi Hüsrev Bey Medresesinin Müdür Yardımcısı Husic, medresede 1973’te eğitime başladığını, ardından Saraybosna Üniversitesi İslam Bilimleri Fakültesine kaydolduğunu, üniversiteden mezun olduktan sonra bitirdiği medreseye dönerek çalışmaya başladığını söyledi.
Medreseyle 50 yıllık kopmayan bir bağı olduğuna dikkati çeken Husic, “Gazi Hüsrev Bey tarafından 8 Ocak 1537’de inşa ettirilen medrese, 486 yıldır, aralıksız eğitim vermeye devam etmekte. Gazi Hüsrev Bey Medresesi, yaşanan yangın, sel, savaş gibi tüm zor şartlara rağmen çalışmalarına devam etti.” dedi.
Husic, “Medrese neredeyse 500 yıldır süreklilik halinde eğitime devam etmekte ve kurucusu Gazi Hüsrev Beyin Vakıfnamesinde de yer aldığı gibi içinde bulunduğu döneme ve şartlara uyum sağlamakta.” ifadelerini kullandı.
Medresede doğa bilimleri, sosyal bilimler ve yabancı diller gibi genel derslerin yanı sıra kıraat, tefsir, hadis, fıkıh, akait ve ahlak gibi birçok teknik dersin de verildiğini aktaran Husic, medrese mezunlarının, diğer tüm lise düzeyinde eğitim veren kurumlardan mezun olan öğrenciler gibi istedikleri fakültelerde okuma şansına sahip olduklarını kaydetti.
Husic, “Medresede, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra, sosyalizm sürecinde bir müddet, 10-15 kadar az öğrenci bulundu ancak bu sayı 70’lerden sonra giderek arttı. Bosna Hersek’teki savaşın ardından takip ettiğimiz kadarıyla, 500 kadar mezunumuz oldu. İçinde bulunduğumuz bu yılın ilk dönemini 457 öğrencimiz tamamladı ve bunlardan 120’si bu yıl mezun olacak.” diye konuştu.
Gazi Hüsrev Bey Medresesi mezunlarından, 1969 doğumlu, 1988’de medreseyi bitiren Zajimovic ise ailesinin geleneksel bir yapıya sahip olmadığını, tanıştığı iki imam vesilesiyle medreseyi sevdiğini ve medreseye kaydolmaya karar verdiğini ve kendisinin akrabaları arasında medrese mezunu olan ilk kişi olduğunu anlattı.
“Aile bireylerim Sosyalist Parti üyeleriydi ve bu yüzden benim medreseye kaydolmamı asla beklemiyorlardı. Altı amcam medrese okumama karşıydı ve ağabeyim, annem ve komşularımızla bir araya gelerek o dönemde çok popüler olan askeri okula kaydolmam konusunda öneride bulundular ancak ben medreseye gitme konusunda sağlam bir şekilde karar almıştım ve kendime bu okulu ve bu yolu uygun görmüştüm.”
Medresede okuduğu yıllarda neredeyse tüm eski Yugoslavya’dan öğrencilerle birlikte aynı yurtta kaldığını vurgulayan Zajimovic, medresenin bu yönüyle iyi bir özelliğe sahip olduğunu ve birlikte okuduğu arkadaşlarıyla irtibatlarının aradan yıllar geçmesine rağmen bitmediğini ifade etti.
“Biz, sosyalist sistemdeki ‘toplumsal değişikliklerin’ öncüsü ve tanığı olan nesildik. Medreseyi bitirmemizin ardından hem Yugoslavya’da hem de Bosna Hersek’te büyük değişiklikler oldu. Sosyalist yapıdan demokratik sisteme geçiş süreci, yeni siyasi partilerin ortaya çıkması ve toplumsal ilişkilerin çözülmesiyle, Bosna Hersek’te İslam ve Müslümanlar ve dolayısıyla medreseden henüz mezun olan bizler daha sonrasında hayatımıza etki edecek ‘özgürlüğü’ hissetmeye başladık. Bu sayede birçoğumuz gerek Bosna Hersek’te gerekse yurt dışında üniversite eğitimi aldık.”
Zajimovic, “1537’ten itibaren, tüm şartlara rağmen aralıksız şekilde eğitim vermeye devam etmiş, tüm siyasi sistemlere rağmen ayakta kalmış ve hatta ülkedeki son savaştan da güçlü çıkmış olması Gazi Hüsrev Bey Medresesi’nin ne kadar güçlü ve önemli olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.
Bosna Hersek’te 16. yüzyılın ilk yarısında 20 yıl boyunca Osmanlı’nın sancak beyliğini yapan Gazi Hüsrev Bey, inşa ettirdiği cami, medrese, kütüphane, saat kulesi, çarşı, han ve dükkanlarla o dönemde mütevazı bir kasaba olan Saraybosna’nın şehirleşmesinde en önemli adımları attı.
Gazi Hüsrev Bey Vakfının arşivindeki belgelerde medresenin Selçuk Hatun anısına oğlu Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırıldığı, medresenin ilk olarak “Selçukiye” adıyla da anıldığı ifade ediliyor.
Medrese, çatısının kurşun olması nedeniyle halk arasında “Kurşunlu Medresesi” diye de biliniyor, ülkedeki birçok önemli din ve devlet adamının yetiştiği bir eğitim yuvası olma özelliği taşıyor.
Tarihi medresenin kapısında “Bu bina bilimi ve Allah sevgisini dualarla arayanlar için yapıldı. Dinin savunucusu Gazi Hüsrev, iyi niyetin kaynağı ve adaletin gururudur.” yazısı yer alıyor.
Osmanlı’nın Bosna’daki ilk sancak beyi İshakoğlu İsa Bey, “Saraybosna’nın kurucusu” diye nitelendirilirken, Gazi Hüsrev Bey de Saraybosna’nın şehir ve ticaret merkezi olmasını sağlayan isim olarak tarihi kayıtlara geçti.
Gazi Hüsrev Bey’in Saraybosna’ya bıraktığı en önemli eserlerden medrese, 486 yıllık geçmişiyle tarihe tanıklık etmeyi sürdürüyor.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
9 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce