Türkiye’nin her alanda olduğu gibi balkan ülkelerine eğitim, bilim ve araştırma alanında da olan ilgi ve faaliyetlerinin, her geçen gün biraz daha artıyor olmasını görmek, balkanlarda yaşayan kardeş, soydaş ve akrabalarımız için olduğu kadar, hiç kuşkusuz oralarla bağımız olan bizleri de her geçen gün biraz daha umutlandırıyor.
Hükümetin aktive edilmiş, gerçekçi, risk alabilen ve harici politikanın olmazsa olmazı mütekabiliyet esasına göre yürütülen dış politikası sayesinde gerçekleşen bu olumlu değişimin, git gide somut bir hal alması, Türkiye gemisinin balkanlara demir atmasına son derece yardımcı olduğu inkâr edilmeyecek bir gerçektir. Belki farkında değiliz ama balkan ülkeleri de en az Türkiye ve belki ülkemizden daha hızlı bir değişim içindedir. Hırvatistan’ın A.B ye Türkiye’den önce alınıyor olması ve birçok balkan ülkesi vatandaşlarına A.B de vizesiz seyahat veya serbest dolaşım hakkı tanınması, yine bu ülkelerin ticari mallarının A.B de dolaşımı konusunda birlik tarafından destek verilmesi, bu ülkelerdeki değişimin ülkemizden daha hızlı olabileceğinin en önemli göstergeleridir. Türkiye’nin kendi içinde gerçekleştirmek istediği değişim sürecinde statüko, adet ve alışkanlıklarla mücadele ederken, bir yandan da, dış politikada aktif kalarak, dünya siyasetindeki konumunu korumaya ve güçlendirmeye çalışıyor olması, dış işleri için bir takım zorlukları da ortaya çıkardığı gözden kaçırılmamalıdır. Balkanlara yönelik siyasetin yürütülmesinde, dışişlerinin balkan politikalarındaki muhatabının sadece balkan ülkeleri olmadığı, Rusya, A.B ve A.B.D nin de önemli muhataplar olduğu göz önüne alındığında, hiç şüphe yok ki Türk özel girişimcileri ve sivil toplum kuruluşlarının dışişleriyle koordineli çalışmalar yürüterek balkanlardaki Türkiye varlığına katkı sağlamalarını gerektirmektedir.
Geçtiğimiz günlerde başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Bosna-Hersek ziyaretinde, başkent Saray Bosna’da bir Türk yatırımı olan uluslararası Sarajevo üniversitesinin açılışı yapıldı. Devletin Başbakan, bakan ve milletvekili düzeyinde temsil edildiği bu açılışa İzmir’in değerli kanaat önderlerinden ve Bosna-Hersek fahri konsolosu Sayın Kemal Baysak ve Balkan Stratejik Araştırma Merkezi başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Sayın Rıfat Sait’inde katılması, balkanların hem ülkemiz hem de şehrimiz açısından önemini gösteren bir resim olmuştur. Yapılan bu ziyaret sırasında uluslararası Sarajevo üniversitesi ılıca kampusü’nün açılışının yanı sıra 1. uluslararası yatırım konferansı nedeniyle bir dizi etkinliğinde düzenlenmesi ve bu etkinliklere aynı önemli kadronun katılım sağlaması umut verici gelişmelerdir.
Bosna-Hersek konusunda Türkiye’nin hassasiyetinin yanı sıra İzmir’in ön alıyor olması, şehrimizdeki diğer sivil toplum kuruluşları ve Yüksek Öğrenim Kurumları içinde bir hedef tespit etmelidir. Başta EGE ve 9 EYLÜL üniversiteleri olmak üzere Bosna-Hersek’in bilim ve eğitim kurumlarıyla hızlı ve etkin çalışmalara imza atmaları, Türkiye’nin balkan politikalarına yeni temel ve alanlar kazandıracağı muhakkaktır. Özellikle Muhacir kenti olan İzmir’in bu konuda üzerine düşen katkıyı her alanda ve bil-hassa bilim, eğitim ve AR-GE alanlarında hısımlığı bulunan balkan ülkeleriyle dayanışması Türk dış politikasına rehperlik edecektir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
24 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce