Başkent Gündemi’nin bu haftaki konuğu Büyük Anadolu Birliği Genel Başkanı ve ÇEMA Eğitim Kurumları Genel Müdürü Yusuf Çelik. Konumuz Anadolu kültürünün yaşatılmasını, bilinçli bireylerin yetişmesini ve genç bireylerin eğitilmesini ön planda tutan Büyük Anadolu Birliği ve binlerce insana hizmet veren ÇEMA Eğitim Kurumları’ydı.
Büyük Anadolu Birliği 1200 derneğin bir araya gelerek oluşturduğu, çok geniş bir aile olarak nitelendirebileceğimiz bir birlik. Genel Başkan Yusuf Çelik Büyük Anadolu Birliği’ni ve çalışmalarını Balkan Günlüğü’ne anlattı:
Büyük Anadolu Birliği’nden bahseder misiniz?
Büyük Anadolu Birliği’nin kuruluşu eğitim kurumlarımızdan mezun olanlardan bir dernek kuralım fikriyle başladı. Şu ana kadar 10 bin kişi eğitim kurumlarımızda eğitim görmüş. Bu derneğimizi ilk olarak “ÇEMA Eğitim Kurumları Mezunları” olsun dedik ama daha sonra ismini biraz güzelleştirelim, kapsamını biraz daha artıralım ve kapsamlı, herkesi kucaklayan, birlik ve beraberliği sağlayan, büyük işler başaran bir isim olsun istedik ve “Büyük Anadolu Birliği” adı altında toplandık. Büyük Anadolu Birliği ismi sadece ÇEMA eğitim birimlerini kapsayan bir isim olmaktan çıktı ve tüm dernekleri, kapsayan bir isim oldu. Ve 2005 yılında derneğimiz kurulmuş oldu.
Büyük Anadolu Birliği ne yapar?
2005 yılında kurulduk ve ilk yaptığımız işte il il Anadolu Festivali Projemiz oldu. Bu projeyle her ile bir stant koyduk. 81 ili bir araya aldık. Hatta Anadolu kültürünün ulaştığı her yer projemize dâhil olsun istedik. Kıbrıs ‘ı dâhil ettik. Doğu Türkistan derneklerimiz vardı onları dâhil ettik. Uluslararası bir etkinlik oldu. Stantlarda her il kendi kültürel değerlerini tanıtırken, yan tarafında da Akdenizliler Gecesi yaptık, Karadenizliler Gecesi yaptık, Egeliler Gecesi yaptık… Böyle her bölgeye günlük, kültürel faaliyetler yapıldı. Sık sık bir araya geliyoruz. Kültürel çalışmalarımız panellerimiz var. Yazın tüm derneklerimizle bir araya gelip piknik yapıyoruz. 5 bin kişi çadırlar kuruyoruz-yöresel olarak dernekleri ayırıyoruz. Her ilin çadırı oluyor. Herkes kendi çadırında toplanıyor, tanışıyor, güzel bir organizasyon oluyor. Önümüzdeki günlerde de harikalar diyarındaki anfi tiyatroda piknik yapacağız hem halk aşıklarımız katılacak hem 150–200 yazarımız gelecek kitaplarını imzalayacaklar. Burada tabi futbol turnuvası, tavla turnuvası gibi eğlencelerimizde var.
Yeterli mi? Yoksa bu tür çalışmalarınız devam ediyor mu?
İlerde de şöyle bir projemiz var tüm derneklerimizi bir binada toplamak ve girişte de her ilin kendi ürünlerinin satışının yapıldığı bir projemiz var.
BALKANLAR’DA YAPIMIZ İÇERİSİNDE
Büyük Anadolu Birliği. İsminden de anlaşılacağı gibi Anadolu’yu temsil ediyor ama bizim önemli bir parçamız olan Balkanlar’ın yeri nedir bu birlikte?
Ankara’da Balkan göçmenleri derneklerimizde var bu birlik içerisinde. Ankara başkent olmasından dolayı birçok dernekle iç içeyiz. Ama şu an yöresel dernekler ön planda Adana’dan tutunda Çorum’a Tekirdağ’a kadar derneklerimiz mevcut. Kayseri Anadolu Birliği, Çorum Anadolu Birliği gibi. Bunun yanında belirttiğim gibi Azerbaycan, Doğu Türkistan, Balkan dernekleri var. Bunların yanında Kırım Türkleri derneğimiz var. Her türlü kültürel, yöresel faaliyet içinde bulunuyoruz.
Balkan ülkelerine ziyaretinizi oldu mu? Gerek bireysel olarak gerekse de Büyük Anadolu Birliği olarak?
Avrupa ülkelerine ziyaretimiz oldu ancak Balkan ülkelerine şuana kadar bir ziyaretimiz olmadı ama inşallah nasip olurda gideceğiz. Bizim için oralarda ayrı bir önem arz ediyor. Zaten birkaç kez planladık ama gitmek nasip olmadı.
ÇEMA Eğitim Kurumları olarak çalışmalarınız nasıl? İhtiyacı karşılayabiliyor musunuz?
ÇEMA Eğitim Kurumları ve Büyük Anadolu Birliği ile anlaşmalı güzel bir çalışma hazırladık. Biz öğrencilerimize burs yerine kurs sloganıyla MEB onaylı bilgisayar kursları veriyoruz. Bu belge günümüzde birçok kamu kurumunda istenmekte. Yine günlük yaşamda kullandığımız temel bilgisayar programları gösteriyoruz. Bunun yanında bu belgelerin sağladığı birçok avantajı var. Büyük Anadolu Birliği, 1200 dernekten oluşuyor ve derneklerimiz ihtiyacı olan arkadaşları gönderiyor bizlere. Bizlerde mevcut laboratuarlarımızda yardımcı oluyoruz. Ankara’daki tüm derneklerimize bu imkânı açtık. Ayda 1000 tane öğrenciyi mezun edecek bir kapasiteye sahibiz ve geçen dönem 10 bin öğrenciyi mezun ettik. Tabi sadece bilgisayarla sınırlı değil bunun yanında İngilizce kurslarımızda var. Bu projelerimizi tamamen kendimiz yapıyoruz iş-kur desteği falan olmadan kendi öz kaynaklarımızla. Geçtiğimiz günlerde engellilere yönelik bir bilgisayar kursumuz oldu İŞKUR ile ortaklaşa bir çalışma ama katılım sayısı azdı. İş-kurla ortaklaşa bir çalışma olduğu için biz donanım verdik İŞKUR’da katılımcılara 400 TL gibi ücret ödedi.
Gazetemiz için hazırladığınız bir kampanya var. Biraz ona değinelim.
Sizin gazetenize özel bir kampanyada düşündük. Ankara’da gazetenizle birlikte bize veya size vermiş olduğumuz kupon çeklerle gelen herkese sorgusuz sualsiz 2 ay süren eğitimlerini ve sertifikalarını vereceğiz. Bu bir kampanya, eğitim kalitesi düşük olur diye kesinlikle düşünülmesin. Gazetenizle gelen herkes burada eğitimini en iyi şekilde alacaktır, sertifikasını alacaktır. Hafta sonu –hafta içi kendilerine uygun saatte gelecekleri bir alternatif sunuyoruz. En yakın sınavımızda ocak ayında gelmek isteyen arkadaşlara buradan duyuralım.
Bazen trans kripte bu ders görüldü olarak gözüküyor, bu geçerli diyorlar birçok yerde bu arkadaşlar mağdur oluyor. Herkes bu bilgisayar sertifikasını bir şekilde almalı ve dosyasına koymalı. Bu konuda Balkan Günlüğü’de bir aracı olsun dedik.
Büyük Anadolu Birliği’nin Balkan Dünyası’na bakışı nasıl?
Büyük Anadolu Birliği 2005 yılında kuruldu. 1 yıldır konfederasyonuz ve yeni yeni komisyonlarımızı oluşturuyoruz. Komisyonlar içerisinde Türk Cumhuriyetleri komisyonumuz var. Bunlar onları temsil ediyor. O alanda çalışmalarını sürdürüyor. Şimdi 1200 dernek dedik. Biz Büyük Anadolu Birliği olarak ta Balkanlarımıza soydaşlarımıza sahip çıkağız.
Sağlık Komisyonu, yerel yönetimler komisyonu, engelliler komisyonu gibi komisyonlarımız var. Bu komisyonlarda artık branşlaşma şeklinde devam ederek daha kaliteli çalışmalar ortaya koymaya çalışmakta. Geçenlerde Dedeman’da İzmir milletvekilimiz Sayın Rıfat Sait’inde katıldığı “Bir Balkan Faciası” faciası adlı panele katıldık. Bunu yapanlar böyle çalışmaları ortaya koyanlar dernekler bizde konfederasyonumuz olarak bu çalışmaları destekliyoruz. Balkanlar hakkında birçok şey bilinmiyor. Bizler bazı şeylere tam sahip çıkamıyoruz. Tarihimizi unutmamak şartıyla bu önemli bir nokta; kin, düşmanlık gütmeyeceğiz, çekilen acıların kişilere aktarılması, canlı tutulması önemli ama vekilimizde belirttiği gibi kin güden kavga eden olmak yerine tarihimizi bilerek ticaretimizi yapalım, ilişkilerimizi devam ettirelim. Tabii ki oradaki soydaşlarımızla birlikte olacağız.
Büyük Anadolu Birliği yani bir sivil toplum kuruluşu olarak ülkemize Anadolu Kültürü’ne sahip çıkıyorsunuz. Balkanlarda Anadolu kültürünün ulaştığı önemli bir yer…
Biz Anadolu olarak vakıf kültürüyle büyümüş kültürüz. Özellikle Anadolu kültürünü yansıtan birçok eserimiz var. Birçok vakıf eserlerimizde tadilat ile canlandırıldı. Bu Türkiye’de tabi ki önemli, ama bu Osmanlı kültürünün gittiği balkanlardaki eserleri de korumak bir o kadar önemli. Bunun için yapılan özel çalışmalarda var. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bizde bazı kurumları bu yönde tevsik ediyor yönlendiriyoruz.
SİVİL TOPLUM KÜLTÜRÜ YENİ YENİ OLUŞUYOR
Peki ülkemizde sivil toplum kuruluşlarına yeteri kadar önem veriliyor mu?
Ülkemizde sivil toplum kültürü yeni yeni oluşmaya başlamış. Avrupa’daki gibi değil. Buda daha öncekilerin proje üretememesinden veya kurulan sivil toplum örgütlerinin kahvehaneye dönüşmesinden kaynaklanıyor. Faaliyet yok. Biz bu yönde çalışmalarımızı hem yapıyoruz hem de yapılan çalışmalara destek veriyoruz.
Hem 1200 derneğin bir araya geldiği Büyük Anadolu Birliği’nin Genel Başkanlığı’nı yürütüyorsunuz hem de ÇEMA Eğitim Kurumları gibi büyük bir eğitim kurumunun başındasınız. Biraz özel hayatınıza girebilir miyiz?
Ailem çiftçilikle geçimini sağlayan bir aileydi. Biz 18 öz kardeşiz. Öz diyorum çünkü aynı anne-babadanız, aşiret falanda değiliz. Ben ailenin en küçüğüyüm ve hepimiz üniversite mezunuyuz. Ankara’ya üniversite okumaya geldim. Burada bilgisayar kursuna gittim. Baktım dersleri daha iyi anlıyoruz, dersleri daha iyi takip edebiliyoruz. Böyle bir yer açalım dedik ve sonra gerekli işlemleri yaptık. Tabi bir sürünme dönemimiz oldu. Bize burası kurtlar sofrası yapamazsınız dediler ama sabır ve iyi niyet çok önemli. Zaten zamanı geldiğinde muhteşem şeyler ortaya çıkacaktır ama kısa vadede bir yerlere gelmek isteyen insanların şuan hiçbiri piyasada yok. Genç arkadaşlara da ticareti tavsiye ediyorum. Memurluk güzel ama ticaretle uğraştığınızda hem insanlara iş imkânı sağlıyorsunuz hem devlete destek veriyorsunuz verdiğiniz vergiyle, çalışanlarınızın sigortasıyla, her türlü destek oluyorsunuz devletinize, milletinize.
Tavsiye etmek dışında, genç arkadaşlarımıza bir desteğiniz var mı?
Biz bazı projelerimizle gençlere sahip çıkmak istiyoruz. Sonuçta hiçbir insan annesinden hırsız-kapkaççı olarak doğmuyor. Bunlar bizler sahip çıkmadığımız için oluyor. Bir haber beni çok etkiledi İstanbul’da bir anne ve kızı tinerciler kaçırıp bıçaklıyor. Tanımadıkları birisini götürüp bıçaklıyorlar onlar bizim annemiz-kız kardeşimiz olabilirdi. Bizler bunlara-gençlerimize sahip çıkarsak bu tarz şeyler olmaz. Bir nevi sosyal sorumluluk olmalı.
Güzel işlere-projelere imza atıyorsunuz, bunlar nasıl oluyor? Kaynak nereden sağlanıyor?
İllaki birilerinin bizi desteklemesine gerek yok. Biz kendi öz imkânlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tabi burada uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Biraz iyi niyet samimiyet, sabır. Sonra gerisi geliyor. Birde bizim Ankara’da göbeğinde Kızılay’da kendimize ait binamız var. Daha öncede belirttiğim gibi burası derneğin bir organı gibi ihtiyacı olan arkadaşlara hizmet veriyor. Kendi yağımızda kavruluyoruz yani.
ALTIN KIRK ÖDÜLLERİ
Büyük Anadolu Birliği’nin Altın Kırk ödülleri var. Sanırım her yıl düzenli olarak veriliyor…
Biz her yıl Altın Kırk ödülleri yapıyoruz. Çatımız altındaki derneklerin ortak değerlendirmeleriyle bunu veriyoruz. 3. Altın Kırk ödülünü de ‘Yılın Gazetesi’ olarak Balkan Günlüğü gazetesine verdik. Bu da sivil toplum kuruluşlarının ufkunun ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Balkan Günlüğü gazetesi bugün birçok yere ulaşıyor. Balkan göçmeni ve Balkanlarda yaşayan soydaşlarımızın sesi oluyor. Buda dolaylı yönden Balkanlara bir sahip çıkmadır. Balkanlara bir destektir.
Balkan Günlüğünü gazetemizi, çalışmalarımızı nasıl buluyorsunuz?
Sayın vekilimiz Rıfat Sait’inde özel çabaları takdire şayan. Balkanlara sahip çıkan birinin mecliste olması çok güzel. Vekilimizin mecliste olması Balkanlar için büyük avantaj. Vekilimiz geçenlerde bir panelde bir konuşma yaptı. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözüyle bağlantılı olarak bir şeylerin unutulmadan ilişkilerin devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. Gazeteniz bu güzel çalışmaları insanlara aktarıyor. Bizlerde takdir ediyoruz, okuyoruz.
İbrahim ACAR
ANKARA
BALKAN YEMEKLERİ
18 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024