Bulgaristan Karlovo ilçe mahkemesi Kurşunlu Camii diyanet işlerine iade edilmesi için oturum açmıştı ırkçılar mahkeme binasının önüne gelip, taş, sopa ve sis bombaları atarak mahkemeyi etkilemeye çalışmıştı. Bu da yetmedi belediye “Türkler Bulgar halkına Osmanlı döneminde soy kırım yaptı” diye saçma sapan bir deklarasyon yayınladı. Filibe’de 3 bin kadar futbol fanatiği belediye başkanın kışkırtmasıyla Türkiye Cumhuriyeti konsolos binasının önünde ağza alınmayacak hakaret dolu sloganlar atarak merkezde bulunan Cuma Camisi’nin önüne gidip iki katın pencerelerine taş atıp cam çerçeve indirmişlerdi.
ETNİK GERGİNLİK SAFSATASI
Aynı gün (rastlantı olduğunu sanmıyorum) parlamentoda Seçim Kanunu görüşülüyordu ve ne yazık ki Seçim Kanunu yine Türklerin aleyhine çıktı. Haklarını savunmak için kürsüye çıkan HÖH milletvekili Hüseyin Hafızov ülkede hür yaşamak istediğini söylemişti. Gerekiyorsa Nuri Turgut Adalı, Osman Kılıç, Ahmet Davutoğlu ile Ahmet Doğan gibi bedel ödemeye hazır olduğunu da belirtmişti. GERB, ATAKA milletvekilleri genel kurulu Hüseyin Hafızov’un konuşmasını protesto ederek terk etmişlerdi. O zaman şöyle söylemiştim “İnşallah Hüseyin Hafızov kardeşimizi susturmazlar”. Ne yazık ki HÖH yönetimi Hafızov’a konuşma yasağı koydu. Televizyon kanallarından canlı yayınlara davet etseler de gidemedi. Konuşma yasağının özrü ülkede etnik gerginlik istenmeyişi. Komünist Bulgar Devleti 3 milyona yakın Türk ve Müslümanın isimlerini silah zoruyla değiştirdi, onlarca Türk şehit düştü yüzlercesi cezaevlerine bir o kadarı da Belene Adası’na kapatıldı bir o kadarı da yaşadıkları yerlerinden koparılarak sürgünlere gönderildi. 300 binden fazla Türk bir ay inde sınır dışı edildi. Kimse Bulgaristan’da etnik gerginlik istemiyor. Komünizmin çöküşü sonrası demokrasiye geçiş sürecinde bile Türkler silaha sarılmadılar bundan sonra da sarılmayacaklarına emin olsunlar. HÖH Genel Başkanı Lütfi Mestan Televizyonlarda, radyolarda Hüseyin Hafızov’un çıkışını “yumuşatmak” için epey çaba gösterdi. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev HÖH Başkanı Lütfü Mestan ile başkan yardımcısı Ruşen Rıza’yı makamına çağırarak olayın hassasiyetini anlattı. Ülkede etnik gerginlik istemediklerini söylüyordu. Ne yazık ki HÖH Başkanı Lütfi Mestan ve başkan yardımcısı Ruşen Rıza ülkede yaşayan Türklerin anadil hassasiyetini Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’e söyleme cesaretleri yoktu. Bulgar Devleti anadilde tercüman kullanmak suretiyle seçim propagandasına bile izin vermiyor. Ana dilde okullarda Türk çocukları seçmeli değil zorunlu olarak okumalarına bile izin verilmiyor. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in ülkesinde etnik gerginlik istemeyişi elbette haklı. DPS milletvekili Hüseyin Hafızov ülkede yaşayan Türklerin anadil hassasiyetini parlamento kürsüsünden dile getirmek istemesi ırkçılık olarak değerlendirilmesi ülkede yaşayan Türk halkını sadece üzmemiş çocukların ana dilde zorunlu eğitim almalarından da umudu kesmiş durumdalar. Bir ülkede birden fazla ırk ve ayrı dinlere mensup halklar yaşıyorsa toplumsal barış her şeyden önce gelmelidir ancak o zaman o ülkede gerçek toplumsal barış olur.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce