DOLAR 34,2886 0%
EURO 37,5776 0.12%
ALTIN 3.024,410,07
BITCOIN 23779932.73935%
İzmir
16°

AÇIK

06:07

SABAHA KALAN SÜRE

227 okunma

Çanakkale Savaşları – 2

ABONE OL
03/09/2020 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Osmanlı’ya saldırı konusunda Rus Çarı II. Nikolay; İngiltere’ye yönelik talebinde Çanakkale den söz etmeksizin, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı askeri bir harekât ve askeri malzeme yardımı talebinde bulunmuştur. Megalo İdea paranoyasından vazgeçmeyen Yunanistan Başbakanı Venizelos ise 14 Ağustos 1914 tarihinde İngiltere’ye, Çanakkale Boğazı’na karşı askeri harekât teklifiyle askeri destekle katılabileceğini, ancak buna Bulgaristan’ın da katılması şartını ileri sürmüştür. Bu teklif İngilizlerce uygun görülmemiştir. İngiliz Bahriye Nazırı Churchill ve Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Sackville Carden bu harekâtın sadece Deniz Savaşları ile başarılacağına inanmışlardır. Birleşik Krallık Donanması Komutanı Lord Fisher ise bu harekâtın başarılacağından kuşku duymaktadır. Nihayet 19 Şubat 1915 günü  İtilaf Devletleri Deniz Harekâtı’na başladı. Düşman gemileri 13 Mart 1915 tarihine kadar tabyalarımızı top ateşine tuttu. (Tabya = Topçu birliği olup 6 ile 8 adet toptan ibarettir, ancak bu toplar çok uzun namlulu ve devasa toplardır. Bu toplar Almanların Krup Firması tarafından imal edilmişlerdir.) Mayın tarama gemileri de oldukça yol açtı. Ancak kahramanlarımızın büyük bir direniş göstermesi sonucunda, İngiliz ve Fransızlar, bu işin kolay olmayacağını anlamışlardı.

 

18 MART 1915 BÜYÜK ZAFER

 

Düşman Kuvvetleri 18 Mart 1918 günü  Çanakkale Boğazı’nın en dar noktası olan bir mil genişliğindeki bölgeden Amiral John de Robeck komutasındaki 16 savaş gemilik bir dev donanma ile Çanakkale Boğazı’na saldırmıştır. Ancak bu gemilerin neredeyse tamamı Nusret Mayın Gemisi’nin boğazın Asya tarafında yerleştirdiği mayınlara çarparak hasar görmüştür. Bu mayınlar İngiliz Ocean, HSM İrresistible ve Fransız Bouvet adlı üç zırhlıyı batırmıştır. Ayrıca İngiliz İnflexible ve Fransız savaş gemileri Suffren ve Gaulois çok ağır hasar almışlardı. Rumeli yakasındaki Seddülbahir ve Ertuğrul Tabyaları ile Anadolu yakasındaki Kumkale ve Osmaniye Tabyaları düşman ateşi sonucu tahrip edilmişlerdi. Türk Tabyalarından şiddetli ve isabetli atışlar sonucunda düşman şaşkınlık içerisinde batan gemilerine ait personelini kurtarma derdine düşmüş ve hemen hemen bütün gemiler ateşi kesmiş, ancak sadece  iki gemi ateş ediyordu; Quenn Elizabeth ve Agamemnon. Rumeli Merkez Bataryaları yoğun bir topçu ateşi  altındaydı. Tabyaların telefon hatları kesilmiş, yangınlar çıkmış ve birçok kahramanımız şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Rumeli Mecidiye Tabyası topçuları şehit olmuş, sadece Balıkesir Havranlı Seyit Onbaşı sağ kalabilmiş ve inanılması güç bir kahramanlıkla, asansörü bozulan TOP’un namlusuna tam üç kez 215 Okka yani 275  Kilogram. (Bir okka = 1282 Gram) ağırlığındaki bir top mermisini kaldırarak namluya yerleştirmiş ve topu ateşlemiş ve düşmanın Ocean adlı savaş gemisine isabet ettirerek, gemiye büyük bir hasar verdirmiştir. 1939 yılında kaybettiğimiz bu fedakar vatan kahramanımızı rahmet ve şükranla anmayı elbette ki borç biliriz. Saat 15.00 e gelindiğinde ise Rumeli Hamidiye ve Namazgâh Tabyaları aldıkları isabetlerle savaş dışı kalmışlardı. Saat 18.05’te ise düşman donanması çaresizlik ve bir bozguna  uğramanın şaşkınlığıyla yaralı ve sağlam kalan gemilerini ve Çanakkale’nin soğuk sularına dökülen askerlerini kurtarmak için Çanakkale Boğazı’nı terkediyordu. 18 Mart zaferi İtilaf Devletleri’nde büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Lord Fisher’in ordusuz bir Donanmanın, kara harekâtı olmadan başarılı olamayacağı tezi haklılık kazanmıştı. Düşmana, o zaman tek seçenek olarak Kara harekât yani karaya asker çıkarma kalmıştı ve İtilaf Devletleri acele olarak bunun hazırlıklarına giriştiler. İşte bu kara harekâtında da yurdumuzun dört bin yanından gelen ve geri dönmeyi düşünmeyen kahraman askerlerimizin tarihe yazdığı destan başlayacaktı.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP