Çanakkale Savaşı'nın Ardından

28 2024 - 12:49
1943 yılında Makedonya’nın Srtuga Kentinde doğdum. Anacak üç yaşından itibaren Ohri’ye taşındık. 1957 yılında Ailece Ankara’ya göç ettik. Orta Okulu Ohri’de Makedonca olarak bitirdim. Liseyi Ankara’da ve Yüksek Öğrenimimi ise Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde 1966 yılında tamamladım. Yedek Subaylığımı müteakip kendi mesleğim yerine Devlet Operasının açtığı bir sınavı birincilikle kazanarak Tenor olarak Opera solist sanatçısı oldum. Uzun süren san’at yaşantım’da Ankara Operasında 16 yıl süreyle Turne Başkanlığı yaptım.Gerek Yurt içi ve gerekse Yurt dışında çeşitli konser, televizyon ve Radyo programları katıldım. Konuk Sanatçı olarak ; Arnavutluk, Moskova,Sibirya,Birkaç kez Bosna Hersek ve Makedonya, ayrıca Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetine davet edildim. 1990-2002 yılları arasında T.C. Üsküp B.Elçiliği ilk Kültür Müşaviri olarak görev yaptım. Halen Sesimi muhafaza ediyorum ve arada bir Konser de yapıyorum. Makedonca-Sırpça ve Bulgarca Dillerini pekiyi, Rusça , Arnavutça, Fransızca ve İtalyanca Dillerini ise Orta derecede konuşmaktayım. Evliyim ve Piyanist Sıla İlyasoğulları’nın babasıyım. Büyükannem Feride Hanım, Osmanlı Döneminin Üçüncü Ordu Komutanı Müşir İbrahim Paşanın kızıdır. Yani Müşir İbrahim Paşa benim Büyük dedemdir.

Çanakkale Savaşı’nın Ardından

(Last Updated On: 27/05/2014)

Değerli okurlarımız; geçtiğimiz yıl Çanakkale Savaşları ile ilgili olarak bir dizi yazıyı size sunmuş bulunmaktaydık. Dünya tarihine Türk’ün büyük zaferi olarak geçen bu destan hakkında çok şeyler yazılmış, filmler çekilmiş, söyleşiler yapılmış, türküler ve ağıtlar yakılmıştır. Bildiğiniz gibi mesleğim Opera Solist Sanatçılığı’dır. Çanakkale Zaferi’nin 72. yıldönümü olan 18 Mart 1987 yılında Çanakkale’de Çanakkale Türküsü’nü seslendirmiştim. Son olarak ise 03 Mayıs 2014 günü Ankara’da Resim ve Heykel Müzesi Salonu’nda bu türküyü mikrofonsuz olarak seslendirmiştim. Bu türkümüzün bir bölümünü Ohri’de rahmetli dedemin söylediği sözlerle seslendirdim. Bu sözler şöyleydi: Atma bre duşman atma pişman olursun. Çanakkala’nın toplarına kurban olursun off gençliğim eyvah. Uzun süren San’at  kariyerim boyunca en iyi seslendirdiğim eser İstiklal Marşımızdan sonra Çanakkale Türküsü’dür. Bilindiği gibi Çanakkale Kara Savaşları sırasında Türk ve düşman mevzileri birbirine çok yakın mesafededir. Haziran ayı içerisinde gece Türk mevzilerinden, bir Mehmetçiğin saz eşliğinde yanık sesiyle türkü ve bozlak söylediği duyulmaktadır. Bunu karşı mevzilerde bulunan Anzak askerleri de bu türküleri dinlemektedirler. İki gün süreyle Türk mevzilerinden bu Mehmetçiğin sesi duyulmayınca, Anzak mevzilerinden, Türk Mevzilerine bir taşa sarılmış bir  kâğıt pusula  atılır. İngilizce bilen bir Teğmenimiz pusulayı okur ” Bu gece konser yok mu?” notu vardır o pusulada. Teğmenimiz aynı şekilde o taşa bir kâğıt pusula koyarak karşı mevziye fırlatır. Pusulada şu sözler yer alır. “O asker iki gün önce şehit oldu” Hey gidi asil  kahramanlarımız hepinize şükran borçluyuz, nurlar içerisinde  yatınız. Bu savaşta elbette dünya yeni bir komutanı tanıdı. Bu kahraman 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’dir. Savaşta Albaylığa terfi eden Mustafa Kemal Anafartalar Cephesi Grup Komutanlığı’na getirilmiştir. İngiliz Deniz Kuvvetleri Birinci Lordu Sir Winston Churchill’dir. Yani Donanma Komutanı’dır. O tarihte İngiltere Kraliyet Donanması ABD Donanması’ndan üstündür. Dünyanın en güçlü deniz gücüdür. Çanakkale mağlubiyetinden sonra Churchill görevinden istifa etmiştir. Daha sonra İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere  Başbakanı olacak olan Churchill bakınız Atatürk ve Çanakkale Savaşı için nasıl bir söylemde bulunmuştur.

Şu anda mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim. Çok üzgünüm. Oldukça mutluydum, daha düne kadar ‘Çanakkale bizimdir’ diyordum. Çünkü bu savaşı kazanmak için; askeri, parayı, cephaneyi, her şeyi hesaplamıştım. Çok üstündük. Mutlaka yenecektik. Yalnız bir şeyi hesaba katmamışız. Mustafa Kemal’i. Bağrımda İngiliz kanı olması Türkleri alnından öpmek, onları ayakta alkışlamak isterdim”

 

AKİF’İN ÇANAKKALE DESTANI

 

Çanakkale Savaşı’nı en iyi anlatan şiiri yazan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Destanı şiirinden bir bölümü aktarmak isterim.

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

Ne hayasızca teşahhüd ki ufuklar kapalı

Nerde gösterdiği vahşetle bu bir Avrupalı

(Teşahhüd kelimesi burada Toplanma anlamında kullanılmıştır.)

 

2015 yılında Çanakkale Savaşları’nın yüzüncü yılı kutlanacaktır. Yeni neslin tarihimizi çok iyi bilmesi gerekir. Bu destan okullarda çok iyi anlatılmalı. Ayrıca yüzüncü yılda Çanakkale törenleri çok görkemli olmalıdır. Bu tarihimizi çok iyi bilmeliyiz. Asla bunu bir kin ya da nefret olarak görmemek lazımdır. 25 Nisan 1934 tarihinde Büyük Asker ve Devlet Adamı Atatürk, Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Anzak askerleri için aşağıdaki sözleri söyleyerek, kin değil, Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerin ailelerine aşağıdaki barış ve dostluk mesajını iletmiştir.

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatan toprağındasınız. Huzur ve sükun içerisinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içerisindedirler ve huzur içerisinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim evlatlarımız olmuşlardır. İşte Atatürk’ün Büyük Devlet Adamı olduğunu ifade eden kanıtlardan biri de budur. Tekraren bütün kahramanlarımız huzur içerisinde yatsınlar.

 

 

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.