0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yazıma başlamadan evvele İslam ümmeti için çarpışan savaşan, bu savaş ve çarpışmada şehit düşen bütün kardeşlerimize ağabeylerimize dedelerimize Allah’tan en güzel rahmeti diliyorum. Bizler İslam ümmeti olarak Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümünü idrak ediyoruz. Bütün İslam ümmetinin manevi kaynaklarından bir tanesi olan Çanakkale muharebeleridir. Çanakkale muharebeleri, Hıristiyanların (Ehl’i Salibin) İslam’ı ve İslam ümmetini haritadan, yeryüzünden silme girişimlerine verilen büyük ve sert bir cevaptır. Çanakkale de ortaya konan ümmet direnişinde, nice imkânsızlıklara, nice olağan üstünlüklere rağmen büyük bir başarı örneğine sahne olmuştur. Hepimizin de bildiği ve hissettiği gibi bunun ismi tam olarak Çanakkale ruhu olup, bizlerin İslam ümmeti dirilişinin arkasında ki güçlerden bir tanesidir. Çanakkale zaferini elde etmek isteyen çarpışan, mücadele eden bütün yürekli İslam ümmeti askerleri adeta Peygamber Efendimizin zamanında savaşan bedrin aslanları gibi o büyük İslam dini inançlarıyla adeta bütün yürekleriyle mücadele etmiş çatışmışlar.

BÜYÜK MERTEBE

Çanakkale savaşan, çarpışan, mücadele eden bütün İslam askerleri, Yüce Rabb’imizin kendilerinden razı olduğu sahabeler gibi büyük bir mertebede olanlardır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) ve İslam dinimizin ilk bağlıları olanlar 13 Mart 624 tarihinde meydana gelen Bedir Savaşı’nda neredeyse binleri aşan büyük bir müşrik ordusuyla karşı karşıya gelmişlerdi. Müslümanların başında olan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V) savaşacakları yerdeki karargâhına çekilip çadırın içerisinde akan gözyaşlarıyla sabaha kadar Yüce Yaradana ellerini açarak; “ Allah’ım sana sonsuz inanmış sayıca küçücük bir topluluk burada şu müşrik ordusuna yenilir de yok olursa sana yeryüzünde ibadet edecek kimseler kalmayacak, bizlere yardım et, İslam dini, İslam ümmeti yeryüzünden silinmesin” diye sabaha kadar gözyaşları içerisinde dua etmiştir. Burada eğer ki müşrik ordusu Bedir’i geçerlerse, sonuçları fazlasıyla korkunç olacağı, lakin Bedir İslam ümmetinin zaferi ile sonuçlanırsa bütün dünyayı İslam’ın lehine değiştirecek ve fazlasıyla etkileyecektir. Evet, Müslüman kardeşlerimiz işte Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) önderliğinde Bedrin Aslanları büyük bir ruhla mücadele ettiler, cihad ettiler ve binlerce kişilik müşrik ordusunu büyük bir mağlubiyete mahkum ettiler ve bununla birlikte İslam dini bu dönüm noktasında bütün yeryüzüne bütün dünyaya yeniden açıldı.

ÇANAKKALE KİMSENİN DEĞİL!

Çanakkale; bizlerin kurtuluş savaşımızın, İslam ümmetimizin büyük bir mücadele provasıydı. Allah göstermesin o günleri diyerek sizden bir şey yapmanızı isteyeceğim. Bir an gözlerini kapatın ve düşünün ki Çanakkale boğazı, Yahudiler, Hıristiyanlar, Siyonistler tarafından geçilmiş olsun. Türkiye’nin bu kutsal ve kadim bölgesi ve İslam aleminin durumu bugünden çok çok daha farklı olurdu dimi. İşte o yüzden hep beraber İslam ümmeti olarak dinimize topraklarımıza sahip çıkmamız gerekir. Çanakkale hiç kimsenin değil sadece ve sadece İslam ümmetinindir. Çanakkale’de savaşan İslam ümmetinin aslanları, yiğitleri sadece Mardin’den, Adana’dan, İstanbul’dan, Şanlıurfa’dan, Hakkari’den, Mersin’den, İzmir’den, Denizli’den, Afyon’dan değil; Filistin’den, Gazze’den, Suriye’den, Irak’tan, Şam’dan, Kosova’dan, Bağdat’tan’ Kerkük’ten, Musul’dan koşup gelmişlerdi, İslam Halifesi’nin o büyük Cihad emrine uyarak. Çanakkale zaferi üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkmasın. Siyaset yapanların aklından şüphe ederim. Çanakkale Zaferi sadece bir ümmetin başarısıdır. O ümmette İslam ümmetidir. Çanakkale sadece Türk’ün, Kürt’ün zaferi değildir. Laz’ı, Arnavut’u, Çerkez’i, Gürcü’sü, Şii’si, Sünni’siyle birlikte bütün bir Ümmetin büyük İslam zaferlerinden bir tanesidir. Çanakkale şehitlerinin yüreklerinde ki o güzel ruh, dakikalar sonra şehit düşeceklerini bile bile ellerinde Kutsal Kitabımız olan Kur’anı Kerim’i, dillerinde o güzel şehadetle, gönüllerindeki Allah’a bağlı olduğu halde büyük ama kocaman bir tefekkür ile siperde bekleyen ümmet, dünyanın en büyük iki gücü olan Fransa ile İngiltere’yi dize getirmelerini sağlayan ruhtur. Çanakkale zaferinin 100. Yıl dönümü idrak ettiğimiz bu günlerde ümmet olarak bu ruhu her zaman olduğu gibi yeniden keşfetmeli ve nesillerimize iyi anlatmalıyız. Şunları da görmemiz de fayda vardır. Siyonist İsrail, İngiltere(İngilizler) bir de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bu şeytan üçgenine çok dikkat etmemiz gerekir. Daha dün Suriye için meydana getirdikleri şeytan orduları olan İŞİD’i İslam’ı kötülemek amacı ile öne sürdüler. Daha öncesinde Filistin ve Gazze, Afganistan ve Irak, yarın bir başkasıyla. Bütün İslam ümmetini hedef alan Haçlı saldırganlıklarını ancak ve ancak Çanakkale gibi büyük bir ruh ile dirilip direnerek onları geri püskürtebiliriz diyerek yazımı şu cümle ile noktalamak istiyorum. İslam ümmeti için çarpışan savaşan, bu savaş ve çarpışmada şehit düşen bütün kardeşlerimize ağabeylerimize dedelerimize Allah’tan en güzel rahmeti diliyorum.