Malum yaz ayları yeni bitti. Sonbahar ayları ile beraber yavaş yavaş yağmurlu günleri karşılamaya başlıyoruz. Bu yazıyı yazmaya başladığım saatte dışarıda mevsimin ilk yağmurları gökyüzünü boşaltırcasına yağıyordu. Yağmurlara yakalanmak istemeyip, bahar ve yaz aylarında çatılarını aktaranlar bu kışı rahat geçirebilirler diye düşünüyorum. Yalnız çatı aktarmada kullanılan malzemeler kadar, çatıyı aktaran ustalarında çok önemli olduğunu düşünüyorum. Size bu çatı aktarması ile ilgili güzel bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Ama böyle çatı ustası düşmanımın başına gelmez inşallah! Yaşlı bir hacı amcamız 3 katlı evinin çatısını aktarmak için bir arkadaşı vasıtası ile çatı ustası bulur. Usta da ne usta ama… Merdiveni koyup, çatıya çıkar. Bakar ki yaşlı amca merdiven yarısına kadar gelir, yukarıya çıkamaz… Kafasındaki senaryoyu uygulamaya koyar.
“Hacı amca senin çatı çok kötü, bayağı işi var” der. Hacı amca da; “Evlat ne lazım geliyorsa yap. Parası önemli değil. Yeter ki çatımız bir daha akmasın” der.
Fiyat konusunda anlaşırlar. Usta ertesi gün yanına bir usta ve amele daha alıp çatıya çıkar. Çıkar çıkmasına da, çatıda bir tane bile kiremit ellemez.
ÇİLLOP GİBİ ÇATI
Arada merdiven aralığından ustaları kontrol etmeye gelen hacı amca ustalara seslenir;
-Usta çatı nasıl gidiyor?
-“Çok güzel Hacı Amca. Sen hiç merak etme. Çatın cillop gibi olacak” der.
Hacı amcamızın eşi arada ustalara çay, kek, börek ne varsa ikramlarda bulunur.
3 gün sonra bizim üçkağıtçı çatıcı ve adamları bir tane bile kiremit ellemeden “iş bitti” der.
Aşağı indiklerinde Hacı amca;
-Ellerinize sağlık inşallah çatı güzel olmuştur.
-Güzel ne demek hacı amca, inan kendi çatım olsa bu kadar güzel işçilik olmazdı!
-Evlat borcumuz ne?
-Hacı amca para mühim mi! Önce yapılan işi kontrol etmeden asla teslim etmem…
-Evladım ben yaşlıyım tam çatıya kadar çıkamam ki?
-Olsun hacı amca çıkabildiğin yere kadar çık. Ben adamlara hortum verdim. Yengeye söyle aşağıdan hortumu bağlasın…
Çatıya su tutacam. Sen de aşağıdan akan yer var mı? Yok mu? Bakar söylersin.
-Peki evlat nasıl istersen…
Hacı yenge aşağıdan çeşmeyi açar. Bizim uyanık çatıcı, tazyikli gelen suyu, Hacı amcanın çatıya değil de, yan apartmanın
çatısına doğru tutar ve hacı amcaya seslenir;
-Hacı amca nasıl akan yer var mı?
-Yok yok evladım ellerine sağlık. Maşallah harika olmuş!
Bu testten sonra, uyanık çatıcı ve adamları aşağıya inerler. Anlaştıkları paranın üzerine hacı amca biraz da bahşiş verir ve çatı ustası ile adamlarını uğurlar.
Aradan bir hafta geçmez. Mevsim yağmurları başlar.
Daha ilk yağmur damlaları düşer düşmez, bizim hacı amcanın çatısı göl gibi olmuştur. Hemen arkadaşını arar ve çatı ustasını buldurur.
-Ya usta o kadar malzeme ve işçilik parası verdim. Tamir ettiğin çatı ilk yağmurda sular altında kaldı. Nasıl oldu bu iş böyle?
-Hacı Amca haksızlık etme ama! Ben işi bitirdiğimde sana çatıyı kontrol ederek verdim mi?
-Evet verdin.
-Hortumu tuttum. Çatı akıyor muydu?
-Hayır akmıyordu?
-Eee Hacı amca ben sana çatıyı teslim ettikten sonra, ya sizin binadan ya da yan binadan çatıya çıkan olmuş, kiremitleri kırmışlardır. 30 yıllık meslek hayatımdan ilk kez senden şikayet duyuyorum. Ama seni çok sevdim. Hele yengenin börek ve keklerin tadı hala burnumda tütüyor. istersen daha önce yaptığım fiyatın yarısına çatıyı bir kez daha elden geçiririm.
-Hacı amca çaresiz yine ustanın eline düşmüştür.
Allah kimseyi böyle çatı ustalarının eline düşürmesin…!
HABERLER
1 gün önceHABERLER
1 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce