İSTANBUL (AA) – Anadolu rock müziğinin efsane ismi Cem Karaca’nın hayatını işleyen “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminde sanatçıyı canlandıran İsmail Hacıoğlu, “Z kuşağı dediğimiz arkadaşlarla Cem Baba’yı biraz daha yakın hale getirebilirsek ben kendi adıma bu filmle alakalı üstüme düşeni yapmış gibi hissedeceğim.” dedi.
Oyuncu Hacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin hazırlık sürecini, sesini Cem Karaca’ya benzetmek için yaptığı çalışmaları ve ünlü rockçı ile gençlik yıllarındaki hatırasını anlattı.
Projeye beklenmedik bir şekilde dahil olduğunu belirten sanatçı, “Bu işin çekileceğini duydum ve sonra bir baktım ki zaten biriyle anlaşılmış, yol alınmış. Kısmetliymiş dedim. Sonra bir şekilde o yapım şirketiyle yönetmen arasında, senaryo nedeniyle bir sıkıntı olmuş. En son mevzu döndü dolaştı bize geldi. Çok şükrediyorum bu rolü oynayabildiğim için. Çünkü gerçekten çocukluk kahramanlarından bir tanesini canlandırmak bana nasip oldu.” diye konuştu.
“Proje üzerine beş sene daha çalışabilirdim”
Hareketleri ve sesini Cem Karaca’ya benzetebilmek için uzun süre pratik yaptığını belirten Hacıoğlu, şu bilgileri verdi:
“Beni bıraksalar beş sene daha çalışabilirdim herhalde, bu proje üstüne. Çünkü çalıştıkça bir şeyler gelişiyor. Baba o kadar ileride ki siz sadece taklidine yönelik bir şeyler yapabiliyorsunuz. Ona yakınlaşıyorsunuz. Çalışmak adına bir şeyler yapıyorsunuz ve bunun için evet biraz fazla çalışmanız gerekiyor.”
İsmail Hacıoğlu, Karaca’ya birebir benzeyebilmesi için yüz makyajı üzerinde çok titiz çalışıldığını vurgulayarak, “Zor bir teknikti, yani her gün benim mesaimden 2,5 saat çalan bir teknik. Teknoloji falan tamam ama yani günümüzde kullanılan şeklinin bence bir an evvel gelişmesi lazım. Çünkü bir oyuncudan ve bütün ekipten çok fazla mesai gidiyor. 2,5-3 saat çok ciddi bir rakam. Ayrıca makyajın suratta kalma süresi çok az. Dolayısıyla aynı makyajı günde iki defa yaptırdığım günleri de hatırlıyorum. Yani bu gerçekten oyuncuyu tüketen bir şey.” değerlendirmesinde bulundu.
Sanatçıya benzeyebilmek için sadece yüz makyajının yeterli olmadığının altını çizen Hacıoğlu, bilgisayar efektleriyle de makyajın düzeltildiğini aktardı.
“Galiba babadan fark etmeden el almışız dedim kendi kendime”
Hacıoğlu, çocukluk kahramanı olan Cem Karaca’nın kendisi için ne ifade ettiğini ise şu sözlerle dile getirdi:
“Benim için çok ağır, baktığında çok geniş bir şeye tekabül ediyor. Ben Bakırköylüyüm. Baba ile aynı mahalleliyiz. 3-5 yaşındayken yolda görürdüm. Hayal meyal hatırladığım, böyle pardösülü, uzun saçlı, şapkalı bir siluet vardı hayatımda. Sonra 17 yaşında, Altın Portakal’da Umut Veren Genç Yetenek ödülü aldığım yıl karşılaştık. Konuşmamım sonunda ‘Eyvallah’ dedim. Herkes beni eleştirmişti o dönem; ‘Bu kim de eyvallah diyor?’ vb. Halbuki önce Allah demişim yani kötü bir şey mi? İndim oturuyorum koltuğumda. Bacaklarım birbirine vuruyor, heyecandan zaten önümü görmüyorum. Bir el çarptı omzuma, ‘Eyvallah, eyvallah.’ dedi. Bir baktım ki Cem Baba ile Cahit Berkay. 17 yaşındaydım o zaman, hiç unutmuyorum. Sonra bu rol gelince bana, ‘Galiba babadan fark etmeden el almışız.’ dedim kendi kendime. Benim için çok ayrı bir yeri var. Evvelden çok hayranıydım zaten. Arşive ulaştıktan sonra hayranlığım çok daha arttı. İçime mıhlandı diyebilirim. Emrah Karaca’ya da bir kez daha teşekkür ediyorum bu anlamda.”
Filme dair en büyük arzusunun genç kuşağı Karaca’ya yaklaştırmak olduğunu vurgulayan Hacıoğlu, “Özellikle Z kuşağı dediğimiz arkadaşlarla Cem Baba’yı biraz daha yakın hale getirebilirsek ben kendi adıma bu filmle alakalı üstüme düşeni yapmış gibi hissedeceğim.” dedi.
Senaryosunu Onur Böber ile Özden Uçar’ın kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda Yüksel Aksu’nun oturduğu “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filmi, 26 Ocak’ta sinemalarda olacak.
Muhabir: Ömer Faruk Yıldız
AA
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce