Türkiye’de dahi birçok insanın adından habersiz olduğu Ahıska Türkleri’nin bitmeyen çilelerine her gün bir yenisi ekleniyor. 1944’de başlayan “çileli yılların” biri bitmeden diğeri yaşanıyor. Dünya gözünü ve kulağını, IŞİD terörüne dikmiş, nefes dahi almadan bölgedeki gelişmeleri takip ederken, Ukrayna’nın doğu bölgelerinde yaşayan Ahıska Türkeri’nin insanlık dramı, görmemezlikten geliniyor. Eğer, her türlü vahşetin yaşandığı bu bölgede, batılı devletlerin iştahını kabartacak ölçüde yer altı ve yer üstü zenginliğin izleri olsaydı. Bugün her kes işini gücünü bırakıp, Ukrayna’da yaşananları konuşurdu. Diplomatlar ve haber alma örgütleri tam mesai çalışmalarını sürdürürdü.
Osmanlı toprağı olan Ahıska’nın 1829 Edirne Antlaşması’yla sınırın diğer tarafında, Rusya’da kalmasıyla Ahıska Türklerinin bitmeyen çilesi başlamış. 1944 yılında sınırda tehdit oluşturdukları gerekçesiyle Orta Asya’ya sürgün edilen Ahıskalılar, 1989 yılına kadar Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da yaşamışlar. Fergana Vadisi’nde 1989 yılında çıkan olaylar yüzünden ikinci defa sürgüne mahkûm olan Ahıskalı Türkler yeniden Rusya ve Orta Asya’nın farklı ülkelerine dağılmışlar. Yaşadıkları ülkelerde, etnik ve dini çatışmaların arttığı dönemlerde vatansız insanlar olarak hep ezilmek ve arada kalmak zorunda kalmışlar. Bugün gelinen noktada, Ukrayna ve Rusya arasında çıkan çatışmalarda Ukrayna’nın köylerinde yaşayan 2 binden fazla Ahıskalı, çatışmanın ortasında kaldı. Slavyansk ve Donetsk bölgelerinde çatışmaların artmasıyla Ahıskalı Türklerin evleri de hasar gördü.
CAMİLERE SIĞINDILAR
Bazıları camiye sığınırken, bazıları da kendi imkânlarıyla daha güvenli bölgelere geçmeye çalıştılar. Ne acıdır ki kriz bölgesinde yaşayan Ahıska Türkleri’nin çaresiz ve sahipsizliği, bir kez daha evlerinden ve geçici yurtlarından çıkmalarına sebep oldu. Geçici diyorum, dünyada vatanı olmadan yaşayan tek millet ne yazık ki Ahıska Türkleri’dir. Her zaman olduğu gibi bu defa da çıkmayan seslerini bir kez daha duyurmak için mücadele etseler de, bu feryatları hiçbir basın yayın organında tam karşılığını bulmadı. Olan yine oldu ve Ukrayna genelinde yaşayan yaklaşık 9 bin Ahıska’lının 1800 kadarı, olayların şiddetli yaşandığı bölgede mahsur kaldılar. Ukrayna’da dağınık olarak yaşanan ve savaşın sessizce devam etmesi nedeniyle, bölgede kalan Ahıska’lıların akıbetleri meçhul. Dünya genelinde yaklaşık 500 bin kişilik küçük bir aileyi oluşturan bu insanların dün olduğu gibi bugünde gözünü diktikleri tek ülke, Türkiye. Ne olursa olsun burada yaşamak, yaşlandıklarında bedenlerini bu güzel vatan toprağına emanet etmek istiyorlar. Son huzurun bu olduğuna inanıyorlar. Sıkıntılarını ve her türlü dertlerini Türkiye de ki yetkililere ulaştırmak için kurdukları yüzlerce sivil toplum kuruluşları da ihtiyaçlarına tam manasıyla çözüm bulamıyor. Yaşanan son olaylarda da çözümsüzlüğün kıskacında kalındı. Doğu Ukrayna’da ölüm-kalım mücadelesi veriyorlar. Ahıskalılar aylardır, hayatta kalma, soylarını devam ettirme mücadelesi veriyorlar. Daha fazla geç olmadan acil olarak Ukrayna’da sıcak çatışmaların ortasında bulunan aileleri, yılan hikâyesine dönen Gürcistan sınırları içerisinde bulunan Ahıska’ya yerleştirmek, daha da olmazsa Türkiye’ye almak için gerekli duyarlılığın gösterilmesini bekliyorlar. Umarım bu çağrılar karşılıksız kalmaz. Türkiye el atmaz ise bu mazlum ve çilekeş insanlarımıza kim sahip çıkacak?
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce