İZMİR’in Karabağlar ilçesinde yaşayan Hüseyin Karakuş (43) ve Gülsemin Karakuş (38) çiftinin 3 kez kalbi duran 2 yaşındaki kızı Asel Ada ile 2 kez kalbi duran 2 aylık oğlu Mahmut Ayaz, yaşama tutundu. Epilepsi belirtileri gösteren ancak tam olarak teşhis edilemeyen hastalık nedeniyle çocuklar nöbet geçirirken, aile hastalığın teşhisi ve tedaviye yardımcı olabilecek uzmanların yardımını bekliyor. Ümitle çocuklarının iyileşeceği günü bekleyen Karakuş çifti, hastane odasına çevirdiği evde cihazlara bağlı olarak nefes alabilen çocuklarına gözü gibi bakıyor.
Karabağlar’ın Umut Mahallesi’nde yaşayan fabrika işçisi Hüseyin Karakuş ve ev kadını Gülsemin Karakuş çiftinin, şu an 2 yaşında olan 3’üncü çocukları Asel Ada Karakaş, dünyaya geldiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde solunum sıkıntısı nedeniyle Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedaviye alındı. Epilepsi belirtileri gösteren ancak tam olarak teşhis konulamayan hastalığı nedeniyle doğduğu günden beri nöbet geçiren Asel Ada’nın tedavisi devam ederken, 3 kez kalbi durdu. Asel Ada, doktorların müdahalesiyle hayata tutunabildi. Nöbetler nedeniyle beyninde hasar oluşan Asel Ada, uzun süre yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra ailenin talebiyle taburcu edildi. Evde daha steril bir ortam oluşturan aile, Asel Ada için bir odayı hastane odasına dönüştürdü.
BİR AN OLSUN BAŞLARINDAN AYRILMIYORLARAsel Ada’nın tedavisi sürerken, Gülsemin Karakuş’ın 4’üncü evladına hamile kalması ailenin yüzünü güldürdü. Ancak 2 ay önce doğum yapan Gülsemin Karakuş’un Mahmut Ayaz ismini verdiği erkek çocuğunun da ablası gibi benzer rahatsızlık göstermesi üzüntü yarattı. Mahmut Ayaz’ın da 2 kez kalbi durdu. Ablası gibi nöbet geçiren Mahmut Ayaz da solunum cihazına bağlı yaşamaya başladı. Karakuş ailesi, çocuklarının yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için solunum, beslenme gibi birçok cihaz temin etti. Çocuklarının nöbet geçirme ihtimaline karşın gözlerini kırpmadan başında bekleyen aile, hastalığın teşhisi ve tedaviye yardımcı olabilecek uzmanların yardımını bekliyor.Çocuklarını yaşatmak için elinden geleni yapan evini hastane odasına çeviren Gülsemin Karakuş, “24 saat uykusuz şekilde başlarında bekliyoruz. Dönüşümlü olarak duruyoruz. Ben uyursam, oğlum uyanık kalıyor. Oğlum uyursa, babası uyanık kalıyor. Onların en ufak bir şeyini gözlemleyip, gözden kaçırmamak için savaşıyoruz. Elimiz hastalıkla ilgili elle tutulur hiçbir şey yok. Hastalığın teşhisinin konulmasını istiyorum. Onların iyi olmalarını istiyorum. En azından hareket edebilmeleri, bir kontak kurabilmeleri bir yol katabilmek istiyorum. Ne zamandır olduğum yerde sayıyorum. Hiçbir şekilde fayda göremiyorum. Çocuklarıma teşhis konulup, tedavi edilsinler. Tek isteğim bu konuda bize yardım edilmesi” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kadir Özen
Haberler.com
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce