Geçen mayıs ayında, MİT’in İmralı görüşmeleriyle başlayan ve İmralı’dan gelen mektubun Diyarbakır meydanı’nda okunmasıyla ete kemiğe bürünen çözüm sürecini konu alan “Çöküş Süreci” adlı bir yazı yazmıştım. O zaman sürece zarar vereceği düşüncesiyle yayınlanmamıştı. Şu an yazılanların bazılarının canlandığını görüyorum. Uzun zamandır anaların yüreğine ateş düşmüyor. Karakol baskın haberleri gelmiyor. Askerimize kurulan hain pusu haberleri gelmiyor. Gelen haberler PKK’nın planlı bir şekilde çekildiği haberleriydi. Ama bu ne askerimize kurulan hain pusular kadar ne de anaların yüreğine düşen kor kadar gerçekti. Aslolan, PKK’nın bu zaman zarfında daha da güçlendiği, gerek kişi olarak gerekse de teçhizat olarak sayısını artırdığıydı. Ama medyanın süreci baltalamamak adına ya da başka şeyler adına bu haberleri vermediğini gördük. Peki süreç ne oldu. Önce İmralı şart koştu, aşama kaydedilmesi gerektiğini söyledi yoksa süreç tıkanır dedi ama diyalogla bu kriz aşıldı. Süreç devam ederken hepimizin bildiği gibi bir PKK içerisinde bir görev değişimi oldu. Normalde Tüzükleri gereği iki dönem yapılan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı görevini Öcalan’ın onayıyla üç dönem yapan Murat Karayılan, silahlı kanadın başına çekildi ve yerine yani PKK’nın tepesine Cemil Bayık getirildi. Peki bu ne anlama geliyor. Süreç devam ediyor. Bu PKK içinde de bu süreci istemeyen bir kesim var ve bunlardan biri olan Bayık’ı, Öcalan aşırı tepkiler vermesini önlemek, kontrolü eline almak için güvendiği Karayılan’ı silahlı kanadın başına geçirdi. Bayık, Avrupa’da yayınlanan bir makalesinde Ak Parti’nin Kürt sorunun çözüme kavuşturmak istemediğini, söylemlerinde ırkçı olduğunu ve süreci baltaladığını vurguladı. Ayrıca, Başbakan’ın “İmralı’ya gidecek heyete biz karar veririz” söylemini de sürecin bitiş ilanı olarak gösterdi. Ve açık açık bir tehditte bulundu. Bir İsrail gibi bir Suriye gibi yani bir devlet gibi. “Ak Parti, süreci bitirme planı yapıyor bunun bedelini öder” sözleriyle meydan okudu.
ANDIMIZ İYİ NİYET GÖSTERİSİ
Geçtiğimiz günlerde gerek halkın gerekse de siyasilerin merakla beklediğini Demokratikleşme paketi açıklandı. Pakette sürprizler vardı. Sürprizlerin yanında Kürt kökenli vatandaşların yıllarca sorun olarak gördüğü bir takım değerlerden de taviz verildi. Her sabah Türküm diye başlayan Andımız bir örnek. Bu hükümetin çözüm sürecine katkı yapmak için yaptığı bir iyi niyet göstergesidir ya da Kürt kökenli vatandaşların Ak Parti tarafından önemsendiğinin bir göstergesidir. Bunu Ak Parti süreci baltalıyor diyerek tehditler savuran kişiler ya da gruplar görmüyorsa burada bir art niyet hatta Kürt kökenli vatandaşların açık açık bazı amaçlar için ideolojiler için kullanıldığının göstergesidir. Süreç tek taraflı ya da çift taraflı bir sekteye uğramıştır.
MECLİSE GİRECEK KADIN VEKİLLER
Demokratikleşme Paketinden çıkan sürprizlerden birisi de kamuda başörtüsü serbestliğiydi. Kamuda başlayan serbestliği gördük ama asıl merak konusu Mecliste bu konunun nasıl olacağı idi. Bu hafta bayan vekillerimizden bazıları genel kuruldaki yerlerini başörtüsüyle alacak. Meclis koridorlarında konuşulan başörtüsüyle meclise girecek vekillerimiz, hacca gittikleri içinde bu hafta Mecliste izinli sayılan; Mardin Milletvekili Gönül Şahkulubey, Konya Milletvekili Gülay Samancı, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar ile Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak. Bunların yanında; yine hacca giden MHP milletvekili Merak Akşener’inde kapanacağı yönünde söylemler var. Ama yinede son sözün Başbakan’a ait olduğunu belirtmemiz gerek.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce