C.T.Ö.

5 2024 - 05:54
Balkan Günlüğü gazetesi SR Basın Yayın Ltd. Şti’ine ait olup, Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Basın İlan kurumuna kayıtlı bir gazetedir. Anadolu Ajansı’nın abonesi olan gazetemizin Balkan Haber Ajansı (BHA) isminde bir ajansı vardır.23 Aralık 2007 yılında yayın hayatına başlayan Balkan Günlüğü gazetesi, hedef kitlesi ve konsepti itibariyle Türkiye’de ilk gazetedir. Hedef okuyucu kitlesi, İzmir’deki 1,5 Milyon Türkiye genelindeki 17 Milyon civarındaki Balkan-Rumeli göçmeni yurttaşıdır. Ulusal ve Uluslararası yayın yapan gazetemizin düzenli haftalık basım adeti; 20 bin’dir.Gazetemiz,Türkiye’de 52 şehir,yurt dışında 12 ülkede ( Yunanistan,Bulgaristan,Makedonya,Kosova,Arnavutluk,Bosna-Hersek, Romanya,Hırvatistan,Sırbistan, Karadağ,Moldova,Slovenya ) okuyucusu ile buluşmakta.

C.T.Ö.

(Last Updated On: 31/01/2011)

Galatasaray’ın  Ali Sami Yen Spor Kompleksindeki yeni stadı  “Türk Telekom Arena” nın açılışı  sırasında Sayın Başbakan Erdoğan’a yapılan protestoların mantıksızlığını herkes kabul ediyor. Bu maksatla da GS Başkanı başta olmak üzere Takım kaptanı ve diğer yetkililer üzüntülerini belirtip özür de dilediler. Fakat AKP saflarında hâlâ hıncını alamamış bir anlayışın hüküm sürdüğünü ve konunun çok uzatıldığını görüyorum. Neredeyse özel yetkili savcılar devreye sokulup “Cim Bom Terör Örgütü” soruşturması başlayacak diyordum ki  yazıyı yazdığım sırada Şişli Savcılığı’nın soruşturma başlattığını öğrendim!!!  TOKİ Başkanı E. Bayraktar taraftarları sanki kışkırtmak istercesine yaptığı konuşmasının protesto edildiğine şahit olduk. Takımı ligde düşme hattında bulunup, kulübünde ağır bir şekilde eleştirilen ve istifası istenen Başkan Adnan Polat kraldan çok kralcı kesilerek protestoculara ağır cezalar uygulayacağını belirtmiş. Hangi hakla, hangi kanun maddesine uyduracaksın başkan? “Ağır tahrik” indirimini de uygulamayı unutmazsın inşaaallah… Bazıları da Başbakan’a yaranmak için artık Galatasaraylı değilim ayaklarına yatıyor. Ben de yazıyorum, eğer bu iş cadı avına dönerse ben 58 yıllık Galatasaraylılığımdan  istifa edeceğim.

YASEMİN DEVRİM

Tunus, 1574 yılından 1705 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında kalmıştır. Merkezi denetimin zayıflaması üzerine Tunus’taki eyalet yönetiminde yeniçeri ağalarının etkisi artmış, 1705 yılında Tunus beylerbeyi olan Hüseyin Bey’in kurduğu “Hüseyni (Husaynid) Hanedanlığı 1881 yılına kadar ülkeyi yönetmiştir. 1881 yılında Fransa, göçebe kabilelerin Cezayir sınırını ihlal ettiği gerekçesiyle ülkeye asker göndermiş, daha sonra imzalanan “Bardo Anlaşması” ile ülkeyi  sömürgesi altına almıştır. 1955 yılında   “Bourguiba Hareketi” Fransız yönetimine son vermiş, 20 Mart 1956 tarihinde de Tunus’un tam bağımsızlığını öngören bir anlaşma imzalanmış, 1957 yılında da beylik kaldırılarak cumhuriyet ilan edilmiştir. 1987’den beri yönetimi elinde tutan Zeynel Abidin bin Ali ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Kızıl, beyaz, turuncu vs derken devrimlere şimdi de  “Yasemin devrim” eklendi. Arap ülkelerinde “domino etkisi” yapacağı konuşuluyor. Bence bekleyip görmek lazım. Cezayir, Fas, Tunus, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan kendine özgü koşulları olan ülkeler. Tektip bir siyasi ve sosyoekonomik yapıları yok. Yoksulluk ve yolsuzlukların kurumsal hale geldiği söylenen Tunus’ta halkın internet ortamında sıkı bir iletişimle organize olduğu ve isyanın sokağa taştığı söyleniyor. Türkiye yeni yönetime iyi bir örnek olabilir.

ADALET

Adaletin olmadığı yerde her şey olur. Gerçek teröriste, katile, caniye, bölücü haine gösterilen müsamaha veya davaların sonuçlanmayışı nedeniyle tahliye edilmeleri ve adli tıp hatalarını gazetelerde okuyoruz ve vicdanımız sızlıyor.Bir de kendinizi olayın mağdurlarının veya annelerinin , babalarının , çocuklarının , eşlerinin yerine koyun…Ne kadar acı değil mi? O zaman Adalet , Hemen Şimdi…

MUHTEŞEM YÜZYIL

Dizi bazı siyasiler tarafından eleştirilip basına konu olunca izlemeye başladım. RTÜK’ün verdiği cezayı ve eleştirileri hiç hak etmediğini gördüm. Bu belgesel değil ki dizi. Zengin kostümlerle gösterişli bir hale getirilmiş (dönemin kıyafetlerine uygun olup olmadığını bilmiyorum) akıcı ve bir sonraki bölümünü merakla bekletiyor. Ayrıca Sultan Süleyman’ı rencide edecek bir şey yok. İçki iddiası saçma çünkü açıkça  “şerbetiniz hazır sultanım” diyor. Sonra sarayda içki de vardı, harem de vardı harem entrikaları da. Niye bu kadar rahatsız olduk ki? Hürrem Sultan’ın kişiliği ve Padişah’a öz oğlunu boğdurttuğu da bir gerçek (İleriki bölümlerde şimdi çocuk olan canından çok sevdiği Mustafa’yı öldürttüğünü göreceksiniz) Adamın biri Atatürk’ün hayatını film yapıp adını Mustafa koydu, alkolik, yalnız, geçimsiz bir adam profili tasvir etti aynı çevrelerden tıs çıkmadı!!! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu… ATATÜRK tarihi şahsiyet ve milli değerimiz değil miydi? Çifte standart bizi değerli kılmıyor, sadece komik duruma düşüyor. Fatih’te bizim Kanuni de, IV. Murat da bizim Abdülhamit’te, Vahdettin de bizim Atatürk’te. İstanbul’u fethedenlere de, Viyana’ya kadar gidenlere de, o muhteşem camileri ve mimari eserleri yapanlara da, yıkılan imparatorluğun yerine Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlara da minnet ve saygı duyuyoruz. Mekanları cennet olsun…

 

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.