0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bulgaristan’da son dönemde 8 büyük şehirde sayıları yüzleri bulan ve kontrol edilemeyen Bulgar gençlerinden oluşan grupların protestolarıyla karşılaştık. Bu protestolar 20 yıl boyunca “ATAKA” partisinin aynı ismini taşıyan “SKAT” televizyon kanalı ve gazetesinin kesintisiz sürdürdüğü ırkçı ve ayrımcılık programlarının neticesidir. Bulgaristan’da demokrasiye geçiş sürecinden bu yana 3 milyondan fazla ve genelde orta kesimden oluşan kitle terk etti. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un konuyla ilgili söylemlerinde bu kesimin Amerika/Chicago kentindeki kalitesiz malzeme insanlarından oluştuğu” ifadesi ise oldukça önemliydi. Bulgaristan, Balkanlar’ın en çok azınlık barındıran ülkesi sıfatını taşıyor. Ayrıca Türkiye hariç en çok Türk nüfusu Balkan ülkelerinden Bulgaristan’ın sınırları içerisinde zorunlu göçlere rağmen yaşamını idame ettiriyor. Bulgaristan’da yaşayan Türkler, Pomaklar, Ermeniler, Çerkezler ve diğer azınlıklar entegrasyona uyum sağlarlarken, ülkede yaşayan ikinci büyük azınlık Romanların ise entegrasyona uyum sağlayamadıklarından dolayı sorun haline geldiği imajı yaratılmak isteniyor. Bulgaristan, komünizm rejiminden serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecini sancılı yaşamıştır ve bunun etkilerini de halen sürdürmektedir.

ÇAR KİRO’NUN VARLIĞI

Ülke çapında fabrikalar kapanmış olmakla birlikte, bugün dışarıdan bakıldığında Komünizmin eserlerinin virane bir şekilde kendiliğinden yıkılması beklenmektedir. Bugün üniversite mezunları zor iş bulurken, vasıfsızların iş bulması ise neredeyse imkânsız hal almıştır. Genelde roman vatandaşlar vasıfsız kategorisine sokulmaktadırlar. Hayatta kalmaları ve ailelerini geçindirmeleri için para kazanmaları gerekmektedir. Kısıtlı iş imkânlarında dolayı bu insanlar ister istemez kanun dışı iş yapmak zorunda kalmışlar, böylece zar zor geçinen Bulgaristan halkının tepkisini de çekmiş olmaktadırlar. Son olarak Filibe şehrinin Katunitsa köyünde bir Bulgar genci yol kenarında trafik kazasında hayatını yitirdi. Kazayı Romanların çeri başı çar Kiril Raşkov yaptı. Çar Kiro 1984 yılında dönemin Komünist rejiminde tutuklanmıştı. Çar Kiro’dan 3 kilo altın alınmış ve anılan cezaevine atılmıştı. Bu şahıs 1985 yılında Sofya Merkez Hapishanesi’nde birinci müfrezesinde yatmıştır. Aynı dönemde Bulgar hükümeti Türklere uyguladıkları asimilasyon politikasına karşı gelerek beni de cezaevine atmıştı. Ben de aynı Sofya Merkez Hapishanesi birinci müfrezedeydim. Bu süreçte Çar Kiro ile birbirimizi görmeden ayrı hücrelerde yatmıştık. Çeribaşı Çar Kiro daha komünizm döneminden zengindi. Trafik kazasında ölen Bulgar gencin talihsizliği ise ülkede 23 Ekim 2011 tarihinde yapılacak olan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek için bazı kesimler tarafından bu olayın kullanılması oldu. Bulgar halkının milliyetçi duygularını kullanarak zaten ekonomide dar boğazda olan bazı kesimler gençleri kışkırtmak suretiyle sokaklara halkın sokağa dökülmesine neden oldu. Ülke çapında yazılı ve görsel medyada olaylarda ırkçı, milliyetçi olaylar mı yoksa ekonomik gelişmeler mi rol oynuyor tartışması yaratıldı. Bu sorunun en güzel cevabı ise “hiçbirisi” olacaktır. Son olayların ana sebebinin yaklaşan yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bazı kesimler tarafından yaratılmak istenen kuşku ortamı olduğunu düşünüyorum.