Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşa silah doğrultan kim olursa olsun 15 Temmuz gecesi olduğu üzere karşısında dimdik dururuz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen “15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü Anma Programı”na katıldı.

Buradaki konuşmasına vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, anma toplantısına katılanlara şükranlarını sundu.

“Bugün, aziz milletimin şahlanıp ırmaklar misali taştığı gündür, canlı olup, iri olup, bir olup istiklali için coştuğu gündür, denizlerden engin ferasetiyle ve dağlardan büyük asaletiyle yediden yetmişe her bir ferdiyle çıkıp meydanlara koştuğu gündür” mısralarını okuyan Erdoğan, bugünün, milletin zaferinin, aziz milletin FETÖ'cü darbecilere karşı çıplak elleriyle yazdığı direniş destanının 8'inci yılı olduğunu belirtti.

Erdoğan, 15 Temmuz kıyamının 8'inci seneyi devriyesinde tüm Türkiye'nin birbirine kenetlenmiş durumda olduğunu söz ederek, “Tıpkı 8 yıl evvel olduğu üzere bugün de omuz omuzayız, biriz beraberiz, genci yaşlısı, bayanı erkeğiyle 85 milyon hepimiz tek yumruğuz.” dedi.

Bu aziz milletin bir ferdi ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, bu harika kardeşlik tablosundan duyduğu memnuniyeti lisana getiren Erdoğan, bu muazzam birlik ve beraberlik için, dosta inanç, düşmana dehşet veren bu dik duruş için herkese teşekkür etti.

Kur'an'ı Kerim'de “Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz, çünkü onlar diridirler, lakin siz bunu bilemezsiniz” denildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Manevi bakımdan bu türlü gururlu bir makama ulaşmak, şehadetle müşerref olmak dünyada her kula nasip olmaz. 15 Temmuz gecesi, darbeye direnen vatandaşlarımızdan 252 şehidimiz bu müjdeye mazhar oldu ve şehitlikle onurlandı. Şehitlerimizin yanı sıra 2 bin 740 insanımız da o gece yaralanarak gazi oldu. Rabbim, Peygamberlikten sonra en büyük mertebe olduğu bildirilen kahramanların hepsinden razı olsun diyorum. Tıpkı halde, her biri birer fedakarlık ve yürek timsali olan gazilerimize de Mevla'dan güzel, sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum. Tekrar bu vesileyle, o gece televizyondan yaptığımız davete icabet ederken sokaklara, meydanlara, havalimanlarına akın eden, uçakların, helikopterlerin karşısına korkusuzca dikilen, kurşunlara karşı göğüslerini siper eden, ellerinde bayraklarıyla bir istiklal şöleni yazan tüm kardeşlerime, şahsım ve milletim ismine bir defa daha şükranlarımı sunuyorum.”

“FETÖ'cü hainlere dayanak verenleri utançla hatırlıyoruz”

Hainlerin başarısız, ulusal iradenin muzaffer olması için tüm kalpleriyle dua eden yurt dışındaki vatandaşlara ve gönül coğrafyasındaki milyonlarca Türkiye sevdalılarına teşekkür eden Erdoğan, “15 Temmuz gecesi darbeciler karşısında canlarını ortaya koyan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, emniyet ünitelerimizin ve Ulusal İstihbarat Teşkilatımızın gururlu mensuplarına hassaten teşekkürlerimi iletiyorum.” tabirini kullandı.

O gece adeta abideleşen kurumlardan birinin de TBMM olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, o gece halkın Meclisi olduğunu, ulusal iradenin temsilcisi olduğunu bir kere daha göstermiştir. Milletvekillerimiz, savaş uçaklarının sonik patlamaları ve zirvelerine yağan bombalara aldıramadan, korkusuzca misyonlarını yerine getirmişlerdir. 104 yıl evvel yedi düvele direnerek galip gelen Gazi Meclis, 15 Temmuz ihanetinde bu kez emperyalizmin kuklalarına 'dur' demiştir. O gece ikinci sefer gazilikle onurlanan Meclisimizin, hangi siyasi partiden olursa olsun tüm pahalı mensuplarına tekrar teşekkür ediyorum.

Şüphesiz her toplumda kahramanlar üzere unutmayın korkaklar da bulunur. Her millette, vatanını canından çok sevenler üzere, ruhlarını bir dolara satacak kadar ucuzlaşanlar da olabilir. 15 Temmuz'da ülkemiz içinde ve dışında, sayıları çok hudutlu da olsa maalesef darbe teşebbüsünün muvaffakiyete ulaşmasını isteyenler de vardı. Tanklara selam duranları, darbecilere alkış tutanları, sala okuyan din görevlilerimize saldıranları ve FETÖ'cü hainlere takviye verenleri bugün bir defa daha utançla hatırlıyoruz.”

“Merhamet edersek mahcup oluruz”

Allah'tan, böylesine karanlık bir geceyi bir daha millete yaşatmamasını dileyen Erdoğan, “Şunun bilinmesinde yarar görüyorum, yurt dışındaki şarlatandan buyruk alarak pis ellerini vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar, döktükleri kanla tarihimize kara bir leke olarak geçtiler. Çağdaş devir haşhaşilerini ne biz affedeceğiz ne de 252 evladını bir gecede kara toprağa veren milletimiz affedecektir.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söz etti:

“Ülkemize, milletimize ve ulusal iradenin temsilcisi olan hükümetimize kast eden bu ihanet şebekesi, değil 8 yıl, 80 yıl sonra bile nefretle anılacak. Bugün altını çizerek tekrar vurguluyorum, zalime merhamet, mazluma zulümdür. Yalnızca şu an bulunduğumuz bölgede 29 insanımızı şehit edenlere, şimdi 15-16 yaşındaki gencecik evlatlarımızı zalimce bizden koparanlara, devletin namusuna emanet ettiği silahları millete doğrultup pakları katledenlere, Gölbaşı'nda, Ankara Emniyeti'nde, Genelkurmay'da kaç aslan kesiminin kanını dökenlere merhamet edersek, Allah korusun, şehitlerimizin ruhlarını muazzep ederiz, kahraman gazilerimize mahcup oluruz. Üzerinden 8 sene geçmesine karşın acımız da öfkemiz de tazedir. FETÖ ile ve vesayetle uğraş azmimiz birinci günkü kadar diridir, güçlüdür, ayaktadır. Allah'ın müsaadesiyle bu kararlılığımızdan hiçbir surette taviz vermeyeceğiz.”

Milli irade ve demokrasi düşmanlarıyla çabayı çok kararlı biçimde sürdürürken, hukuk ve adaleti kesinlikle gözeteceklerini, mağduriyetlerin önüne geçeceklerini ve masumla mücrimleri ayırmaya azami itina göstereceklerini vurgulayan Erdoğan, “FETÖ'cü alçakların kurduğu sinsi tuzaklara düşmeden, vatandaşla devlet ortasında yeni kırgınlıklar oluşturmadan, son darbeci de yargıya hesap verene kadar inşallah bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz. Mevla ülkemizi ve milletimizi korusun, bizlere bir daha bu türlü acılar yaşatmasın diyorum.” dedi.

O gece FETÖ'cü hainlerin yalnızca kendisini ve ailesini maksat almadığını, sadece AK Parti ve hükümetin gaye alınmadığını belirten Erdoğan, “O gece yalnızca devletimizin güvenlik üniteleri, TRT, TÜRKSAT, basın yayın kuruluşlarımız amaç alınmadı. 15 Temmuz gecesi topyekun Türkiye'miz amaç alındı, bekamız gaye alındı, bizi asırlardır ayakta tutan kardeşliğimiz gaye alındı, 1071'den bu yana gelen millet ve devlet varlığı çökertilmek istendi.” diye konuştu.

Hedefin kendisi ve ailesiyle birlikte 85 milyonun bütün fertleri olduğunu tabir eden Erdoğan, taşeron olarak kullanılan FETÖ'cüler eliyle Türkiye Cumhuriyeti'ne diz çöktürmenin ve milletin iradesine zincir vurulmasının amaçlandığını söyledi.

Erdoğan, FETÖ'nün “suret-i haktan” gösterilerek 40 yıl boyunca bunun için beslendiğini, büyütüldüğünü, himaye edildiğini, yurt dışında önünün açıldığını lisana getirerek, şunları kaydetti:

“15 Temmuz sonrası ortaya koyduğumuz klasörler dolusu kanıta karşın darbecileri ve elebaşlarını bunun için ısrarla desteklemeyi sürdürdüler. Çatışma, zülüm ve kıtlıktan kaçan mazlumlara bir lokma ekmeği dahi çok görürken, FETÖ'cü hainleri bunun için bağırlarına bastılar. Türkiye'de darbeye karışmış, insanımızın kanını dökmüş, millete kurşun sıkmış teröristler, bize sürekli demokrasi dersi veren Batı başşehirlerinde, işte bunun için ellerini kollarını sallayarak serbestçe gezebiliyor. İşte bunun için bizler de Cumhur İttifakı ile birlikte değerli adımı attık ve gerekli önlemlerimizi oluşturduk. Darbecilere kol kanat germeyi bize hukuk ve adalet diyerek yutturmaya çalışıyorlar. Halbuki ellerinde saf kanı olan FETÖ'cülere gösterilen müsamahanın ne hukukla, ne demokrasiyle ilgisi vardır.”

FETÖ'ye art çıkılmasının tek sebebinin 15 Temmuz gecesi kullanılan bu piyonun, Türkiye'ye karşı projelerinde yine önlerine sürmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Şunun da çok net bilinmesini isterim. 1960'tan beri ülkemizde yapılan darbelerin gerisinde kimin eli varsa birebir 'üst akıl' 15 Temmuz ihanetinde de tüm ögeleriyle devredeydi. 15 Temmuz'un işaret fişeği temelinde bizim 'one minute' çıkışımızdan çabucak sonra atıldı. Şahsımızın ve hükümetimizin Filistin davasına sağladığı güçlü takviye, global siyonist lobiyi ve onların içimizdeki tesir casuslarını rahatsız etmişti.” değerlendirmesini yaptı.

“15 Temmuz, milletimizin küllerinden tekrar doğuşunun da hikayesidir”

Türkiye dış siyasette bağımsız hareket etmeye başladıkça bu odakların tedirginliğinin ayyuka çıktığına işaret eden Erdoğan, evvel 7 Şubat MİT krizi, akabinde Seyahat olaylarıyla iktidarlarının alaşağı edilmeye kalkıldığını, ardından 17/25 Aralık emniyet-yargı darbe teşebbüsüyle hükümete atak yapıldığını anlattı.

“Yine bu ortada farklı metotlarla rahatsızlıklarını ifşa ettiler. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca, 15 Temmuz'da son kozlarını oynadılar.” diyen Erdoğan, milletle sırt sırta vererek bu sinsi planları yırtıp attıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Gençlerimizin şu gerçeği bilhassa görmesini istiyorum. Tıpkı Çanakkale'de, tıpkı İstiklal Harbimizde olduğu üzere 15 Temmuz gecesi de milletin istiklalini, yeniden milletin azim ve kararlılığı kurtarmıştır. 15 Temmuz tüm zorluklara karşın kazandığımız Kurtuluş Savaşımızdan sonra milletimizin son bir asırda yazdığı en büyük destandır. 15 Temmuz, on yıllar boyunca gururla anlatılacak bir direniş olma yanında, milletimizin küllerinden tekrar doğuşunun da öyküsüdür. Tüm bunlarla birlikte 15 Temmuz, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimizin gerçek dostlarının ortaya çıktığı bir turnusol fonksiyonu görmüştür.

Gençler, lütfen bunları hafızanıza adeta nakşedin. Bakın, o gece iş başa fikir ellerinde bayraklarıyla sokaklara koşanların yanı sıra ikbal peşinde koşanları da gördük. O gece çıplak elleriyle tanklara meydan okuyanlarla birlikte tankların ortasından sıvışıp kaçanları da gördük. O gece hangi siyasi partiden olursa olsun tek yürek, tek bilek olanlarla birlikte milletimizin ezeli kardeşliğini dinamitlemeye çalışanları da gördük. O gece sabaha kadar milletimizin zaferi için dua edenlerle bir arada darbecilerin galip gelmesini dört gözle bekleyenleri de gördük.”

“Yeni Türkiye, 15 Temmuz ruhunun üzerinde yükselecek”

15 Temmuz'da hem ülkenin nasıl bir badire atlattığını unutmamanın hem de milletin darbecilere ve gerisindeki güçlere karşı verdiği çabayı unutturmamanın şehitlere karşı vefa borcunun bir gereği olduğunu lisana getiren Erdoğan, bu anlayışla 15 Temmuz etkinliklerinin ana temasını “milletin zaferi” olarak belirlediklerini söz etti.

Farklı programlarla “milletin zaferini” manasına uygun biçimde idrak etmeye çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, sabah İstanbul Şehitler Köprüsü'nün girişinde birinci programlarını yaptıklarını, tüm vilayetlerde bu programların sürdüğünü söyledi.

Geleceğin teminatı gençlerin 15 Temmuz'u anlamalarını, içselleştirmelerini, o gece asil milletin yazdığı eşsiz destanla gurur duymalarını dilek ettiklerini belirten Erdoğan, “Birileri rahatsız olsa da biz şuna yürekten inanıyoruz. 'Çanakkale ruhu' nasıl bir asır boyunca milletimize rehberlik etmişse '15 Temmuz ruhu' da inşallah Türkiye Yüzyılı'nın inşasına öncülük edecektir. Cumhur İttifakı olarak bunu ayakta tutacağız ve sürdüreceğiz. Şehitlerimiz, 'kutup yıldızlarımız' olarak bizlere yol gösterecek. Yeni Türkiye, 15 Temmuz ruhunun üzerinde yükselecek.” diye konuştu.

“Her türlü önlemi alıyoruz, almaya da devam edeceğiz”

Erdoğan, her 10 yılda bir demokrasinin askıya alınmadığı, ulusal iradenin daima varlık yokluk tehdidiyle yaşamadığı, milletin egemenliğine kastetmeye kimsenin cüret edemediği, dış siyaseti bağımsız, iktisadı güçlü, prestiji yüksek, global seviyede çekim merkezi haline gelmiş bir Türkiye'yi inşa edeceklerini bildirdi.

Geçmişteki deneyimlerden ders ve ibret alarak istikbalin şekillendirileceğini, bunun için 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmanın çok kıymetli olduğunu tabir eden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bakınız bizim nazarımızda Yeni Türkiye, 15 Temmuz ruhunun üzerinde yükselecek. Vatandaşa silah doğrultan kim olursa olsun tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu üzere tekrar karşısında dimdik dururuz. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine, Allah'ın müsaadesiyle gölge düşürmeyiz, leke sürdürmeyiz, kimsenin el uzatmasına müsaade etmeyiz. FETÖ'cülerin kendilerini gizlemek için gerisine saklandığı ulusal manevi kıymetlerimizin örselenmesine de müsaade vermeyiz. Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin bir daha asla 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz vari taarruzlarla karşı karşıya kalmaması için gereken her türlü önlemi alıyoruz, almaya da devam edeceğiz.”

“Her kim 15 Temmuz'a laf söylüyorsa maksadı millettir, demokrasidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm gerçekler apaçık ortadayken birilerinin “15 Temmuz kıyamına” çamur atma uğraşlarını ibret ve hüzünle takip ettiklerini söyledi.

Birilerinin uyduruk mazeretlerle, milletin heyecanını, gururunu ve zaferini paylaşmaktan imtina ettiğini lisana getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“'Kontrollü darbe' iftirası atarak başaramadıklarını, 15 Temmuz arifesinde Meclis'imizin 'gazi kimliğine' saldırarak yapmaya çalışıyorlar. Kimse kusura bakmasın lakin ismi, sanı, unvanı ne olursa olsun her kim 15 Temmuz'a laf söylüyorsa gayesi millettir, demokrasidir, milletin sarsılmaz iradesidir. Her kim milletin zaferini küçümsüyorsa 'tiyatro' diyerek bühtan ediyorsa, asıl hedefi FETÖ'cü efendilerine diyet borcunu ödemektir. Bunlar, 15 Temmuz gecesi milletten yedikleri tokadın acısını bir türlü unutmayan zavallılardır. Biz bunlara prim vermedik, vermeyeceğiz.”

Milletin engin ferasetiyle bu telaffuzların ardındaki sinsi niyeti gördüğünü aktaran Erdoğan, “Bugüne kadar, FETÖ'ye ve FETÖ'yü de kullanan 'üst akla' yaranmak için her şeyi yaptılar, her türlü iftirayı attılar. Lakin ne yaptılarsa tam 8 yıldır emellerine ulaşamadılar, inşallah hiçbir vakit da ulaşamayacaklar.” dedi.

Erdoğan, o gecenin asıl kahramanı olan milletin, iradesine sahip çıktığı üzere tarihe altın harflerle yazılan zaferine de sahip çıkacağını belirterek, şunları kaydetti:

“O gece çabucak yanı başımızda şehit düşenlerin fedakarlıklarını kıymetsiz göstermeye kimsenin gücü yetmez. İnşallah biz de 15 Temmuz'un unutturulmasına da birilerinin istismar aracı haline gelmesine de müsaade etmeyeceğiz. Her 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü'nde 85 milyon el ele, yürek yüreğe, gönül gönüle vererek hem kahraman şehitlerimizi yad edeceğiz hem de bu değerli günü hakkıyla idrak edeceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Bu gece buraya gelerek 15 Temmuz ruhunu yücelttiğiniz için her birinize farklı ayrı teşekkür ediyorum. 15 Temmuz şehitlerimize bir sefer daha Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kahraman gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.”

Notlar

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için hürmet duruşunda bulunulan programda, İstiklal Marşı okundu.

Programda, mehter kadrosu, Uğur Işılak, Alper Kış, Ceyhun Çelikten, Mustafa Yıldızdoğan ve Azerbaycan Devlet Sanatkarı Azerin konser verdi.

“Çırpınırdın Karadeniz”i seslendiren Azerin, müziğini bozkurt işareti yaparak sonlandırdı.

15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin okunduğu programda, vatandaşlar “Burada” diye karşılık verdi.

Kur'an-ı Kerim okunan programda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti.

“Milletin gözünden, şehitlerin lisanından, devletimizin ağzından 15 Temmuz” anlatımının yapıldığı programda, Şair Dursun Ali Erzincanlı şiir, Abdülkadir Şehitoğlu ise sala okudu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli Kur'an-ı Kerim armağan etti

Programda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kur'an-ı Kerim ikram etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılmak üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski TBMM Lideri İsmail Kahraman, TBMM Başkanvekili Celal Adan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Lideri Başkan Aksakal, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve eski Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti.

Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, eski TBMM başkanları, AK Parti genel başkanvekilleri ve yardımcıları, siyasi parti temsilcileri, yüksek yargı organı liderleri ve üyeleri, milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ile 15 Temmuz kahramanı şehit Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir ve oğlu Doğan Ertuğrul Halisdemir de katıldı.

Muhabir: Merve Yıldızalp,Buğrahan Ayhan,Mehmet Tosun