Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: TÜRKSAT 6A, bugüne kadar ülkemizin ürettiği en yüksek bedele sahip teknoloji projesidir

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Türkiye’nin birinci yerli ve ulusal haberleşme uydusu Türksat 6A’nın fırlatılması öncesinde düzenlenen merasim, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın iştirakiyle Türksat’ın Gölbaşı tesislerinde gerçekleştirildi.

Törene, ABD’de bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da canlı temas ile katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, Türkiye’nin birinci yerli uydusunun üretim ve test kademelerinde emeği olan ASELSAN’dan TUSAŞ’a, TÜBİTAK’tan TÜRKSAT’a kadar tüm paydaşlara teşekkür ettiğini belirterek, uydu teknolojilerinin, günümüzde stratejik kıymete sahip alanlardan biri haline geldiğini söyledi.

Haberleşme, savunma, hava durumu iddiaları, afet idaresi üzere pek çok alanda kullanılan bu teknolojilerin, ülkelerin güvenliği ve kalkınması açısından da hayati rol oynadığına dikkati çeken Yılmaz, dünya genelindeki televizyon yayınları, internet erişimi ve telefon görüşmelerinin büyük ölçüde uydular aracılığıyla sağlandığını, yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularının dünya üzerindeki her noktayı izleyebilme kapasitesine sahip olduğunu söz etti.

“Milli Uzay Programı’mızı adım adım hayata geçiriyoruz”

Cevdet Yılmaz, bu özelliklerin askeri harekatların planlanması, hudut güvenliği ve terörle gayret üzere alanlarda büyük bir avantaj oluşturduğunu lisana getirerek, bununla birlikte afet idaresi açısından, afet bölgelerinde karasal irtibat altyapısının ziyan görmesi durumunda bile bağlantının kesintisiz devam etmesini sağladığını kaydetti.

Bu durumun, arama kurtarma operasyonlarının uyumu ve yardım faaliyetlerinin etkin bir formda yürütülmesi açısından kritik olduğunu vurgulayan Yılmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Böyle stratejik bir alanda yerli, ulusal teknolojilerle bağımsız olmayı son derece kıymetli görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, savunma endüstrisinde sağladığımız muvaffakiyetler, uzay çalışmalarından haberleşme teknolojilerine kadar pek çok alana sirayet ediyor. Türkiye Yüzyılı’nda katma bedeli yüksek bir iktisat oluşturma gayemize katkıda bulunuyor. Gerek savunma endüstrisinde gerek uzay çalışmalarında yapılan bu ilerlemeler, bu ataklar yalnızca güvenliğimizi arttırmakla kalmıyor, daha yüksek katma pahalı bir iktisat inşa etmemize dayanak veriyor. Bu da sonuçta halkımızın daha müreffeh bir geleceğe kavuşmasına hizmet ediyor. Bunu çok güzel idrak etmemiz gerekir diye inanıyorum.

TÜRKSAT 6A projemiz katma bedeli yüksek, yüksek teknolojiye, bilime, bilgiye dayalı bir iktisat ve gelecek inşa etme vizyonumuzun bir modülüdür. Türkiye’nin uzay araştırmaları, uydu teknolojileri ve uzay endüstrisi konusundaki maksatlarını belirleyen kapsamlı yol haritamız; Ulusal Uzay Programı’mızı adım adım hayata geçiriyoruz. Programın ana gayeleri ortasında yerli ve ulusal uyduların geliştirilmesi, ay misyonu, uzay ekosisteminin oluşturulması ve uzay teknolojilerinde insan kaynağının yetiştirilmesi üzere kıymetli projeler, faaliyetler yer alıyor. Bildiğiniz üzere birinci beşerli uzay misyonu ile uzay amaçlarımıza yeni boyutlar kazandırdık. Milletlerarası uzay ajansları ve kuruluşlarıyla ortak projeler ve araştırmalar yaparak, bilgi ve teknoloji transferi sağlıyoruz. Bir taraftan da insan kaynağımızı her alanda geliştiriyoruz.”

Yılmaz, TEKNOFEST üzere aktifliklerin, insanların uzay teknolojilerine olan ilgisini artırdığını ve onları bu alanda meslek yapmaya teşvik ettiğini belirterek, “Önümüzdeki periyotta ülkemizin ve vatandaşlarımızın muvaffakiyetlerinin, Gök Vatan’dan daha çok yankılanacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

“Dünya nüfusunun yarısından fazlası böylelikle hizmet kapsamına girmiş olacaktır”

TÜRKSAT 3A, 4A, 4B, TÜRKSAT 5A ve 5B haberleşme uydularıyla uydu hizmetlerinin sürdüğünü tabir eden Yılmaz, tüm bu uydu projelerinde, teknoloji transfer programı kapsamında Türk mühendislerinin bulunmasına hassasiyet gösterdiklerini, en son TÜRKSAT 5B ile uydu filolarını güçlendirdiklerini, uydu bilgi bağlantı kapasitelerini artırdıklarını, bir taraftan da frekans ve yörünge haklarını sağlamlaştırmak için yerli ve ulusal uydu projesi TÜRKSAT 6A’nın üretimine başladıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

“TÜRKSAT 6A, güçlü bir siyasi irade ile hayata geçirdiğimiz ulusal teknoloji atılımımızın, mühendislerimizin ve savunma endüstrimizde edindiğimiz know-how’ın bir eseridir. Bugüne kadar ülkemizin ürettiği en yüksek kıymete sahip teknoloji projesidir. Uzayda ulaştığımız en uzak nokta olan 35 bin 786 kilometrede faaliyet gösterecek, çıtayı Gök Vatan’da yükseklere taşıyacaktır. Haberleşme uydularımızın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı kapsayacak formda genişleyecek ve 5 milyar nüfusa haberleşme servislerine erişim imkanı sunulacaktır. Dünya nüfusunun yarısından fazlası böylelikle hizmet kapsamına girmiş olacaktır ve bu hizmetler katma kıymeti yüksek hizmetler. TÜRKSAT 6A’nın ülkemize döviz kazandırıcı, gelir kazandırıcı boyutunun da altını bu vesileyle çizmek isterim.

Hizmet ömrü yaklaşık 15 yıl olan uydumuz 16 yıldan uzun yakıt ömrüne sahip. Bu işler muhakkak olmuyor. Uzaydaki gidişata nazaran yapılan müdahalelere nazaran yakıt sarfiyatı ortaya çıkıyor. Bunu az evvel teknik arkadaşlarımızdan dinledik. Buna nazaran de uydumuzun ömrü şekillenmiş oluyor. İnşallah ömrü uzun olur, bunu temenni ediyoruz. TÜRKSAT 6A ile Türkiye kendi haberleşme uydusunu yapıp, uzaya gönderebilen 11 ülke ortasında yerini almış olacaktır.”

“Kimilerine hayal üzere gelen teknolojik dönüşümleri ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz”

Yılmaz, üretimde gelinen bu düzeyin, uydu ve uydu kapsamında geliştirilen birçok ekipman ve alt sistemin ihracatını da mümkün kılacağını anlatarak, önümüzdeki süreçlerde bunları özel kesimle, ihracatçılarla birlikte daha çok değerlendirip, yüksek teknoloji ihracatının hissesini toplam ihracatta çok daha yüksek düzeylere taşıyacaklarını vurguladı.

Dost ve kardeş ülkelere uydu teknoloji transferi yapabilecek formda bilgi birikiminin oluşturulduğunu bildiren Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğinde, siyasi istikrar ve inanç ikliminde, bazılarına hayal üzere gelen teknolojik dönüşümleri ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda, TÜRKSAT 6A için uzay alanında çalışan birçok kurumun bir ortaya geldiğini ve yerli firmaların projede sorumluluklar üstlendiğini belirterek, tam bir ekip çalışması eseri olan TÜRKSAT 6A’da katkısı olan tüm kurumlara ve proje takımına şükranlarını sundu, TÜRKSAT 6A’nın muvaffakiyetle yörüngesine ulaşmasını diledi, ülkeye ve millete güzel olmasını temenni etti.

Bakan Kacır: Kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yürüyüşünü emin adımlarla sürdürüyoruz

Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Ulusal Teknoloji Atılımı amaçları doğrultusunda kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yürüyüşünü emin adımlarla sürdürdüklerini söyledi.

Türkiye’nin ulusal ve özgün savunma endüstrisi eserlerinin, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik istikrarları değiştirici ögeler olduğuna işaret eden Kacır, misal bir fırsat penceresini artık uzay teknolojilerinde gördüklerini bildirdi.

Mehmet Fatih Kacır, fırlatma maliyetlerinde son 20 yılda yaşanan süratli düşüşün, global uzay kesiminin süratle ilerlemesine kapı araladığını aktararak, uzayın tarımdan sıhhate, haberleşmeden bilgi teknolojilerine farklı alanlarda yeni buluşların ve teknolojilerin öncüsü olmasını hızlandırdığını belirtti.

Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde Türkiye’nin global ölçekte sav sahibi bir ülke olduğunun altını çizen Kacır, uzayın sunduğu fırsatlardan yararlanmayı ve Türkiye’nin uzaydaki hak ve menfaatlerinin korunmasını bir tercihten öte mecburilik olarak gördüklerini lisana getirdi.

“Türkiye uydu teknolojilerinde A kadrosunda birinci 11’de”

Kacır, insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından Türkiye’yi adım adım ileriye taşıdıklarına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Uzay alanındaki yetkinliklerimizin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımla ülkemizin kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir düzeye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü ulusal müşahede uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan imaj alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusa eriştirecek Türksat 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan, bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz görüntüleme uydularına göre daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde yararlandık. Tüm etaplarını yerli olarak gerçekleştirdiğimiz proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme üniteleri, yıldız izler, reaksiyon tekeri, elektrikli itki sistemi üzere 23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve işlevsel testle uydumuzun uzay koşullarına ve fırlatma şartlarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Türkiye uydu teknolojilerinde A grubunda birinci 11’dedir. 4 Haziran’da uydumuzun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirerek arkadaşlarımız fırlatma öncesi denetim testlerini, yakıt dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracı ile entegrasyon çalışmalarını tamamladı.”

Milli uydu markası yolda

TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech takımlarının başarılı ortak çalışmasıyla bugünlere gelen projede kritik bir eşiğe daima birlikte şahitlik edeceklerini vurgulayan Kacır, “Fırlatma sonrasında bir birincisi daha gerçekleştireceğiz. Uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonu birinci sefer bizim mühendislerimiz tarafından yürütülecek. Bu bize daha savlı projeler için kıymetli bir deneyim kazandıracak. Bu tarihi misyonunun akabinde Ulusal Uzay Programı’mız doğrultusunda uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayarak global rekabet gücüne sahip ulusal uydu markamızı oluşturacağız. Bugüne kadar uydu üretimi ve geliştirme sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinliklerin ekonomik pahaya dönüşmesini hızlandıracağız. AR-GE ve üretim kabiliyetlerimizden yeni uydu projelerimizde ve Ay Programı’mızda en üst seviyede istifade edeceğiz. Ülkemizin uzaydaki vizyonu ve savını ortayı koyan Ulusal Uzay Programı’mız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Uzay çalışmaları devam edecek

Bakan Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu kapsamında Cumhuriyet tarihinde birinci sefer bir Türk vatandaşı olan Alper Gezeravcı’nın Memleketler arası Uzay İstasyonu’nda 13 bilimsel deneyi muvaffakiyetle yürüttüğünü, akabinde ikinci astronot Tuva Cihangir Atasever’in 7 bilimsel deneyi icra ettiği bir yörünge altı uçuşu gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Gelecek uzay programlarına ait bilgi veren Kacır, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki devirde Ankara’da kuracağımız uzay teknoloji geliştirme bölgesiyle, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı haline gelmiş ülkemizden uzay alanında yeni teknoloji teşebbüslerinin çıkmasını tetikleyeceğiz. Ay Programı çerçevesinde kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen, ulusal imkanlarla geliştirilmiş itki sistemine sahip uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Milletlerarası işbirlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji şenliği TEKNOFEST, gökyüzü şenlikleriyle, eğitim ve teşebbüsçü dayanak programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde ülkemizin en değerli hazinesi insan kaynağımıza yatırım yapmayı sürat kesmeden sürdüreceğiz. ‘Türkiye Yüzyılı’nda global uzay iktisadından hisse alan, uzayın sunduğu fırsatlardan en üst seviyede yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını ispat eden bir Türkiye’yi daima birlikte yükselteceğiz. Ulusal Teknoloji Atılımımızın sahibi, ısrarı, savı ve liderliğiyle Türkiye’nin teknoloji geliştirmede asırlık kazanımlar elde etmesine öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Mühendislerimiz, teknisyenlerimiz başta olmak üzere projenin hayata geçmesi için alın ve akıl teri döken, bu gururu bizlere yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Yükselsin Ulusal Teknoloji Atağı, yaşasın tam bağımsız Türkiye, başlasın Türkiye Yüzyılı.”

Bakan Uraloğlu, ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndan, Türksat Gölbaşı Yerleşkesi’nde Türksat 6A’nın fırlatılması öncesinde düzenlenen merasime canlı temasla katıldı.

Türksat 6A’da gelinen etap nedeniyle hem heyecanlı hem gururlu olduklarına işaret eden Uraloğlu, bu noktaya 10 yıllık süreç sonunda geldiklerini ve geleceği planlamanın tam da bu türlü bir şey olduğunu söyledi.

Bakan Uraloğlu, Türksat 3A’nın üretiminden itibaren Türksat’taki mühendisleri hem üretim hem eğitim kademelerinde yetiştirdiklerini anlatarak, “En son Türksat 5B’nin üretiminde 12 mühendisimizi görevlendirdik ve biz bütün bunların sonucunda bu işi yapabileceğimize inandık. Son 4 yıl da üretim sürecini gerçekleştirmiş olduk. Bütün testleri yaptık ve yaklaşık 1 ay evvel Türkiye’den buraya uydumuzu yola çıkardık, gönderdik. Tekrar buradaki bütün takımımızla bir arada bütün testler, denemeler yapıldı ve bugüne geldik.” diye konuştu.

“5 milyar beşere ulaşmış olacağız”

Uraloğlu, bugüne gelinmesinde birçok insanın emeğinin bulunduğunu bildirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da maddi ve manevi her türlü takviyesi sağladığını aktardı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığıyla işbirliği yaptıklarına dikkati çeken Uraloğlu, “TÜBİTAK Uzay’ımız, ASELSAN’ımız, TAİ TUSAŞ ve Türksat’ımız var. Onun sonucunda dünyada 11 ülkenin yapabildiği uydumuz var. Onu inşallah uzaya göndermiş olacağız.” tabirini kullandı.

Abdulkadir Uraloğlu, bunun heyecanı ve gururunu yaşadıklarının altını çizerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ne sağlayacak bize? Öncelikle şunu sağladı, Türk insanı bunu yapabilir ve yaptı, o inancı sağladı. O gururu, o heyecanı bize yaşattı. Onun için sahiden çok memnunuz. Hem sivil hem askeri haberleşmemiz çok değerli. Orada kesinlikle kendimizi daha inançta hissetmemiz gerekir. O inancı bize tekrar tesis etmiş oldu. Mühendislerimizin yazdığı yazılım, yaptığı üretim, imalat, tasarım her şeyiyle birlikte 3,5 milyara ulaşan hali hazırdaki 5 uydumuza 6’ncısını ek ediyoruz ve 5 milyar beşere ulaşmış olacağız. Hindistan’ın tamamı, Endonezya, Malezya ve Tayland’ı kapsamış olacağız. Kendi haberleşmemizi, televizyon yayınlarımızı daha inançlı, daha kaliteli hale getirmiş olacağız. Uzaydaki bir uydunun ömrü 15-16 yıldır, sürdürülebilirliğimizi sağlamış olacağız. Yeni teknolojilerle devam ettirmiş olacağız, 42’nci dereceye gidinceye kadar yaklaşık iki aylık müddette 50’nci derecelerde de orada bir yer işgal etmiş olacağız, hak tesis etmiş olacağız.”

Yıl sonunda uyduyu büsbütün hizmete almış olacaklarına işaret eden Uraloğlu, uzay vatanı bu halde korumuş ve sahiplenmiş olacaklarını, bütün İHA, SİHA operasyonlarını daha inançlı formda yürütmüş olacaklarını kaydetti.

“Yol haritamız var”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de tüm gruplarıyla, şirketleriyle ve kurumlarıyla birlikte çabayla çalıştıklarını vurguladı.

Türksat 6A’da yüksek yerlilik oranının yakalandığına dikkati çeken Görgün, “Gerek haberleşme ve görüntüleme uyduları, gerekse ekip uyduları ve konumlama sistemleri bahislerinde ayrıntılandırılmış yol haritamız var. Bu yol haritamıza erişebilmek ismine çabayla çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada dünyada takdirle karşılanan bir düzeydeyiz. İnşallah uzay alanında da bu amaçlarımızı gerçekleştirdiğimizde ortaya koyduğumuz birikim, altyapılar, tesisleşme, bunların hepsi yeniden tıpkı muvaffakiyet kıssalarını doğuracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Zeynep Duyar,Mehmet Can Toptaş,Harun Kutbe