Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Avrupa Birliği’nin daha önce örneğine rastlanmayan bir barış projesi olduğunu belirterek, “Ancak Türkiye dahil tüm Balkan ülkeleri AB üyesi olmadan Avrupa entegrasyon sürecinin bitmesinden söz edemeyiz” dedi.
Üyeleri arasında Balkan ülkelerinin eski siyasi liderlerinin yer aldığı Balkan Siyasi Kulübü’nün 10. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Sofya’da toplantı düzenlendi. Türkiye’den kulübün kurucu üyelerinden Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yanı sıra eski TBMM başkanı ve eski dışişleri bakanı Hikmet Çetin, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yahya S. Tezel, eski dışişleri bakanı Murat Karayalçın ve Marmara Grubu Başkanı Akkan Suver’in katıldığı konferansın açılışı, Balkan Siyasi Kulübü Başkanı ve Bulgaristan’ın eski Cumhurbaşkanı Jelyü Jelev tarafından yapıldı. Kulübün çalışmaları hakkında bilgi veren Jelev, Balkan Siyasi Kulübü’nün özellikle bölgesel sorunların çözümüne yönelik bugüne kadar önemli görüşler ortaya koyduğunu bildirdi. Balkanlar’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için AB ile entegrasyonun büyük önem taşıdığını belirten Jelev bölgedeki büyük altyapı projelerinin de hızla tamamlanması gerektiğini söyledi. Süleyman Demirel konuşmasında, AB’nin daha önce örneğine rastlanmayan bir barış projesi olduğunu belirterek, “Ancak Türkiye dahil tüm Balkan ülkeleri AB üyesi olmadan Avrupa entegrasyon sürecinin bitmesinden söz edemeyiz” dedi.
Konuşmasının ilk bölümünde başta Ortadoğu ve kuzey Afrika olmak üzere dünyadaki son gelişmeleri değerlendiren Demirel, uluslararası sistemde köklü değişiklikler yaşandığını, iki kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu bir sistemin ortaya çıkışına şahit olunduğunu söyledi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki son gelişmelerin bölgenin değişim ve dönüşümünün kaçınılmaz olduğunu otaya koyduğunu kaydeden Demirel, şöyle konuştu:
“Buralarda yaşanan değişim ve demokratik dönüşüm sürecinin bölge ülkeleri ve halkları tarafından sahiplenilmesi ve yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu süreçte bölge ülkelerinin toprak bütünlükleri, egemenlikleri, siyasi birlikleri ve istikrarları korunmalıdır. Bazı ülkelerde olaylara şiddet karışmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu bağlamda tüm tarafları halk hareketlerinin ruhuna aykırı bir şekilde, mevcut süreçleri reform ve demokratik dönüşüm amacından saptırarak etnik, dini ve mezhepsel bölünmeler yaratma girişimlerine karşı uyarmak istiyorum.”
HABERLER
3 gün önceHABERLER
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
11 gün önceKÖŞE YAZARLARI
17 gün önce