Depremden Korkulur mu? Korunulur mu?

3 2024 - 02:46

Depremden Korkulur mu? Korunulur mu?

(Last Updated On: 28/01/2020)

Depremden korkulur mu? Depremden korunulur mu?

 

 

Öncelikle Elazığ’da yaşayan herkese geçmiş olsun, vefat edenler nurlar içinde olsun.

Bazen bizler için afet olan durumlar, dünyanın doğasının bir parçasıdır, bu nedenle doğal afet denir ve bunları doğal karşılamak gerekir. Çünkü bu durumların önüne geçmek mümkün değildir. Doğal afetler karşısında korkmak ya da korkutmak kimseye bir yarar sağlamaz. Doğal afetler karşısında korunmak, tedbirli olmak gerekir.

Güzel ve zengin ülkemiz deprem bölgesinde bulunuyor ancak bu şekilde olan tek ülke biz değiliz. Japonya da aynı durumda. Ancak aramızda tek fark var, onlar depremi “canavar”laştırmıyor aksine günlük hayatın bir parçası olarak gösteriyor ve gereken tedbirleri alıyor. İnşaat malzemelerini ona göre seçiyor, anaokulu çağından itibaren gereken tatbikatları yapıyor. Dolayısıyla deprem onlar için bir travma olmaktan çıkıyor. Maalesef bizde ise durum çok farklı. Tedbirler yeteri ölçüde alınmıyor, bilimadamlarım “ben zaten olacağını biliyordum, önceden söylemiştim” ifadelerinin ötesine çok geçemiyor. Toplu olarak bir platform kurmaktan ziyade liderleşmeye çalışıyor.

Aslında hayatta başımıza gelen ve bizi farklı duygulara tepkilere sürükleyen pek çok şey için de durum aynıdır. Yaşadığımız her duygusal travma (işten çıkarılma, boşanma, vefat, krizler vb) bizim depremimizdir. Bir anda tüm düzenimiz dağılır, dengemiz bozulur. Kendimizi yoksun ve çaresiz hissederiz. Zamanı geri alamayız, telafi edemeyiz. Ve korkarız.. Çok korkarız. Öyle ki daha deprem olmadan “ya olursa” cümleleri zihnimizde tekrar etmeye başlar. “Ya işimden olursam”, “ya beni aldatırsa”, “ya onu kaybedersem”… Oysa olacağın önüne geçmek mümkün olmasa da tedbirli olmak mümkündür.

Hayatın durağan bir göl yerine kimi zaman dalgalı, kimi zaman dingin bir deniz olduğunu kabul edin.
Geçmişi geri getiremezsiniz, geleceği de ancak şu anı yaşayarak değiştirebilirsiniz, bu nedenle yaşadığınız anın farkında olun.
Şükran en güçlü duygulardan biridir, şükrettikçe hayatınızda daha güzel şeyler olur.
Travmaların da aslında bizi büyütmek, olgunlaştırmak için başımıza geldiğini hatırlayalım. Bir rivayete göre eskiden Mevlana’nın öğrencileri problemsiz bir gün geçirince Allah’ım beni unuttu bugün diye üzülürmüş. Geriye dönüp baktığımızda en çok şey öğrendiğimiz dönemlerin travma sonrası olduğunu fark ediyoruz.
Travmalar bizi aşağı çekmek yerle bir etmek için değildir, nasıl ki doğal afetler dünya için olağan ise, hoşuma gitmeyen bazı durumlar da yaşam içinde olağandır. Bu nedenle onlar kaçınmak için kendimizi kısıtlamak, hapsetmek yerine onlarla beraber ve onlara rağmen sevgiyle, şükranla yaşamayı seçmeliyiz.

Soru ve yorumlarınız için damla@kimimila.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, ışık ve sevgiyle kalın.

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.