DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Derin Analizler !
320 okunma

Derin Analizler !

ABONE OL
11/07/2013 21:51
Derin Analizler !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“En kötü hukuk nizamı, en iyi ihtilalden iyidir.” Alparslan TÜRKEŞ

Geçtiğimiz hafta TBMM normal işleyişe göre tatile girecekti. Ancak gerek bazı yasaların görüşülmesi dolayısıyla gerekse de gündemin sıcaklığından dolayı çalışmaya devam ediyor. Çalışmalar devam ederken her zaman olduğu gibi Meclis yine hareketli dakikalara şahit oldu. Ak Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar kaşından yaralandı. CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç’in  “Cellat” çıkışı ve Taksim’deki palalı adamların görüşülmesi Genel Kurulun hareketli geçmesine sebep oldu. Şimdi bunları bir kenara bırakıp demokrasinin ağır yara aldığı Mısır’a bir bakış yapalım. Önümüzde çeşitli senaryolar var. Öncelikle her fırsatta demokrasi aşığıyım diye ortaya çıkan, kendi ülkesi dışındaki küçük bir hareketlenmede dahi demokrasi nidaları atan Avrupa olaya tepkisiz kalmakla yetinmedi darbeyi adeta meşru olarak gördü.

ILIMLI İSLAM DENEMELERİ

Mısır’ın başında Müslüman Kardeşler var(dı). Müslüman Kardeşler genel itibari ile Ak Parti’ye yakın. Ya da değişik bir şekilde ifade edeyim Ak Parti iktidarının “Ilımlı İslam” politikasını bir nevi Mısır’da uygulamak istedi. Ak Parti hükümeti içinde Mısır bir laboratuar oldu diyebiliriz. Hükümet kendi iktidar örneğinin bir Ortadoğu ülkesinde denemek istedi ve tutmadı. Ya da tutturulmadı. Neden? Türkiye bölgede güçlenmeye başlıyor. Bir nevi Ortadoğu’nun Amerikası olacaktı ama gerek ABD gerekse de Avrupa ülkeleri buna izin vermedi ve Mursi’yi devirdi. Hem de bununla “Gezi Parkı” olayları ile küçükte olsa bir sarsıntı yaşayan Ak Parti hükümetine bir nevi gözdağı vermiş oldu. Yine “Arap Baharı” yaşanırken Türkiye Kaddafi rejiminin yerine gelen yönetimi gerek siyasi gerekse de ekonomik olarak desteklemişti. Eğer bu darbede zamanında Türkiye’de olduğu gibi ABD’nin eli varsa, ilerleyen günlerde bir darbe de Libya’da da yaşanmasına hiç şaşırmam.

MISIR EKONOMİSİ

TRT Haber’in bir yıl önce Mısır ekonomisini ordunun elinde bulundurduğu ile ilgili bir haber yapmıştı. Ordu bir işletme gibi. Tesisleri var, belirli sayıda istihdam ve iş gücü var. Ülke ekonomisinde de bir söze sahip. Mursi iktidara geldikten sonra ordunun gücünü kırmaya çalıştı. Geçen Haziran ayında yani darbeden bir yıl önce ordunun üst kademelerinde önemli değişiklikler yaptı. Üst düzey komutanları emekli etti. Ve kendine yakın isimleri boşalan yerlere getirdi. Allah’ın işine bakın ki; o adamlardan birisi olan Sisi, darbe yaptı ve Müslüman bir ülkenin başına geçici olarak ta olsa bir Hıristiyan getirdi. Şimdi Sisi’nin arkasında kimler var diye başlayacak olursak konu dağılacak. Ben 1960’larda albay rütbesiyle DP’ye karşı darbe yapmaya kalkışan Talat Aydemir’i hatırladım. Kendisi 2 darbe girişiminde bulunuyor. İlkinde başarısız oluyor. Yargılanıyor, emekli ediliyor. İkincisini sivil olarak deniyor ve yine başarısız oluyor. Şimdi bir subayı koltuğundan almak onu tamamen devre dışı bırakmak mı? Mursi bunu nasıl düşünemez? Onun ordudaki yıllardır yaptığı yapılanmayı düşünmeden nasıl direkt diskalifiye edebilir?

BİR ÜTOPYA

Arkadaşlarımla Mısır’daki darbe üzerine konuşurken halkın Mursi’yi gerçekten o makamdan ildirmek istediği ihtimali üzerinde durduk. Çünkü Mursi belirli oyla iktidara geldi ama belirli bir çoğunluğunda Mısır’a yıllardan sonra gelen demokratik seçimde oy kullanmadığını biliyoruz. Mursi’de bunun farkındaydı ve böyle bir şey planlandı. Darbeyi yapan Mursi’nin adamı, darbeler hiçbir zaman hoş görülmez ve her darbeden sonra bir zafer vardır. Bunu Türkiye’deki örneklerinden görebiliriz. Darbelerden sonra sandıktan mağdur olan sağ çıkmıştır. Başta da belirttim bir ütopya ama Mısır’da yapılan ilk demokratik seçimlerde zafer yine Müslüman Kardeşlerin olacaktır.

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP