Devleti sulandırmak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sabah Gazetesi’nde geçen hafta yer alan haberlere göre MHP Genel Başkanı Sn.Devlet Bahçeli’nin “Mehmetçik katili, Türkiye’ye meydan okuyan küstah” olarak nitelendirdiği Barzani yönetimine yapılan nakit para dahil çok kritik yardımlara hükümet ortağı olarak onay verdiği iddia ediliyor.

BARZANİ’NİN TALEBİ

“Çok özel” belge ve bilgilere göre DSP lideri Bülent Ecevit başkanlığındaki 57. Hükümet dönenimde Kuzey Irak’ta Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Barzani ile yapılan görüşmelerde bir takım talepler gündeme geldi. Barzani içinde bulunduğu sıkıntıları gündeme getirerek hükümetten bazı taleplerde bulundu. Barzani’nin bu talebi üzerine konu hükümet ortakları arasında çok gizli bir şekilde değerlendirmeye alındı. Sınırlı sayıda bakanın haberden olduğu karar sonrasında KDP’nin taleplerinin yerine getirilmesi benimsendi. KDP yönetimine aralıklarla yapılan nakit para yardımını da içeren liste belirlendi. Milli Savunma Bakanı MHP’li Sabahattin Çakmakoğlu’nun da “onay” imzası yer aldığı kararlara hükümetin MHP kanadı herhangi bir şerh koymadı. Buna göre; 1999-2002 yıllarında görev yapan 57. Hükümet döneminde Mesut Barzani başta olmak üzere KDP yönetimine belirli aralıklarla 8 milyon dolar nakit para yardımında bulunuldu. Yine aynı dönemde KDP’ye silah, mühimmat, araç, gereç, giyecek ve yiyecek verildi. KDP yönetimine yapılan tüm yardımlar devlet birimleri aracılığıyla gerçekleştirildi. Yardımlar, ilgili birimlerin yanısıra MHP’li Sabahattin Çakmakoğlu’nun sorumlu olduğu Milli Savunma Bakanlığı tarafından da kayıt altına alındı… yazarak habercilik başarısı olarak gazetede yer almış. Aynı gazete ertesi günü de Talabani’ye yapılan yardımları sayfalarına taşımış.

GERİ KALMAMAK

Son günlerde Türk Ordusu’nun  kozmik bürolarına girilmiş “çok gizli” ve “kişiye özel” gizlilik dereceli harekât planları ve krokilerine en gizli askeri sır niteliğindeki tüm bilgilerine sızılmıştı. Bu bilgiler bir şekilde basına intikal etmiş herkese açık hale gelerek hiçbir anlamı kalmamıştı!!!  Şimdi de bir zamanlar Irak’ta devletin yaptığı anlaşmalarla uygulamaları ortalığa dökerek bir taraf’tan geri kalmamak için basında bir gayret gözlemliyor ve üzülüyorum. Peki, hiç düşündünüz mü, o anlaşma ve yardım karşılığında kaç Mehmetçiğin  kahpe mayınlardan kolu, bacağı, gözü ve hayatı kurtuldu. Örnek olarak soruyorum ; Barzani’ye ödediğiniz  bedel ne olursa olsun sadece bir elinizi, kolunuzu, ayağınızı veya gözünüzü değişir misiniz? Hele hele hayatınızın herhangi bir maddi değeri olabilir mi? Bir iş yaparken hangi yarayı kanattığınıza dikkat edin. Kendi çocuğunuz asker olsa acaba ne hissedersiniz. Gelelim işin esasına. Devlet ve Genelkurmay bu işin sonu nereye varacak diye kendini bir sorgulamalı. Her şeyimizin ortalığa saçılmasının yarın bizi uluslararası ilişkilerde sıkıntıya sokacağını çocuk bile idrak eder. Evrak, plan, haberleşme ve faaliyet güvenliğinin ne  şekilde olacağı bu işin kitaplarında ve talimatlarında yazılı. Dün hükümet ve ilgili kurumlar Devletin bekası ve güvenlik gereği bir takım anlaşmalar yapmışlarsa bugün bunları ortaya dökmenin ne anlamı var. Gelecek bir zamanda da bugünkü hükümetin yaptığı uluslararası anlaşmaları, istihbarı, askeri vs. tüm bilgi ve belgeleri yerine gelecekler ortaya yayarlarsa bu devlete devlet denilebilir mi? Bazen burası muz cumhuriyetimi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Her şey nasıl bu kadar kolay ucuzladı şaşırıyorum. İnanıyorum ki  komşu ülkelerin istihbarat birimleri yıllarca çalışsalar ve dünya para harcasalar elde edemeyecekleri bilgiyi bir taraftan kolaylıkla ele geçirdiler ve şimdi kıs kıs gülüyorlardır. Bilgiler deşifre olduğu için hiçbir istihbarı değeri kalmamıştır diyebiliriz. Teori olarak doğrudur, haklısınız. Ama coğrafya değişmiyor ki, fazla bir şey değişsin. Sizin harekât planlarınızda ve istihbaratta mühim olan   komutanın “niyet ve maksadıdır”. Adamlar bunu ortaya çıkardılar. Devleti daha fazla sulandırmanın anlamı yok. Herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum. İnanın yarın uluslararası alanda güvenilmez bir konuma düşeceğiz. Adamlar bize nasıl inanacaklar da iş yapacaklar…