Tunus’tan sonra Mısır sallanıyor.

Yani diktatörlük rejimleri yıkılıyor.

**

Büyük-küçük hala bir çok devlet diktatörlükle yönetiliyor.

Libya lideri Kaddafi 41 yıldır yönetimde.

Mısır lideri Mübarek 29 yıldır yönetimde.

Tunus lideri Zeynel Abidin bin Ali 23 yıldır yönetimde.

Yemen lideri Ali Abdullah Salih 33 yıldır yönetimde.

Sudan lideri Ömer El Beşir 22 yıldır yönetimde.

Kamerun lideri Paul Biya 28 yıldır yönetimde.

Gine lideri LansanaConte 26 yıldır yönetimde.

Angola lideri Dos Santos  31 yıldır yönetimde.

Çad lideri İdris Deby 21 yıldır yönetimde.

Bu liste uzayıp gidiyor.  Koltuklarında yaşlanan bu adamların şimdi ihtişamlı günleri bitti-bitiyor.

**

Enver Sedat’tan sonra gelen Hüsnü Mübarek 30 yıl sonra ne yapsa nafile. Halk sıkı yönetime rağmen sokağa dökülüyor. Ne var ki, baskı; zulüm ve yoksulluk-sefalet, Mısır halkının öfkesini âdeta kar yuvarlağı gibi büyütüp rejimin tepesine bindirdi. Mısır’da değişim kaçınılmaz. Ancak nasıl bir değişim olacak orası henüz belli değil. Belirleyici güç, hâlihazırda Ordudur.

**

Bazı kendini bilmezler Türkiye için sıkılmadan- sıra ülkemizde- gibi çığırtkanlık yaprak, halkı sokağa dökme derdine düştü. Yazık.

Az yada çok bir demokrasi ile de olsa ülkemizde 20 yıldan fazladır başımızda bir diktatör mü var? Sandık kuruluyor, halk seçiyor. İktidar değişiyor. 2011’in Haziran’ında bir seçim daha var. Nasıl 2002’de bir değişiklik olduysa ki; aslında bana göre artık ihtilaller döneminin sona erdirildiği bir iktidar değişikliğidir bu. Ve beş ay sonra da tam demokrasinin miladı olacaktır. Kansız – olaysız ve demokrasi kuralları içinde olacaktır. Türkiye bu konuda ve hatta bir çok konuda örnek gösterilmektedir.

**

Öyle ise, diktatörlük rejimi ile sorunlu olan ülkeler, demokrasiye geçmek için bu hareketlerin içinde olmaya devam edecektir. Zulüm hiçbir zaman payidar olamaz. Bir gün yıkılmaya mahkumdur.  Bolşevik diktatörlüğünün sona erdiği ülkelerde olduğu gibi adı ne olursa halkın hürriyet içinde yaşamayı arzuladığı ülkelerde de bir avuç insanın yönetimleri, kitleler karşısında yıkılmaya mahkumdur.

**

Kimlerin işine gelmiyor? Sömürgeci zihniyetin işine gelmiyor.

Kimler diktatörlük rejiminin devamını istiyor. Demokrasiyi ağzından düşürmeyen ama aslında o topraklarda daha rahat at oynatmak isteyen haçlı zihniyetinin hakimi batılı ülkelerin ki; başta İngiliz ve Fransızlar’ın işine gelmiyor.1700’lü yılların sonlarında başlattıkları işgal girişimlerinin 300 yıl sonra bitmekte  olduğuna tanık olan sözde medeni bu insanlar da birgün kendi ülkelerindeki direnişleri  göreceklerdir.

Başka kimler istemez bu tür ayaklanmaları? Zamanında Kızılderililer’e yaşam hakkı tanımayan kovboylar istemez. Çünkü süper güç ünvanları birgün onların da son bulacak.

**

Demokrasi ile yönetilmek ve kendi kendine yeter duruma gelip, insanına refah ve huzur vermek kadar güzel bir yönetim varken başka yollara sapmak, halkını esir etmektir.