DOLAR 34,1657 0.08%
EURO 38,2175 -0.21%
ALTIN 2.917,95-0,51
BITCOIN 2243199-0.20435%
İzmir
30°

AÇIK

05:27

SABAHA KALAN SÜRE

96 okunma

Düşmanımın düşmanı dostumdur…

ABONE OL
29/09/2011 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gazete haberlerine göre Öcalan’ı uzun yıllar besleyen Suriye’nin eski Cumhurbaşkanı Hafız Esad’ın oğlu Beşar da PKK’ya kucak açmış! Örgütün Alevi olan elebaşıları Türkiye’ye karşı Suriye ile ittifak kurmuşlar. Türkiye gazetesinde yer alan bir haberde Mayıs ayında, Suriye’nin PKK ile ortaklık yaptığı, 1000 teröristin Kandil’den Suriye’ye geçip, Esad rejimini ayakta tutmak için Kürtlere müdahale ettiği belirtiliyor. Bölücü teröristlerin Nusayri yönetiminden destek almak ve buradaki PKK yanlısı Kürt partisi aracılığıyla rejime karşı çıkan Suriyeli Kürtlerin direncini kırmak için girişimde bulunduğu, Türkiye’ye yönelik saldırıların da artırılması için Suriye yönetiminden destek istediği kaydediliyor. Suriye’de, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için destek veriyor. PKK bir yandan Suriye’ye diyetini öderken aynı zamanda eylemlerini artırmak da işine geliyor. İstihbarat raporlarına göre 1.700 Suriyeli’nin Kandil’de PKK kamplarında yer aldığı belirtiliyor. Suriye’de Kürtlerin Esad yönetimine isyanlarını engellemek üzere PKK tarafından SK- PYD (Suriye Kürdistanı Demokrat Birlik Partisi) adlı bir parti kurdurulduğu belirtilen haberlerde, PKK’daki Aleviler ile buradaki Alevilerin (Nusayri) amaçlarının aynı olduğu belirtiliyor. Bu arada İran’da da PJAK adıyla faaliyet gösteren PKK’nın İran’daki eylemlerini sona erdirmesi için ise bir tek şartı var. O da “Yeter ki öldürmeyin”. Demek ki bunlara böyle davranmak gerekiyormuş. Türkiye yıllardır demokrasi, insan hakları, hukuk deyip, yüz verirken elalem gözünün yaşına bakmadan idam edince terörist bozuntuları merhamet dilenmeye başlamışlar. İran’la aralarında uzlaşma sağladıklarını söyleyen PKK’nın 2 numarası Murat Karayılan, örgütün internet sitesinden yaptığı açıklamada,  “İdamlar durursa PJAK siyasal alana çekilebilir” dedi. İran yönetiminin operasyonları ve yakaladığı PJAK’lı teröristleri idam etmesi üzerine anlaşma zeminini arayan ancak çabaları birçok defa sonuçsuz kalan PKK yönetimi, Casusan Tepesi’nin İran’ın eline geçmesinin ardından bölgeyi boşaltmış ve 5 Eylül’de İran’daki faaliyetlerini durduğunu duyurmuştu. Olaylar bu minvalde gelişirken Suriye’de yaşayan ve sayıları milyonlarla ifade edilen Türkler ise tedirginlik içinde. Halep’te 250, Lazkiye’de 170, Tekele bölgesinde 40, Kuntere bölgesinde 80 ve diğer bölgelerde 250 bin Türk yaşıyor. Türk kamuoyunun yeterince bilmediği bir gerçekte Suriye’de sayıları milyonlarla ifade edilen Türk’ün yaşadığı.

 

HAMA CEPHANELİĞE DÖNDÜ

 

Sabah gazetesinin haberine göre, muhalifler silahlanırken buna karşılık Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yandaşlarının da silahlandırıldığı belirtiliyor. Her eve 3 silah ve bin mermi dağıtıldığı belirtiliyor. Halep, Humus ve Hama’nın tam anlamıyla cephaneliğe döndüğünün vurgulandığı raporda, Esad yönetimi ile muhaliflerin yoğun bir çatışma içine girmesi an meselesi olarak değerlendiriliyor. Suriyeli muhalifler “Kurban’da çifte bayram” sloganı ile hareket ediyor. Suriye silahlı kuvvetlerine ait araç ve gereçlerin bakımında Rus, İran ve bazı Avrupa ülkesi askerlerin de görev aldıkları belirtildi. Suriye bu ülkelerden gelen emekli askerleri yüksek maaşla danışman olarak orduya aldı.

Suriyeli ve Batılı diplomatlara dayandırılan bir habere göre ise, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam’daki 6,5 saatlik görüşmede Suriye lideri Beşar Esad’a, hükümette Müslüman Kardeşler’e yer vermelerini önermiş. Türk Dışişleri Bakanlığının net bir dille yalanladığı habere göre, Esad’ın bu öneriyi reddetmesi üzerine Türkiye tutumunu değiştirdiği söyleniyor… Bence de bu konu görüşülmüş olsa da Türkiye’nin tutumunu değiştirmesi buna bağlanamaz. Arap Baharı,  bölge ülkelerinde despotik tek adam yönetimlerinden bunalan halkın yaşadığı sorunların değişik çevreler tarafından istismar edilmesi suretiyle yaratılan hoşnutsuzluk ortamından beslenmiştir. Büyük oranda dış güçlerin desteğini alarak gelişmiş, geniş kitlelerin katılımıyla iktidarları devirmişlerdir. Libya gibi ülkelerde yabancı güçlerin askeri müdahalesi de katkı sağlamıştır. Suriye ve sıradaki diğer ülkeler (Kafkas ülkelerinden bahsediliyor) ülke içinde istismara açık problemlerini çözme konusunda daha gayretli olurlarsa kendilerinin hayrına olur. Tel Aviv’den kalkan 2 İsrail savaş jeti, Rumlardan izin alarak KKTC hava sahasına girmiş. KKTC yetkililerinin uyarısını dikkate almayan uçaklar daha sonra Mersin kıyılarına plajları görebilecek şekilde 15 mil kadar yaklaşmış ve bir İsrail helikopteri de Akdeniz’de sismik araştırmalar yapan Piri Reis’in üzerinde uzun bir süre uçmuş. Düşmanımın düşmanı dostumdur diyen İsrail’in bu tahrikleri yarın başına başka sorunlar açar. Akıllı olmalarını ve Türkiye ile dalaşmamalarını tavsiye ediyorum.

 

    En az 10 karakter gerekli