Yeryüzünde ki düzenin güzel olması için öncelikle insanların güçlü bir imana ve de güzel bir ahlaka sahip olmaları gerektiğini bilmemiz gerekir. İnsanoğlu her daim saadete ulaşmayı istemektedir. İnsanoğlunun istedikleri saadete ulaşmaları için de gerçek ve doğru olan bazı şeylere sahip olmaları gerekir. Unutulmamalıdır ki; güzel bir ahlak, güçlü bir iman ve de muazzam bir ilime sahip olmak, rahatlığın ve de saadetin başlıca esaslarındandır. Bu güzel ve de güçlü olan esaslara bağlılıkları olan kimseler için saadet kapıları her daim açılmış demektir. Güçlü bir iman, tertemiz bir ibadet ve muhteşem bir ilim bütün insanları güzel bir şekilde olgunlaştırmakla beraber, tüm insanlığı en güzel ahlak sahibi de yapar. Tertemiz ve de güzel olan ahlak, İslam dinimiz için en güzel hedeflerden biridir. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) bir hadisi şeriflerinde; “Ben güzel olan ahlakı tanımlamak için gönderildim.” buyurmuşlardır. Dini İslam olup tertemiz olan bir Müslüman’ı tanımlarsak ve onu en güzel şekilde bir ağacın tüm şekliyle örneklendirirsek şöyle tanımlayabiliriz; Bütün güzellikleri kendi içerisinde barındıran kökü güçlü bir imanla, güzelliklere her daim uzanan kollarıysa amelleri, o muazzam yapraklarıysa mükemmel ilimi, vazgeçilmez olan meyveleri de güzellikleri kendi içerisinde barındıran ahlaktır. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) güzel sünnetleri ve Kutsal Kitabımız olan Kuran’ı Kerim’in pusulası, yeryüzünde tüm canlı ve de cansız varlıklara en güzel şekilde hayat veren güneş, su, toprak ve hava gibidir. Bahçe sahibi olan bir insanı düşünün. Bahçe sahibi o fidanları diker ve o fidana aylarca hatta yıllarca ona hizmet eder, netice de o insan o fidandan meyveler bekler değil mi dostlarım?
UNUTMAYIN!
Dini İslam olan kardeşlerimizden de beklenen şeyin güzel ahlak ve güçlü bir iman olduğu unutulmaması gerekir. Dostlar bir ağacın en güzel, en harika, en mükemmel ve de en muazzam yerinin meyvesi olduğuna göre, İslam dinine sahip olan insanların da en güzel yönü güçlü bir iman ve de muazzam bir ahlaka sahip olmasıdır. Çünkü Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) “Müminlerin iman yönünden en yükseklerde olanları ahlakları güzel ve de ahlakça en güzel olanlardır.” buyurmuşlardır. Güçlü iman ve güzel ahlak konusunda en iyi örnek olan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’yı (S.A.V) örnek almalıyız. Cenabı Hak (c.c) bir ayeti kerime de şöyle buyuruyor: “Andolsun ki, Resulullah Muhammed Mustafa da sizlerden Cenabı Allah’ı ve ahiret gününü ummakta olanlar ve de Yüce Yaradan’ı en çok zikredenler için güzel bir örnek vardır. Ashabı Kiram, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’yı (S.A.V) kendilerine her daim örnek alıp her konuda onun tüm sünnetlerine ve de onun yolunda ki güzel şeylere uyduklarından ötürü kısa süre içerisinde kemale ermişlerdir.
DEĞERLİ İNSANOĞLU!
Sizlerde bilirsiniz ki, içerisinde yaşadığımız zaman sürecinde neredeyse tüm toplumlarda ciddi bir ahlak buhranı ve de huzursuzluğu mevcuttur. Çok acı bir gerçek vardır ki; İnsanların maddi, tekniksel ve de teknolojik olarak her yönden her daim daha çok imkanlardan yararlanmalarına rağmen de, hiçbir şekilde huzuru elde edemedikleri, huzura ulaşamadıkları gerçeğidir. Bilirsiniz ki bu huzursuzluktan, sıkıntılardan, buhrandan ve de bunalımlardan kurtulmanın tek bir yolu vardır. Dinimiz olan İslam’ın ahlakını ve iman gücünü yaşamamız ve de öğrenip uygulamamız gerekir. İslam dinimizin ve ahlaki olan kaidelere her daim uygun bir şekilde hareket ederek tüm insanlığa örnek olmalıyız. İnsan olarak, halk olarak, toplum olarak, millet olarak güçlü bir imana, güzel bir ahlaka, huzura ve de saadete böyle ulaşabiliriz.
EY MÜSLÜMANLAR!
Gerçek bir İslam ahlakıyla yaşanan toplumların hiçbirinde kardeş kardeşi öldürmez, öldürmeye de kalkmaz. Hiç kimse hiç kimsenin ne malına, ne mülküne, ne namusuna ne de ırzına asla ama asla göz dikmez. İslam dininin ahlakında küçüklerin büyüklerine gösteri saygıdır, büyüklerin küçüklerine merhamet ve de şefkat gösterdiğidir. Dünyadaki yaşamları böyle olanların ahretini de Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’dan (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Kıyametin olduğu günkü zaman sürecinde bana en yakın ve de benim katımda en güzel sevgili olanınız, ahlakı her daim en güzel olanınızdır. Benden her daim uzak ve de benim katımda en sevimsiz olanınız ise; sürekli konuşanlar, sürekli lüzumsuz boş konuşanlar ve de kibirli olanlarınızdır. “ Türk Din Alimi ve 5. Diyanet İşleri Başkanı olan Ömer Nasuhi Bilmen: “Ahlak iledir kemal-i adem, Ahlak iledir nizam-ı alem” diyen insan ne kadar da güzel söylemiş. Bu güzel sözlerden de anlaşılacağı gibi, insanoğlunun kemale ermesi de, güzel olan ahlak’a sahip olmalarıyla mümkündür. Kamil ve de her daim olgun olanlar, muhteşem güzelliğe olan ahlak’a ve hüsnü edep sahibi olan insanlardır. İslam dinimiz, güzel ahlak sahibi olunması için gereken ve de gerekli olan her şeyi emirleriyle tavsiye etmiştir olup, kötülüklere yol açacak olan tüm hareketleri her daim yasaklamıştır. Unutmayın! Yeryüzünün nizamı gerçekten temiz güçlü ve de muazzam olan bir ahlak ve de güçlü olan bir imandan geçmektedir. Şunu hiçbir zaman unutmayın. İçinde yaşadığımız ve de bütün ülke olarak güven, sükun ve huzurun olabilmesi için, tüm fertlerin gerçek bir iman sahibi ve de tertemiz bir ahlak sahibi olmaları gereklidir. Birbirlerinin her hakkına saygı göstermeleri gerekir. Toplum içerisinde yaşamlarını sürdüren bütün insanlar, hiçbir zaman hiç kimseye haksızlık etmeden, hiçbir canlı varlığa zarar vermeden yaşamlarını sürdürmeleri gerekir. Kişi ya da kişilerin yaşadığı toplum içerisinde gerçek bir itibar görebilmesi, hatırı sayılır, sayılıp sevilebilmesi içinde gerçekten de güzel ahlaklı olmasının önemi çok fazlasıdır. Güzel ahlaklı ve güçlü bir imanı olan Müslümanlar, Cenabı Allah (c.c) ve de Resulü olan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) katında sevimli bir noktada olduğu gibi, insanoğlunun nazarında da en güzel sevgi, saygıyı da görmektedirler. Bundan ötürü “İnsanların edebi, altınlarından her daim kıymetlidir.” denilmiştir. Güçlü bir imanın ve de güzel bir ahlakın faydasını insanoğlu dünyada göreceği gibi ahirette de görecektir. Güçlü bir iman ve güzel bir ahlakı elde etmek için; Yüce Yaradan’ımızın tüm emir ve yasaklarını bire bir yerine getirmemiz gerekir. Yasakladığı bütün kötülüklerden sakınmalıyız. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın sünnetine uygun hareket etmeliyiz. Her türlü haksızlıklardan, fitnelerden, zulümlerden ve de haramlardan uzak durulmalıdır. Her yerde gizlilikte de, açıkta da Cenabı Allah’ın murakabesinde olduğunu hatırlamamız gerekir. Günahlara yol açacak ve imanımızı zayıflatacak faydasız ve de boş konuşmalardan kaçınmamız gerekir. Her daim az ve öz konuşulmalıdır. Hiçbir şekilde o değerli vakitlerimizi boşuna geçirmeyip, kendi imanımızı daha da güçlendirerek ahretimiz ve de yaşamımızı sürdürdüğümüz dünya için yararlı olan güzel şeyler yapmamız gerekir. Hiçbir kimsenin aleyhinde konuşmamalı, bunun yanında asla ama asla rahatsız etmemelidir. Özellikle güçlü bir imana ve de muazzam güzel bir ahlaka sahip olan insan asla gıybet yapmaz. Her nokta da her daim insanlara maddi manevi yardımlarda bulunmalı. Güçlü bir imana ve de güzel bir ahlaka sahip olan bir Müslüman; tertemiz, samimi, gönlü güzel, tatlı dilli, güler yüzlü, alçak gönüllü olmalıdır. Cenabı Allah biz Müslümanları gerçek güçlü bir iman ve de güzel bir ahlakla donatılmış insanlardan eylesin.
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce