DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

“Egzersiz, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren farmakolojik olmayan bir ilaç”
77 okunma

“Egzersiz, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren farmakolojik olmayan bir ilaç”

ABONE OL
24/02/2021 15:30
“Egzersiz, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren farmakolojik olmayan bir ilaç”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde egzersizin büyük rol oynadığını söyleyen Fizyoterapist Çağıl Ertürk, “Evde yaptığımız egzersiz uygulamaları, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte. Aynı zamanda kardiyovasküler sistemimizi de güçlendirmekte ve beraberinde kemik sağlığımızı iyileştirmekte. Dolayısıyla egzersizin, uluslararası toplumlarda, farmakolojik olmayan bir ilaç yöntemi olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Uzmanlar, kovid-19 ile mücadelede güçlü bir bağışıklık sisteminin önemli bir rolü olduğunu vurguluyor. Milyonlarca kişinin evine kapandığı ve dijital platformlarda çalıştığı pandemi sürecinde, egzersizin önemine dikkat çekiliyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Fizyoterapist Çağıl Ertürk, egzersizin uluslararası toplumda farmakolojik olmayan bir tedavi olarak görüldüğünü söyledi.

EGZERSİZ, BİR İLAÇ

Bağışıklık sisteminin güçlendiren etkenlerden biri olduğunu aktaran Ertürk, “Öncelikle kovid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde herkes, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin yollarını arıyor. Egzersiz de bunun bir parçası. Bizler, fizyoterapistler olarak, egzersizleri öneriyoruz. Yaklaşık 1 yıldır evlerimize kapanmış durumdayız ve evde yaptığımız egzersiz uygulamaları, bizim bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmekte. Aynı zamanda kardiyovasküler sistemimizi de güçlendirmekte ve beraberinde kemik sağlığımızı iyileştirmekte. Dolayısıyla egzersizin, uluslararası toplumlarda, farmakolojik olmayan bir ilaç yöntemi olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

BİREYE ÖZGÜ BİR PROGRAM OLMALI

Egzersiz planlamasının, bir fizyoterapist eşliğinde ve bireye özgü olması gerektiğinin altını çizen Ertürk, “Sonuçta her birey kendine özgüdür. Her bireyin kalp-damar sağlığı ve kemik yapısı kendine özgüdür. Fakat kategorize etmemiz gerekirse, genç bireylerde maksimal oksijen tüketiminin yüzde 50-60 civarında ve 30-40 dakikalık egzersiz planlaması yapılması uygundur. Daha yaşlı, geriyatrik dediğimiz popülasyonda ise bu oran yüzde 40-50 gibi bir orana düşebilir. 20-30 dakikalık egzersiz çeşitlerini önerebiliriz. Ancak dediğim gibi tamamen bireye özgü olması gerekmekte” dedi.

Egzersiz çeşitleri ile ilgili bilgi veren Çağıl Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sahilde olabildiğince yürüyüş, ‘jogging’ dediğimiz koşular, bisiklet sürme gibi aktiviteler planlanabilir. Ama temelde, bireyin hoşuna gidecek ve aerobik dediğimiz, oksijen kullanımını destekleyecek egzersiz çeşitleri oldukça faydalıdır.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı

Haberler.com

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP