İSTANBUL (AA) – Emtia piyasasında, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikası, küresel ekonomik aktivite, Çin ekonomisi, üretim ve hava olayları kaynaklı etkilerle fiyatlamaların zorlaştığı bir ay geride kaldı.
Emtia piyasasında geçen ay sert dalgalanmalar öne çıktı.
ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışlarında sona gelmiş olabileceği beklentisi, küresel ekonomik aktiviteye ilişkin devam eden endişeler, üretim beklentileri ile iklimsel ve hava durumuyla ilgili faktörler, geçen ay emtia piyasasında öne çıkan unsurlar oldu.
Fed’in faiz artırımlarında sona geldiğine yönelik beklentiler emtia piyasası için destekleyici olurken, küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişelerin devam etmesi emtia piyasasında satış baskısına neden oldu. Çin ekonomisine ilişkin devam eden endişeler de emtia piyasasını olumsuz etkiledi.
Avrupa’da açıklanan veriler de ekonomik aktiviteye ilişkin yavaşlamayı ortaya koydu. Diğer taraftan üretime dair endişeler tarım emtialarının genel olarak yükselmesine sebep oldu.
ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in görüşmesi sonrasında ikili ilişkilerde yumuşama işaretleri de emtia piyasasında talebin artacağına yönelik umutları artırdı.
Değerli metaller karışık seyretti
Geçen ay fiyatlar altında yüzde 2,7, gümüşte yüzde 10,5 artarken, platinde yüzde 0,5, paladyumda yüzde 9,5 geriledi. Altın fiyatları, Fed’in muhtemelen gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimine gidebileceğine dönük beklentilerin güçlenmesiyle yükselişini sürdürdü. ABD’de enflasyonun yavaşladığını gösteren veriler Fed’in faiz artırımlarını tamamladığına ilişkin öngörüleri desteklerken, doların zayıflamasına ve tahvil faizlerinde düşüşe yol açtı.
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın genişleyeceği endişesi de genellikle güvenli liman olarak görülen altın fiyatlarındaki artışa katkıda bulundu.
Öte yandan düşük faiz oranları, faiz getirmeyen altını tutmanın maliyetini azaltırken, Hindistan’da düğün sezonu, Batı dünyasında Noel dönemi ve Çin’de yeni yılın altına olan talebi artıracağına yönelik beklentiler de altına talebi artırdı.
ABD Merkez Bankasının faiz artışlarında sona gelmiş olabileceği beklentisiyle tahvil faizlerindeki gerilemeyle gümüş fiyatları da sert yükseldi.
Küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişelerin devam etmesi paladyum fiyatlarını olumsuz etkilemeye devam etti.
Diğer taraftan elektrikli araçlara artan talep de paladyum fiyatlarının düşmesine neden oldu.
Analistler, paladyumun otomobillerdeki katalitik konvertör üretiminde kullanıldığını belirterek, elektrikli araçlara talebin artmasıyla normal otomobillere olan talebin düşebileceğine yönelik tahminlerin arttığını ve paladyumda talep endişelerinin öne çıktığını söyledi.
Paladyum, resesyon endişelerinden en çok etkilenen emtia araçları arasında yer aldı. Küresel çapta arz fazlası olacağına yönelik endişeler paladyum fiyatının gerilemesine neden oldu.
Artan faiz oranlarıyla ekonomilerde yavaşlama görülmeye başlarken, bu yavaşlama da hem otomotiv sektörü hem de diğer alanlardaki talebi etkiledi.
Paladyum, otomotiv sektöründe toksik gazların dönüştürülmesi anlamında önemli bir konuma sahip. Elektrikli araçların çok daha ön plana çıkmaya başlaması sonrasında otomotiv sektöründe kullanılan ürünler değişmesiyle paladyum talebi de buna bağlı olarak düştü.
Çin ekonomisine ilişkin devam eden endişeler de paladyumu aşağı yönlü etkiledi.
Brent petrolde kayıp geçen ay yüzde 6’yı aştı
Enerji grubunda geçen ay sert düşüşler görüldü.
Kasım ayında Brent petrol yüzde 6,2, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gaz da yüzde 19,8 değer kaybetti.
ABD’de, petrol talebinin düştüğüne işaret eden veriler Brent petrol fiyatlarını baskıladı. Dünya genelinde ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin güçlenmesi ve ABD’de artan petrol üretimiyle de Brent petrol fiyatları aşağı yönlü seyretti.
Dünyanın en büyük petrol tüketicileri ABD ve Çin’de ekonomiye ilişkin gelişmeler talebin düşeceği beklentisini güçlendiriyor. Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ve ikinci en büyük petrol tüketicisi Çin’de açıklanan ekonomik göstergeleri ise üretim, tüketim, yatırım ve istihdam alanlarında Kovid-19 sonrası toplanmadaki güçlüklerin sürdüğünü ortaya koyuyor.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun günde yaklaşık 900 bin varillik arz kesintisini kabul etmesi ise Brent petroldeki düşüşü engelleyemedi.
Depolama seviyelerinin yüksek seviyelerde kalması ve ılıman hava koşulları doğal gaz fiyatlarının düşmesine neden oldu.
Bakırda yükseliş yüzde 4,5’i aştı
Ekonomilerdeki yavaşlama sinyallerinin resesyon ihtimaline dönüşebileceğine yönelik endişeler baz metalleri etkiledi. Dünya genelinde açıklanan makroekonomik verilerin ekonomik aktivitedeki zayıf seyrin devam ettiğini ortaya koymasıyla baz metallerde düşüş eğilimi hakim oldu.
Baz metallerdeki dalgalı seyre karşın geçen ay fiyatlar bakırda yüzde 4,6, çinkoda yüzde 2,4 arttı.
Aynı dönemde fiyatlar kurşunda yüzde 0,7, alüminyumda yüzde 3,4, nikelde ise yüzde 8,7 geriledi.
Fed’in faizlerde zirveye gelmiş olabileceğine yönelik beklentilerin artmasıyla bakır fiyatları yükseldi. Peru’daki Las Bambas bakır madeninde işçilerin greve gittiğine ve Kanada merkezli First Quantum Minerals’in Panama’daki operasyonlarının faaliyetlerini bitirebileceğine yönelik haberler de bakırda arz endişelerini öne çıkardı ve bakır fiyatlarının yükselmesine neden olan faktörler arasında yer aldı.
Hollanda merkezli madencilik firması metal ve mineral üreticisi Nyrstar’ın madenlerinin ikisini kapatacağını bildirmesi sonrası artan arz endişeleriyle çinko fiyatları yükseldi.
Küresel talebe ilişkin endişeler ise nikel fiyatlarını baskıladı.
Tarım grubunda pamuk ve şeker haricinde yükselişler görüldü
Tarım emtialarına bakıldığında ise kasım ayında Chicago Ticaret Borsasında fiyatlar buğdayda yüzde 7,5, mısırda yüzde 0,8, soya fasulyesinde yüzde 2,5, pirinçte yüzde 8,4 artış kaydetti.
ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’te işlem gören pamuk yüzde 1,4, şeker yüzde 0,9 değer kaybederken, kahve yüzde 10,4 kakao yüzde 12,1 değer kazandı.
Dünya buğday üretim tahminlerinin düşüş göstermesi, fiyatlarda yükselişe neden oldu. Soya fasulyesi fiyatları ise Brezilya’daki olumsuz hava koşulları nedeniyle yükseldi.
Uzak Doğu’da pirinç üretiminin azalacağı endişeleri ve yüksek taleple de pirinç fiyatları arttı.
Üretimin artacağına, tüketimin ise düşeceğine yönelik öngörüler pamuk fiyatlarını olumsuz etkiledi.
Kahvede de arz endişeleri öne çıktı. Vietnam Genel Gümrük Bakanlığı ülkenin kahve ihracatının bu yılın dokuz ayında yüzde 9,5 düştüğünü bildirdi. Ayrıca Vietnam’ın bu yılki kahve hasadının yüzde 7’den fazla düşmesi bekleniyor. Brezilya’nın kahve rekoltesindeki düşüş de kahve fiyatlarında sert yükselişe neden oldu.
Petrol fiyatlarındaki düşüşle şeker fiyatları da geriledi. Şeker kamışı, etanol üretimi için kullanılan ham maddelerden bir tanesi. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki değişim, üreticilerin şeker veya etanol üretimini tercih etmesine neden oluyor. Brezilya’da şeker üretimi tahminlerinin artmasıyla yükselen arz endişeleri, şeker fiyatlarında gerilemeye neden oldu. Brezilya’da şeker üretiminin yüzde 27,4 artışla 46,88 milyon tona ulaşması bekleniyor.
Kakao piyasası ise Fildişi Sahili ve Gana’daki düşük üretim nedeniyle 2023/24 sezonunda küresel açık beklentisinden destek almaya devam etti.
Avrupa Parlamentosunun (AP), Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ormanlara zarar vererek üretilen ürünlerin ithal edilmesinin yasaklanmasını içeren yasayı onaylaması sonrasında bu durumun bölgede çikolata endüstrisinin maliyetlerini artırabileceğine yönelik endişeleri artırdı.
Batı Afrika’da devam eden yağmurların hasadı sınırlaması ve bölgede mahsulde hastalıkların ortaya çıkabileceğine yönelik tahminler kakao fiyatlarını desteklenmeye devam etti. Bu faktörler, mevcut kakao üretiminin küresel bir açığı önlemek için arzı karşılayamayacağı endişelerini de tetikledi.
Muhabir: Burhan Sansarlıoğlu
AA
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
9 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce