Maksimalist istekleri ve Kıbrıs adasının tümüne sahip olmak arzusu ile Crans Montana’da yapılan son müzakerelerin çökmesine neden olan Anastasiadis, geçen gün Kıbrıs Rum tarafında yayın yapan “Alpha” televizyonuna yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Kıbrıs Rum tarafının, “Guterres çerçevesi” temelinde, çözüm müzakerelerine dönemeye hazır olduğunu vurgulayan bir mektup göndereceğini ifşa etti. Gerek Rum lider Anastasiadis’in gerekse de Rum Sözcü Hristodulidis’in, Türkiye-KKTC görüşmelerinden sonra uygulamaya konulması olası olan “Kıbrıs B Planı”ndan belli ki oldukça endişeleri var. Helen tarihinde “Kıbrıs adasının kesin bölünmesine ve “Enosis” yolunun kapanmasına yol açan başarısız ve vatan haini lider” tanımı ile yer almanın korkusu sarmış her ikisini sanki. Zira Türkler b-c planlarını uygulamaya koyarlarsa, Rumlar adanın tümüne sahip olma ülküsünü hayata geçiremeyecekler ve hep hayal ettikleri “Enosis” sevdasından vazgeçmek zorunda kalacaklar. Bu olasılığı düşünmek bile istemeyen Anastasiadis, adanın kalıcı bölünmesini önlemek ve kendisinin yanlış tutumu ve dış politikası nedeni ile Türklerin ayrı bir devlet yapısı altında yaşamlarını devam ettirmek olasılığının ortaya çıkmasından sonra, açıkçası içine ettiği “Toplumlararası görüşmeleri” tekrar başlatmak istiyor. Bu doğrultuda kendisi BM genel Sekreteri Antonio Guterres’e başvuru ve çağrı yaparken, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis de aklınca tehditler savurmakta. Hristodulidis, yaptığı açıklamada “Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakereler yapılmadığı sürece, Kıbrıslı Türklerin AB müktesebatıyla uyumuyla ilgili olan ad hoc komitenin de çalışmaya devam etmesinin mümkün olmadığını” söyleyerek aklınca Kıbrıslı Türklere baskı yapacağını sanmakta. Hristodulis’e göre “ya müzakereler devam eder ya da AB müktesebatına uyum komitesinin çalışmaları durur!”muş. Dikomo’ya (Dikmen) kadar yolu var Hristodulis’in. (Bu deyim Kıbrıs yerel Türkçesi içinde kullanılmakta ve Lefkoşa- Dikmen yolu üzerinde yer alan Lefkoşa Merkezi mezarlığına atıf yapılarak “Cehenneme kadar yolu var” manasındadır.)
BAKIŞ AÇISI
İşte Rum lider Anastasiadis’in ve Sözcüsü Hristodulis’in Kıbrıslı Türklere bakış açısı bu. Kıbrıslı Türklerin, kurulması için müzakerelerin yapıldığı yeni devlette kurucu ortak olmaları yerine yönetilmesi kolay, azınlık statüsünde uslu bir çocuk olmasını istiyorlar. Yaramazlık yaparsa illaki geçmişte olduğu gibi cezalandırılmalı Kıbrıslı Türkler! (Bu söylemlerinin içinde, farkına varmadan da son günlerde ortaya yapay bir şekilde çıkarılmış olan “İki Toplumlu Barış İnsiyatifi-Birleşik Kıbrıs” adlı kuruluşun ve “UniteCyprusNow – Kıbrıs’ı Şimdi Birleştir” sloganlı kuruluşun kimlerden talimat aldığını da açıklamış oldular.) Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi uzun zamandır, KKTC’deki kiliselerde ayin yapmak iznini kendi ulusal hedefleri doğrultusunda suiistimal etmekte. Hedefleri de “Dinlerin yakınlaşması” uygulaması içinde, her Pazar sabahı KKTC’deki farklı bir kilisede ayin yaparak KKTC’nin kendi dini bölgeleri içinde olduğunu vurgulamak ve Hristiyan dünyasına kabul ettirmek. Geçen haftalarda Güzelyurt’taki Ay. Mamas kilisesinde ayin yapmak taleplerine Dışişleri Bakanlığımız “Hayır” yanıtını verince belli ki çok kızmışlar ve düş kırıklığına uğramışlar. Buna kendilerini aşağılanmış hissetmişler demek daha doğru olacak. Dini hoşgörüyü suiistimal ederek KKTC’de dini kazanımlar peşinde koşan Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesinin bu talebi reddedilince, Rum lider Anastasiadis ve Sözcüsü Hristodulis, kiliseye “hayır” diyen “Dışişleri Bakanlığı”mızı protesto etmeleri için bu kuruluşlar ile aramızdaki Rum hayranlarını protesto gösterisi yapmaya davet ediyorlar. İşte aramızdaki nesebi bozukların ve Rum hayranlarının, kimden ve nereden, kim bilir ne gibi menfaatler karşısında direktif aldıkları, yazılar yazdıkları ve eylem yaptıkları Anastasiadis- Hristodulis gibi önemli mevkilerde oturan kişilerin söylemleri ile birinci ağızdan duyulmakta.
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce