YTB Başkanı Eren, “Türkiye Bursları”nın sosyal eşitsizliği azaltmada çok önemli model olduğunu vurgulayarak, “Dezavantajlı ülkelerden binlerce başarılı öğrenciyi Türkiye’de burslandırıyoruz ve mezun ediyoruz.” dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), TRT World Research Centre ve TRT World Citizen iş birliğinde “Uluslararası Koruma Altındaki Öğrencilerin Yüksek Öğrenimi Konferansı” gerçekleştirildi. Konferans ile Türkiye’de uluslararası koruma altındaki öğrencilerin yükseköğrenimde karşılaştığı sorunlar ele alındı. Bu doğrultuda yeni yaklaşımlar ve ortaklıklar oluşturularak çözüm önerileri sunulacak.
YTB Başkanı Abdullah Eren, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, 2011 yılından itibaren “Türkiye Bursları” adı altında bir marka oluşturduklarını ve dünyanın çok farklı ülkelerinden öğrencileri Türkiye’de misafir edip burs verdiklerini anlatarak, “Şu an 170’ten fazla ülkeden öğrenciyi, Türkiye’de devletimiz adına burslu olarak okutuyoruz. 170 ülkeden 16 bin öğrenci var.” ifadelerini kullandı. Eren, Türkiye’nin ülkeye sığınanlarla ilgili sekiz yıl boyunca çok başarılı ve insani bir çalışma yürüttüğünü belirterek, uluslararası muhatapların da bundan övgüyle bahsettiğini hatırlattı.
Türkiye’nin Suriyelilerin ve uluslararası koruma altındaki öğrencilerin yükseköğrenimine ilişkin ve onların hayatının her anına dokunabilmek için gösterdiği çabanın çok profesyonel olduğuna dikkati çeken Eren, şunları kaydetti: “Türkiye’nin tüm kurumları, çok profesyonel bir şekilde ciddi bir çaba gösteriyor. Fakat netameli konular bunlar. İşinizi iyi yaparsınız başka bir eksiklik bulunur, yapmazsanız mültecilere bakmamakla suçlanırsınız. Açık konuşuyorum, Türkiye’nin son zamanlarda içeride ve dışarıda bu meseleyle alakalı almış olduğu haksız eleştiriler, esasında bizim burada yapacağımız etkinlikte cevabını da bulmuş olacak. Türkiye Bursları çerçevesinde bizler gerek UNHCR gerek AB fonları üzerinden de çok fazla öğrenciye burs imkanı sağlıyoruz. Diğer taraftan dünyanın diğer ülkelerinde mültecilerden yüzde bir oranında üniversiteye gitme oranı varken, Türkiye yüzde altıyla bu alanda bir rekor kırıyor.”
İç savaş nedeniyle başlayan Suriyeli göçüne değinen Eren, Türkiye’nin “açık kapı politikası”yla dünyada hiçbir ülkenin yapamayacağı şekilde Suriyelileri misafir ettiğini anlattı. Eren, 8 yıldır ilk, orta, lise ve yükseköğrenim olmak üzere tüm Suriyeli öğrencilere eğitim imkânı sağlandığını ifade ederek, Suriyelilerle beraber uluslararası koruma altındaki öğrencilerin üniversite harçlarını YTB olarak karşıladıklarını söyledi. “Kayıp nesil” sorunuyla karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Eren, şöyle devam etti: “Biz ‘Kayıp neslin önlenmesi için bu burs programını Suriyelilere yönelik nasıl uygulayabiliriz?’ diye düşündüğümüzde üç model geliştirdik. Bir, üniversiteye giden Suriyelilerin harcını karşılamak. İkincisi, ‘Türkiye bursları’ kapsamında Suriyeli öğrencileri burslandırıyoruz. Üçüncüsü ise UNHCR, AB’nin farklı fonlarıyla gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri var. Burada iki ayrı metodumuz var. Bir, ileri düzeyde Türkçe eğitimi veriyoruz. Şimdiye kadar 20 bin öğrenciyi ileri düzeyde Türkçe eğitim programında mezun ettik. İkincisi ise üniversitede öğrencileri burslandırmak. Şu ana kadar AB fonu üzerinden bin 200 öğrenci kadar yükseköğrenimde burslu öğrencimiz var.” Abdullah Eren, Türkiye’nin yaptığı operasyonlarla Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir alan oluşturduğunu anlatarak, orada sağlık, sosyal ve eğitim imkânlarının mevcut olduğunu aktardı.
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önce