0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İlk 25 dakika gerçekten de yüksek bir baskı ile oynadılar. Genç oyuncular ortaya koyabilecekleri enerjiyi, bu periyotta fazlasıyla harcadılar. Tabiiki bu enerjiyi harcarken, bu oyuncu grubun en büyük sıkıntısı da üretkenlikti ve ilk 30 dakikadan sonra oyunu dengeleyen PSV arkasından da golü buldu.

Hele attıkları ikinci gol futbol adına tam derslikti. 3 oyuncunun topa tek teması ile öne doğru oynadıkları toplar ve tek vuruşla farkı ikiye çıkartıp rahatladılar. Arada çok ciddi yalnız fiziksel fark değil, oyun kalitesi, oyun planı ve saha içi organizasyon seviyesi farklılığı da vardı.

G.Saray’ın PSV maçına gelinceye kadar geçmiş yıllarını iyi okumak gerekir. Fatih hocanın İgor Tudor’dan sonra gelip takımını iki sene üst üste şampiyon yaptığında daha çok oyuncuların bireysel performanslı ve doğaçlama oyunları ön plana çıkmıştı.

Bunun da göstergesi o sezonların bitiminde Şampiyonlar ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde alınan başarısız sonuçlardı. Devamında son iki sezondaki şampiyon olamamanın başlıca nedeni, sürdürebilir güçlü oyunu takıma monte edememesiydi.

Ve bununla beraber yapılan çok fazla gereksiz, yaşlı, temposuz aynı zamanda da tutkusuz oyuncu transferleri; bu güçlü oyunun ortala çıkmamasındaki en temel faktörlerdiMutlaka kadronun içine oyuncu transferleri de olacaktır. Fatih Terim, yaratmak istediği üç yıllık planlama sonucunda ortaya çıkacak kaliteli ürünü hep dile getirdi.

Yalnız futbolda önemli bir şey var.

Kadroyu gençleştirirken, kaliteyi de düşürmemek gerekir. Ayrıca bir oyun hafızası ve ezberi de oluşturmak lazım.
G.Saray’ın, Fatih Terim ile beraber son 3.5 yılda oluşmayan antrenman hafızasını maç hafızasına da dönüştürmesi için; hem ofansta hem de defansta daha içinde senkronize olan, oyunun her hattında kombinasyonlar yaratan, kurgulanmış, oyuncunun üzerinden oyunu çözmekten daha önemli oyun üzerinden rakiplerine üstünlük sağlayan, tekrarlar ve detaylar üzerinde iyi çalışılmış, tüm oyuncuların rolleri ve konumlanmaları belirlenmiş, sağlam, tutarlı, rakiplerine bununla üstünlük sağlayan çağdaş bir oyuna ihtiyacı var.

İki maçta da daha hazır ve saha içine akıl konulmuş oyunu uygulayan PSV turu fazlasıyla hak etti. Fatih Terim’in; belki kısa vade değil ama orta-uzun vadede, böyle saha içinde ne yaptığını bilen, hücum ve savunmada sürü şekilde hareket eden bir oyun tarzını, ilerleyen zamanda takımına monte etmesi gerekir.
Bu geçiş ve saha içinde fark yaratacak oyunun oynanmasını da bekleyip görmek gerekir.
Fatih Terim’in önceliği; kaybettiğinde dahi alkışlanan, coşkulu, yüreğini sahaya koyan, skor olarak geriye düştüğünde geri dönmeyi başaran bir Galatasaray yaratmak olmalıdır.
Bu Galatasaray’ın içinde yaşlı da genç oyuncu da yer almalıdır.
Oyuncuların çoğunun oyun zekası, becerisi, koşu kalitesi, yaratıcılığı üst düzeyde olmalıdır. Ancak böyle bir takım kurabilirseniz kalıcı ekol de bırakırsınız.

Galatasaray’ın şampiyon olduğu kadrolar Terim’e yol haritası olmalıdır. Melo, Selçuk İnan, Sneijder, Fernando tipi yıldız oyuncular alamazsanız sıradan bir takım olursunuz. G.Saray’ın zaman ve sabıra ihtiyacı var. Sürecin doğru işlemesi adına, camianın ve taraftarın da, aynı sabrı ve hassasiyeti göstermesi gerekir.
Tabiki bu süreçte özellikle kısa vadede saha içi performansları da belirleyici etken olacak.