0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

KAYSERI (AA) – Mayısta memleketlerinden ayrılan 15 personel aile, Yahyalı ilçesindeki ormanlık alanlara gelerek kömür yapmak için yıl sonuna kadar alın teri döküyor.

Araziye kurdukları çadırlarda ömürlerini sürdüren personeller, okullar kapanınca yanlarına çocuklarını da alarak şiddetli çabayı aileleriyle göğüslüyor.

Günün birinci ışıklarında mesaiye başlayan personeller, ormandan topladıkları meşe odunlarını güçlü evrelerden geçirip yaklaşık 40 günde mangal kömürüne dönüştürüyor.

İşveren Faysal Tekin, AA muhabirine, ormandan topladıkları berbat ve kuru meşe ağaçlarını mangal kömürüne dönüştürdüklerini söyledi.

Yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını belirten Tekin, “Bu işi ihaleyle alıyoruz. 5’inci ayda emekçileri getirtiyoruz. Birinci olarak ağaçların kesitini, sonrasında budamasını yapıyoruz. Daha sonra ağaçları dizip, yakma işlemi için ocağı kuruyoruz. Sonrasında topraklayıp yakıyoruz. Bu yanma süreci sırasında çalışanlar gece gündüz nöbet tutuyor. Gündüz sıcakta bu işleri yapmak çok sıkıntı. Yakma süreci tam 7 ve 8’inci aya denk geliyor. Bu aylar çok sıcak lakin yapacak bir şey yok.” diye konuştu.

Tekin, çok kuvvetli ve zahmetli olan odunu kömüre dönüştürme sürecinin yaklaşık 40 gün sürdüğünü lisana getirdi.

Kömürleri birçok kente gönderdiklerini anlatan Tekin, şöyle devam etti:

“Kömürleri çuvallara doldurduktan sonra Antalya, Gaziantep, İzmir üzere vilayetler başta olmak üzere birçok ile gönderiyoruz. Şu an 15 aile ve 80 kişi burada çalışıyor. Bu yıl herhalde 700-800 ton kömür elde edeceğiz. Tıpkı vakitte ormanın bakımını da yapıyoruz. Kurumaya gelmiş ağaçları kesiyor, topluyor ve yakıyoruz. 11’inci aya kadar buradayız. Bu ticaret üzere gözükse de ormanın bakımı ve dikim işlerini de yapıyoruz, çapasıdır, dikimidir.”

İşçilerden Hilmi Özçelik de çalışmak için Diyarbakır’dan Kayseri’ye geldiğini söz etti.

Yaklaşık 20 yıldır bu işte çalıştığını belirten Özçelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Havalar bu ortalar çok sıcak. Önemli manada kavurucu sıcaklar var. Tozun toprağın içinde bu işi yapmak hakikaten zahmetli, kolay değil. Alın teri, bel, bilek işi. Bilhassa bu nöbet vaktinde yangın çıkmasın diye gece gündüz başında duruyorsun. Birden fazla günler sabah yataktan kalkamıyoruz, belimiz ve bileğimiz ağrıyor. Burada ailece çalışıyoruz. Yaz uzunluğu 6-7 ay bu iş sürüyor. Annem, babam ve 3 kardeş çalışıyoruz. Kavurucu sıcaklarda kömür yaparak ekmeğimizi bu halde kazanmaya çalışıyoruz.”

“Bu işi yapmaya mecburuz”

Zekeriya Tekin de kömür yaparak ekmek parası kazanmak için Mardin’den geldiğini lisana getirdi.

Karısı ve 7 çocuğuyla bu işte çalıştığını anlatan Tekin, şunları kaydetti:

“Ben önden geliyorum ve çadırları kuruyorum. Ondan sonra ailemi getiriyorum. Gördüğünüz üzere odunları kesiyoruz, buduyoruz ve yüklüyoruz. Birinci evvel yerini, sonra çatma sürecini yapıyoruz. Toprak ve samanla kapattıktan sonra yakım sürecini gerçekleştirip, kömür haline dönüştürüyoruz. Artık havalar zati çok sıcak. Bir de ateşin içinde çalışıyoruz. Oradan da sıcaklık var. Daima su içiyoruz, karpuz, yoğurt tüketiyoruz. Kimisi dayanamayıp bu işi bırakıyor. Geçimi sağlamak için bu işi yapmaya mecburuz.”

Muhabir: Müzahim Zahid Tüzün