Gediz Deltası’nda bahar aylarında dünyaya gelen yeni yavrularla hareketlenen kuş yaşamı kayıt altına alınıyor.
Akdeniz Havzası’ndaki en geniş sulak alan sistemlerinden biri olan Gediz Deltası’nda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü izni, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Doğa Derneği tarafından kuş izleme programı yürütülüyor.
Program kapsamında deltada Doğa Derneği ekibi ve gönüllülerinden oluşan 15 kişilik grup, günün belli saatlerinde dürbün ve teleskoplarla izleme çalışması yapıyor.
Ekip, zengin kaynakları ve 40 bin hektarlık yüzölçümüyle yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapan deltada göç izleme ve üreyen kuş atlasının yenilenmesi için çalışma yürütüyor.
Kuş türü ve sayısının bilimsel olarak kayıt altına alınmasının hedeflendiği projenin sonuçları yıl sonunda açıklanacak.
Tepeli toygar, kırlangıç ve flamingolar yavrularını büyütme telaşında
Doğa Derneği Saha Araştırma Sorumlusu Adem Akyol, AA muhabirine, Gediz Deltası’nda kuşların yaşamlarının hızlı bir şekilde değiştiğini söyledi.
Özellikle bahar aylarında çoğu kuş türünün yavrularının dünyaya geldiğini, bazı türlerin ise kuluçkaya yatmaya devam ettiğini kaydeden Akyol, “Örneğin kuğu çiftini 9 yavrusuyla görmeye başladık. Gümüş martılar, tepeli toygarlar, kırlangıçlar ve flamingolar da yavrularını büyütme telaşında olan kuşlardan. Uzunbacak, mahmuzlu kızkuşu ve sumrular ise yavruların yumurtadan çıkmasını bekliyor.” dedi.
Akyol, çalışma boyunca 102 kuş türüne üreme kodu verdiklerine işaret ederek, bu sayının Türkiye’de üreyen kuş türü sayısının yaklaşık 3’te 1’ine denk geldiğini aktardı.
Çalışmayı gönüllülerle birlikte gerçekleştirdiklerinin altını çizen Akyol, şu bilgileri verdi:
“Haziran ayının ortasına kadar bu çalışmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Sonucunda neler çıkacağını bizler de merakla bekliyoruz. Üreyen kuş atlası çalışmasından sonra rutin izleme çalışmalarını sürdüreceğiz. Aynı zamanda sonbahar göç döneminde deltada göç izleme çalışmasını yapmayı planlıyoruz. Başta İzmirliler olmak üzere herkesi deltaya, kuşların yaşamına tanıklık etmeye davet ediyoruz.”
Gediz Deltası’na yönelik tehditler
Akyol, Gediz Deltası’ndaki en büyük tehlikenin yapılaşma baskısı olduğuna dikkati çekerek, artan insan nüfusu nedeniyle yapılaşmanın deltanın iç bölümlerine kadar ilerleyebileceğine vurgu yaptı.
Deltanın birçok canlıya ev sahipliğini yaptığını ve İzmir için büyük bir şans olduğunu hatırlatan Akyol, kaçak avcılık ve su kirliliğinin de bölge için diğer tehdit unsurları olduğunu belirtti.
UNESCO Dünya Doğa Mirası kriterlerini sağlıyor
Doğa Derneği Kuş İzleme Sorumlusu ve Uzman Biyolog Ahmet Kaya ise barındırdığı farklı habitatlar sayesinde binlerce canlıya yaşam ortamı sunan deltanın yeterince tanınmadığını ve ziyaret edilmediğini söyledi.
Bölgenin UNESCO Dünya Doğa Mirası kriterlerini sağladığının altını çizen Kaya, “Daha çok insanın alanı ziyaret ederek deltayla bir bağ kurması deltanın geleceği için sevindirici olacaktır. Bu sayede Gediz Deltası var olan yapısıyla gelecek yıllarda da korunacak ve barındırdığı zengin yaşamını sürdürmeye devam edecek.” diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Haberler.com
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce