Gelinin işgüzarı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Enosis arzusunda olan Rumlarla aramızda Türk askeri olmadan hayatımızı devam ettirebilmemiz düşünülemez”

Dr. Fazıl Küçük

Birleşmiş Milletler Genel Yazmanı Ban ki Moon Kıbrıs uyuşmazlığına ilişkin olarak 8 sayfalık raporunu iyi niyet görevi gereği hazırlayıp Güvenlik Konseyi’nin sürekli üyelerine geçtiğimiz günlerde sundu. Rum basınında, yayımlanan haberlerde adadaki çözüm anahtarının, iki tarafın, birleşik bir Kıbrıs için aynı ve net hedefler doğrultusunda siyasi istekle çalışmaları olduğunu dile getirdiği belirtiliyor. Filelefteros gazetesi, “Ban hedefe doğru ilerliyor” diye raporu değerlendirirken Haravgi gazetesi ise, “Tek uluslararası kimlik, tek egemenlik ve iki eşit bileşenle (taraf) birlikte, iki kesimli, iki toplumlu federasyonu öngörmesi” gerektiğine vurgu yapıyordu.  Genel Yazmanın iyi niyet görevi gereği yazdığı raporunun doğru okunması gerekmektedir. Bize göre Bay Moon’un adadaki uyuşmazlığın özünü tam olarak algılayamadığı gerçeğidir. 1959 – 1960 Anlaşmaları ile Kıbrıs Türkleri’ne tanınmış olan haklar şimdilerde daha gerilere çekilmek istenmektedir. Uyuşmazlığı çıkartıp kışkırtanlar böyle istiyorlar diye kurulan tuzağın Kıbrıs Türkleri’nce kabul edilmeyeceğinin şimdiden bilinmesi gerekiyor. Mendil büyüklüğündeki ülkenin en önde gideni, son olarak kendi bölgelerinde yaşanan son olumsuzlukların arkasına saklanmakta hiçbir sakınca görmüyor. Yoğunlaştırılmış müzakereleri kendi istekleri ile planlayıp tatil sonrasına ertelediler. Ekim ayında Genel Yazmanın New York’ta yapmayı düşündüğü görüşmelerin de tehlikede olduğu duyuruluyor. Bununla yetinmeyerek siyasetçilerimizi kelimenin tam karşılığı uçan kuşa şikayet ediyorlar. Şikayetin ötesine geçerek fiili durum yaratıyorlar. Kendi cumhuriyetlerini ilan ettikleri günde doğalgaz sondajı çalışmalarının başlatılacağını duyuruyorlar. Kıbrıs adasının çevresindeki denizaltı zenginliklerini kendi öz babalarından miras kalmış gibi bir yaklaşım sergiliyorlar. Ortalık yere çıkardıkları uyuşmazlığı daha da karmaşık içinden çıkılamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Uluslararası toplum ise olanları yalnızca izlemekle yetiniyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olan Türkiye’nin görüşünü dikkate almadan fiili durumlarını pekiştirmeyi yeğliyorlar. İzleyenler ise acaba bizlere de buradan bir kemik veya benzer bir şey düşer mi havasındalar.

KABADAYILIK VE KÜSTAHLİK

Türkiye’nin Akdeniz’deki ve tartışmalı bölgede doğalgaz aranmasına tepki göstermesine mendil büyüklüğündeki ülkenin çiçeği burnundan düşmeyen Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, Türkiye’yi kabadayılık yapmakla suçluyor. Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları konusundaki girişimlerini ise “küstahlık” olarak nitelendiriyor. Bir anlamda kendilerini anlatıyorlar. BM Güvenlik Konseyi ve AB’ne Türkiye’yi şikayet etmeyi sürdüreceklerini belirtiyordu. Türkiye, uluslararası hukuktan kaynaklanan bütün haklarını sonuna dek kullanmak durumundadır. Yalnızca adadaki idari sistemin korunmasından değil yeraltı zenginliklerinden Kıbrıs Türkleri’nin de hakları olduğunu anlamamakta ısrar edenlere anlatması kaçınılmazdır. Gerekli olması halinde uluslararası yargıya başvurulmalıdır. Filelefteros gazetesi mendil büyüklüğündeki ülke ekonomisinin istikrarlı bir şekilde batmakta olduğunu yazıyor. Bu yargı, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarınca da doğrulanıyor. Gazete Euro bölgesine girildikten sonra yaşanan sıkıntıların büyük ölçüde halktan gizlendiğini kaydediyor. Genel içerisinde bütün siyasetçilerin benzer durumu sergiledikleri biliniyor. Bu kadar sıkıntının içerisinde eski Rum taşınmazlarını üzerine yazlık evler yaptığı savı ile tutuklu bulunan İngiliz işadamı Gary Robb, Rumlara teslim edildi. İngiltere’de hükümetin bu yaklaşımını arı kovanına çomak sokmak olarak okumak gerekmektedir. Anadolu’da bilinen bir öyküdür. Yeni gelinin oynatılması veya oynaması için yoğun çaba harcanıyor. Yeni gelin ise akla gelmeyecek gerekçelerle oyun oynamamaya çalışır. En sonunda da usulen de olsa ortalık yere çıkar. Oynar gibi yaptıktan sonra hemen yerine oturur. Kıbrıs uyuşmazlığının ortalık yere çıkarıldığı günden itibaren Rumların bakışları yeni gelinlerin tavırları ile örtüşüyor mu ne…

Sevgi ile kalınız…