Öncelikle, eşimin ciddi bir sağlık sorunu nedeni ile yazılarıma ara verdiğim için siz sevgili okurlardan özür dilerim. Evet, Gerçek Soykırım’ın 48. yıldönümü yazımızın başlığıdır. Kıbrıs Rumları Yunanistan’ın 1821’de Osmanlı’dan koparılıp bağımsızlığına kavuşmasından sonra, Kıbrıs Türkleri’ne Kıbrıs Rumları’nın saldırıları hiç durmaksızın devam edegelmiştir. Yunanlılar, megali-idea (büyük ülkü) çerçevesinde, vahşi batının himayesinde Mora Yarımadası’nın kuzeyinde ve doğusunda topraklarını genişletirken oluk oluk 10 binlerce Türk’ün kanını akıtmıştır. Buna Girit faciasını ve öteki Ege adalarını da ekleyebiliriz. Kıbrıs’a gelince 1878’de bir oldubitti ile İngiliz namerdinin 1001 hile ve dalaveresiyle bir damla kan akıtmadan bir kurşun atmadan Ada’ya sözde geçici bir süre için girip kazıklanmış sonra da adayı sahiplenmiştir. 1878’den 1960’a kadar İngiliz namerdinin himayesinde Kıbrıs Rumları, Türkler’e karşı saldırılarını kesintisiz olarak sürdürmüşlerdir. 21 Aralık 1963 Akritas Soykırım Planı’nın uygulanmaya konduğu gündür.
KANLI NOEL
Bu tarihe Kanlı Noel olarak da geçen Rum saldırıları sırasında masum insanlarımız kaybolurken, yaralanırken, şehit edilirken, yeterli cephanemiz ve silahımız yoktu; ama varlığımızı Türklüğümüzü koruyacak inancımız ve imanımız vardı. Bu alçakça Rum – Yunan saldırılarına karşı koyabilmek için sığındığımız gettolarda, ablukalar içinde kaldık. Evlerimiz yakıldı, 103 köy ve kasabadan tecrit edildik, çadırlarda, ağıllarda çok ilkel şartlar altında yaşadık. Yiyecek ve her türlü ihtiyaç malzemeleri bölgemize yıllarca sokulmadı. Ancak şunu hemen belirtmeliyim ki Anavatanımız Türkiye Kızılay’ı gıda yarımlarıyla, açlığa sefalete karşı koyabildik. Bu Adada Türk bayrağını gönderden indirmedik, Enosis’e geçit vermedik ve vermeyeceğiz.
Bugün eğer hür, korkusuzca vatanımızın bir ucundan öteki ucuna kadar, güven içerisinde dolaşabiliyorsak; Bugün eğer özgürlüğün egemenliğin bütün nimetlerinden yararlanabiliyorsak; bugün eğer yarınım ne olacak endişesi içerisinde değilsek, bütün bunları hayatlarını bu uğurda vermiş olan kahraman şehitlerimize borçluyuz.
FRANSIZ YASALARI
“Akritas Soykırımı’nın 48. Yıldönümü’nün” başına neden gerçek diye yazdık?
İçinde bulunduğumuz bugünlerde Fransız parlamentosunda, sahte bir yasa teklifi geçirildi. Bu, sahte yasa teklifinde “Fransız Yasaları tarafından tanınan soykırımların inkârı, bir yıl hapis ile 45 bin Euro para cezasına çarptırılır” ifadesi yer alıyor. Buradan “Fransız parlamentosuna, Adliyesine haykırarak sesleniyorum; “1915 “sözde” Ermeni olaylarını reddediyorum. Bu iddiaların külliyen yalan ve iftira” olduğunu söylüyorum. Bunun cezası bir yıl hapis yatmaksa, hazırız, bunun cezası 45 bin Euro ödemekse, öderiz. Ama bunun karşılığını da kendilerine öyle ya da böyle ödetiriz, bu böyle biline. Senede birkaç kez Avrupa’ya seyahat yapıyorum. Haydi, beni yakalat züppe Fransız Parlamentosu. Fransız Parlamentosu’na soruyorum:
1. Zamanında Osmanlı’yı arkadan vuran Hınçak ve Taşnak Ermeni terör örgütlerine yardım etmediniz mi?
2. Fransa’da, Paris’te Ermeni teröristlerce öldürülen Türk diplomatların hesabı ne olacak?
3. Ermenilerce Karadağ’da yapılan soykırım ve işgalin hesabı ne olacak?
4. Fransa’nın Cezayir’de yaptığı katmerli soykırımın hesabı ne olacak?
5. Hitler’in, Almanya’nın Yahudilere yapmış olduğu gerçek soykırımın hesabı ne olacak?
6. 21 Aralık 1963, Kıbrıs’ta Rumların Türklere yapmış olduğu Gerçek soykırımın hesabı ne olacak?
7. Avrupa’nın göbeğinde, burnunuzun dibinde Sırpların Bosnalılara yapmış olduğu gerçek soykırımın hesabı ne olacak?
Fransız parlamentosuna soruyorum: Siz hala sömürge devrinde yaşadığınızı mı sanıyorsunuz? Size birkaç Türk atasözü ile cevap vermek istiyorum “Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye”, “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”. Birileri elbette sizlere bunların hesabını soracaktır. 21 Aralık şehitlerimizi şükranla ve rahmetle anıyoruz. Türkün dostu her zaman Türk’tür.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce