Bulgaristan geçici Başbakanı Ognyan Gercikov, özellikle Türk seçmenlere karşı tam bir ırkçı yaklaşım sergiliyor. Sadece haklarını bilmek lazım değil görevlerini de bilmeleri gerekiyor, oy kullanmak istiyorlarsa, Bulgarca adını yazmalarını öğrenmeleri gerekiyor diye söylemesi Bulgaristan’da Türklere bakış açısını açıklamış oldu. Böylece en yetkili kişi olan Bulgaristan geçici hükümetinin Başbakanı Gercikov Türklere karşı asimilasyon politikasının tam hızla devam ettiğini itiraf etmiş oldu. Bulgaristan Devleti’nin 26 Mart 2017 yılında gerçekleşen parlamento seçimlerinde özellikle Türkiye’de ikamet eden Bulgaristan vatandaşlarının oy kullanma hakkı ellerinden alındı. Kapıkule sınırında bir avuç kendilerini “milliyetçi” zanneden Bulgarlar, Türk asıllı Bulgaristan vatandaşlarınınülkeye girmelerini barikatlar kurmak suretiyle engellemek istendi. Bu olayların devletinin bilgi dâhilinde olmasını eleştiren DOST Genel Başkanı Lütvi Mestan’a yönelik, Bulgaristan’ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in ‘Lütfi Mestan Bulgaristan kurumların gücünün tümünü üstünde hissedecek’ sözleri gözdağı olarak değerlendirilmektedir.
BULGARİSTAN SOYULUYOR
“Yurtsever” koalisyon liderleri ve özellikle Valeri Simeonov’un Kapıkule sınırında yaptıkları çirkinliklerle övünmeleri komünist rejimin uzantıları olduklarını ve 1989 yılında kovulan Türklerin dramını Bulgaristan’daki Türk asıllı vatandaşlarına tekrar yaşatmış oldular. “Yurtseverler” yaptıklarıyla kalmayarak hükümet ortağı olmak için Türkiye’de Büyükelçi ve Konsolosluklar dışında sandık açılmasını izin verilmemesini şart koştular. 1989 yılında bu zamana kadar Bulgaristan’ı yaklaşık 4 milyona yakın vatandaşı terk etti. Bulgaristan idare edenler tarafından soyuluyor ve soyulmaya devem ediyor. AB ülkelerinde gelir dağılımda Bulgaristan sonuncu, yolsuzluklar listesinde ise birinci sırada. Bulgaristan’da iki sınıf var; zengin ve fakir. Orta direk ekonomi nedenlerle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu tabloya rağmen “yurtseverler” Türkleri ülkelerinde istememekte. Bu da Rusya’nın Bulgaristan ile ilgi başka bir politikası. Bulgaristan Türkleri’ni üzen asıl sorun seçimleri AK Parti ile ilişkilendirmek. Bazı kendilerini köşe yazarı olarak tanımlayanlar daha da ileriye giderek “AKP Bulgaristan’da kaybetti” başlıkları atmaya da çekinmiyorlar. Bu kişiler devlet ile partileri ayırmakta acizler. CHP kanadı tarafından HÖH’ün Bulgaristan Türklerinin partisi olduğunu, onların haklarını savunduğuna inanarak DOST Birliği’ni aksine bölücü olarak değerlendirmekte. Tek bir gerçek var; HÖH eski DS/devlet güvenlik tarafından Bulgaristan Türklerin kontrol altında tutulması için kurulduğu kanıtlamıştır. Aynı güçler “ATAKA” partisinin de kurucularıdır. Seçimlerde “ATAKA” patisinin eski milletvekillerinin HÖH listelerinden aday gösterilmesi bunun kanıtıdır. Bu gerçekleri görerek özellikle Türkiye kanadında köşe yazarlarının, parti yöneticilerinin Balkan ülkelerinde yaşamaya mahkûm kalan Türkler ve Müslümanları yanlış politikalara kurban etmeleri özellikle Türkiye Cumhuriyeti devletini AK Parti ile özleştirmeleri Balkan Türklerine ve Müslümanlara yapılan en büyük ihanettir. Balkan Türkleri ile Müslümanları Anavatana, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bakmaktalar, parti olarak değil. Hükümetler geçicidir devlet bakidir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce