DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

163 okunma

Gönderilmeliydiler, gönderilmeliler

ABONE OL
13/09/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bulgaristan, Jivkov dönemindeki politikalarına aynen geri döndü son zamanlarda. Aslında bu devlet politikasının temelini Bulgar milliyetçiliği oluşturmuyor. Temel sebep ekonomik sıkıntılar. Jivkov dönemi ekonomisi de işsizlik oranları sebebiyle sıkıntıya girmişti ancak bu durum, komünist rejimlerin hepsinde olduğu gibi rakamlarla ifade edilememekteydi. Çare, ülke nüfusunu azaltmakta bulunmuştu ki en büyük popülasyon olan Türkler, en başta hedef seçilmişti. İsim değiştirme, Bulgarlaştırma, kültür yok etme baskı ve bahaneleriyle aslında Türkler, zorla Türkiye Cumhuriyeti’ne doğru itiliyorlardı. Her giden Türk, bir Bulgar’ın iş sahibi ve refah içerisinde yaşaması anlamına geliyordu. Yüz yıldır Bulgar tarım ekonomisini ayakta tutan Türkler, böylece işleri bittiği zaman kapı önüne koyuluyorlardı emek verdikleri bu ülke tarafından.

BÜTÜN FATURA TÜRKLERE ÇIKTI

Oysa daha önceleri, Türkler, Bulgaristan’da ayaklanıp Türkiye’ye göç etmek istediklerinde komünist rejim, onları ikna etmek için şair Nazım Hikmet’e bile başvurmuş ve Türkleri kalmaya ikna etmeyi o dönem için başarmıştı. Ama şimdi durum farklıydı tabi. Soğuk savaş ve Stalin sayesinde diktatörleştirilmiş Rusya (yani eski SSCB), yeni diktatör piyonlarını da yaratmıştı. Romanya’da Çavuşesku, Bulgaristan’da Jivkov. Ve Jivkov, fakirleşen ve ekonomik sıkıntılara giren Bulgar ekonomisini rahatlatmanın yolunu “göç yaratmak” ta bulmuştu. Bulgarları gönderecek değildi ya ülkeden? En başta Türkler, sonra Pomaklar ve Çingeneler ülkenin sırtındaki kamburdu Bulgar yönetimine göre. Çingeneler açıkçası, bütün bu baskı ve değişikliklere hemen hiç direnmediler. Tabiatlarında bulunan “kolay uyum sağlama” yetenekleri sayesinde hemen hepsi Bulgaristan’da kaldılar. Bulgaristan’daki Pomaklar da yüzyıllardır yaşamaya devam ettikleri topraklardan ayrılmayı göze alamadılar. Zaten tamamen ayrılmış bölgelerde yaşadıklarından çok sıkıntı da yaşamıyorlardı. Dil ve kültürlerinin Bulgarlara yakın olması da onlara kesin seçenekler yaratmıyordu. Bütün fatura Türklere çıkmıştı. Kısaca 89 göçü zorla yaratıldı. Türkiye Cumhuriyeti’ne kapıları açması için her türlü uluslar arası baskı yapılarak bu ekonomik boşaltma yükü, Türkiye’nin sırtına bindirildi.

GELELİM GÜNÜMÜZE.

Bulgaristan, AB üyesi bir ülke. Çifte vatandaşlık hakkı olanlar hariç, girip çıkmak çok zor. Mafya konusu artık sır bile değil. Tamamen ortada konuşuluyor ve çözülebilecek gibi görünmüyor. AB’ye giren Bulgaristan, beklediği o muhteşem kalkınmayı da yaratamadı açıkçası. Kapılar açıldığı gibi bütün Bulgarlar; çeşitli ülkelerin mevsimlik işçileri haline geldiler. Hep ayakta durduğu söylenen o çok değer verip besledikleri Bulgar milliyetçiliği, popülist değerlere yenildi. İkinci adımda, topraklarını yabancılara açmaya çalışan Bulgaristan, çok ucuz fiyatlarla arazi ve ev satmaya çalıştı. Özellikle İngilizleri hedef alan Bulgarlar, onca tanıtım ve çabaya rağmen bunda da pek başarılı olamadılar. Şimdi ise belli bir kumar ekonomisi üzerinde durmaya çalışıyorlar. AB’nin ekonomik açıdan zayıflıyor olması da Bulgaristan’ı sıkıntılara iyice itiyor son zamanlarda. Ve her ekonomik sıkıntıda yapıldığı gibi Bulgar hükümetleri, yine ülkeden bir şekilde gönderilmesi gereken kamburları aramaya başladı. Listede yine başta bir türlü içlerinde sindiremedikleri Türkler var. 89 göçüne rağmen Türk popülasyonu hala büyük. Bu dönemde artık isimlere ve kişiliklere saldırmak mümkün olmadığına göre, AB desteğiyle “Müslüman” lığa saldırmaya başladılar. Amaç “Müslümanlık karşıtlığı” ya da “İslam düşmanlığı” mı? Ben zannetmiyorum. Ama zor ekonomik koşullardaki ulusal çözümü “göç yaratmak” olan Bulgaristan için bence amaç “ekonomiyi küçültmek ve düzeltmek”. Bu nedenle yeni baskılar, yaptırımlar daha izlemeye devam edeceğiz Bulgaristan’dan kanımca. Zamanında 89 göçünde Türkiye’ye göç edenlerin birçoğu çok pişman oldular. Bu defa Bulgaristan’daki Türk topluluğu, bu baskılara boyun eğmeyip orada kalmaya devam ederse şahsi fikrimce kendileri için çok daha isabetli karar vermiş olurlar. Sadece önsezi ve ihtimaldir diye yazmak ve söylemek istedim.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP