Cumhurbaşkanımız Sayın Derviş Eroğlu, Amerika’ya “Greentree Zirvesi”ne gitmeden iki gün önce, benim de içerisinde bulunduğum Halk Konseyi’ni toplayarak bilgilendirmede bulundu. Toplantı basına kapalı yapıldı; ancak, Cumhurbaşkanımız Sayın Derviş Eroğlu, ümitsiz olarak Greentree’ye gideceğini ima etti. Yani, Rum tarafı ile yapılan bu görüşmeler, bir mecburiyetten başka bir şey değil gibidir.
Masayı kim bırakırsa dünyanın gözünde, o uzlaşmazcı (suçlu) oluyor. Şu anki halimiz hani o şarkıdaki gibi, masayı bırakmak “Gitmek mi zor/ Kalmak mı zor/ O sabahı gel bana sor” a ne kadar benziyor. Vahşi Batı, İngiltere, Amerika, Fransa, Rum Yönetimi, Yunanistan, BM, AB, Güvenlik Konseyi resmen Kıbrıs Türk Halkı ile alay ediyorlar. Bizlere her türlü ambargonun dışında ayrıca psikolojik savaş da uyguluyorlar. Ama bu nereye kadar? Mademki Rum’u Kıbrıs’ın meşru devleti ve hükümeti sayıyorlar Kıbrıs Rum tarafı ne masadan kaçar ne de uzlaşmaya yanaşır. Zaten karşı taraf zamana oynuyor. Tabii ki bunları çok yazdık ve yazacağız, çünkü Kıbrıs’ın esas gerçeği budur. O halde KKTC’yi daha fazla erozyona uğratmadan ne yapacaksak geciktirmeyelim. Devletimize sahip çıkalım. KKTC’nin tanınması için
Anavatan Türkiye ile beraberce uluslararası seferberliğe çıkalım.Büyük önderimiz Denktaş’a verdiğimiz söze ettiğimiz yemine sahip çıkalım. Kıbrıs’ı Girit yaptırmayalım. Girit faciasında oynanan senaryonun aynısı halen Kıbrıs’ta oynanıyor, yönetmenliğini de
yukarıda saydığım suç örgütü ülkeler yapıyor.
SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Greentree sonuçlarını söyle değerlendirebiliriz:
1. Türk tarafı yapıcı öneriler sunmasına rağmen Rum tarafı her zamanki
gibi zırvalarla zaman geçirdi.
2. Hristofiyas, zirvenin başarıya ulaşmasını engellemeye çalıştı, bir
noktaya kadar da başarılı oldu. Hatta BM yetkilileriyle bile tartışma
çıkardı.
3. Genel sekreter Ban Ki Moon tüm olumsuzluklara rağmen iki tarafın
yapacağı görüşmelerde kendi aralarında gelişme kaydetmeleri durumunda
“çok taraflı konferansa” doğru gidildiğini ve tarih olarak nisan sonu
– mayıs başı olacağını ifade etti.
4. Genel Sekreter Şubat sonunda BM Güvenlik Konseyi’ne bir rapor
sunacağını ve mart sonunda da BM özel temsilcisi Downer’den durum
hakkında rapor isteyeceğini söyledi.
Dolayısı ile mart ayı kritik bir dönüm noktası olacak. Ama Rum tarafı
yukarıda saydığım bu suç örgütü ülkeler tarafından şımartılmasının
devam etmesi yüzünden hiçbir şeyin değişmeyeceği aşikardır. Sanki tüm
Kıbrıs’ı temsil etmeye hakkı varmış gibi 1 Temmuz 2012 Tarihinden
itibaren AB dönem başkanı olacak olan Rum tarafı, asla ve asla hiçbir
şekilde bizlerle uzlaşmayacaktır. Yani Greentree’de dağ fare doğurmuştur ve bu cihetle doğurmaya da devam edecektir. Ne pahasına olursa olsun, KKTC’yi tanıtmaktan yüceltmekten başka çaremiz yoktur. Tanınma hususunda hemen, Azerbaycan’la, Nahçivan’la temaslara geçelim bunların ardı gelecektir. Her zaman dediğim gibi Türk’ün dostu Türk’tür.
BALKAN YEMEKLERİ
21 saat önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024