“Yıllardan beri özlemini çektiğimiz barışla güvenliğe, özgürlüğe ve 96 yıllık hasretimiz al sancağımıza bizi tarihin en şanlı ordusu kavuşturdu. Dünya durdukça büyük anavatanımız ve onun güçlü ordusuna minnettarız. Kıbrıs Türk’ü 20 Temmuz kurtuluşunu ebediyete kadar bu coşkun hislerle anacak, bizim için toprağa düşenleri rahmet, şükran ve saygı ile yad edecektir.” 1974
Dr. Fazıl KÜÇÜK
İnsanlar, yaşadıkları güzel ve mutlu olayları olduğu kadar iz bırakan olumsuzlukları ve mutsuzlukları da unutamıyor. Bu bakış ve yaklaşım insan doğasının bir ürünü olsa gerek. Buna karşın gerek ulusal gerekse dini bayramların birleştirici ortak özelliklerinin olduğu da biliniyor. Bayramların kısa süreli de olsa kırgınlıkların unutulmasına katkısı olduğu hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Bu nedenle bayramların birleştirici gücünün uzun süreli olması yalnızca dileklerle yansıtılır. Kıbrıs Türklerinin de yaşamlarında unutulmaz iz bırakan bayramlardan ve önemlilerinden bir tanesi de 40. yılına ulaştığımız 20 Temmuz Barış ve Özgürlük bayramıdır. Aradan geçen bu süreçte kendi iç kamuoyumuza olayın nedenlerini ve niçinlerini anlatabildiğimizi ne yazık ki söyleyemiyoruz. Aynı şekilde 1974 yılında gerçekleştirilen barış harekâtlarını da uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hak olduğunu da yeterince ve ısrarla anlatamadığımızın kabul edilmesi gerekiyor. İçinden geçmekte olduğumuz bu günlerde, yaşamakta olduğumuz olumsuzlukların temelinde bu olgunun yattığının unutulmaması gerekiyor.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN ÖNEMİ
Bunları yazarken amacımız kimseyi incitmek veya tarih öğretmek değildir. Geldiğimiz bu noktada sıkıntıların ve sorunların hamaset yapılarak çözülemeyeceğini, olumsuzlukların giderilemeyeceği ger – çe – ği – nin artık görülmesi gerekiyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemi doğru değerlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bir gül bahçesine girercesine gözünü kırpmadan şehitlik şerbetini içen kardeşlerimizi sevgi, saygı ve Yüce Tanrının rahmeti ile anıyoruz. Kahraman gazilerimize de sağlıklı bir yaşam diliyoruz. Bu satırları yazarken Irak Türkmenlerinin yiğit evladı, mücadele arkadaşım, sevgili kardeşim Sadun Köprülü’yü de kaybettiğimizin acı haberi geldi. Yaşamı boyunca verdiği onurlu mücadelesi ve dik duruşu unutulmayacaktır. Yaptıkları, günümüzde de var olma mücadelesi vermekte olan Iraklı Türkmen kardeşlerimizin yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Yaşamın sürprizlerle dolu olduğunun unutulmaması gerekiyor. Yüreğinizdeki insan sevgisinin hiç eksilmemesi dileklerimle…
HABERLER
16 saat önceHABERLER
16 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce