Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası helikopter ile Yunanistan’a kaçan 8 darbeci asker Türkiye’ye iade edilerek yargılanmalarının önü açılmış olsaydı Türk-Yunan ilişkileri çok daha farklı yöne evrilirdi.” dedi.
Ömeroğlu, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” vesilesiyle Gümülcine Başkonsolosluğu bahçesinde düzenlediği basın toplantısında, Türk ve Yunan gazetecilere 15 Temmuz hain darbe girişimini ve bunun Türk-Yunan ilişkilerine yansımasını değerlendirdi.
Beş yıl önce düzenlenen FETÖ darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını ve her yıl Türkiye’nin dış temsilcilikleri de dahil olmak üzere 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün çeşitli etkinliklerle anıldığını anlatan Ömeroğlu, Türkiye’nin, FETÖ’nün yurt içi ve yurt dışındaki yapılanmasına yönelik çalışmalarına kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Ömeroğlu, bu çerçevede Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve AGİT dahil olmak üzere uluslararası mekanizmalarla iş birliğinin devam ettiğini belirterek yabancı muhataplarla yapılan tüm görüşmelerde konunun gündeme getirildiğini söyledi.
Başkonsolos Ömeroğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
“Darbe girişimi sonrası helikopterle Dedeağaç’a kaçan 8 darbeci asker ile eski ordu mensuplarının Türkiye’ye iadesi için Yunan tarafına iş birliği çağrılarımızı da bu meyanda sürdürüyoruz. Buna karşın Yunan makamlarının malum tutumu nedeniyle, bu konuda şimdilik bir ilerleme sağlanamadı. Kendisi de darbelere maruz kalmış komşumuzdan, bu konuda daha somut iş birliği beklentimizi ısrarla takip edeceğiz. Başarısız darbe girişiminden sonra Dedeağaç’a kaçarak Yunanistan’dan iltica talebinde bulunan sekiz darbeci asker, terörle mücadelede dayanışma ve iş birliği anlayışı çerçevesinde çok kısa sürede ülkemize iade edilerek Türkiye’de yargılanmalarının önü açılmış olsaydı Türk-Yunan ilişkileri çok daha farklı bir yöne evrilirdi. Bu anlamda ben çok büyük bir fırsatın boş yere ve küçük hesaplar uğruna heba edildiği görüşündeyim. Keşke bu kararı alan kişiler daha cesaretli ve daha geniş vizyon sahibi olabilselerdi diye düşünmeden edemiyorum.”
FETÖ’nün Yunanistan’daki varlığına ilişkin soruları yanıtlayan Ömeroğlu, Meriç Nehri ya da Ege üzerinden kaçak yollarla Yunanistan’a geçen FETÖ mensuplarının Yunanistan’ı güvenli bir liman olarak kullandığını, bir kısmının da başka ülkelere geçmek için bir nevi sıçrama taşı olarak kullanabiliyor olabileceğini ifade etti.
Başkonsolos Ömeroğlu, FETÖ’nün küresel ağında gözle görülür bir bozulma gerçekleştiğini ancak örgütün kişisel ilişki ve lobi imkanlarını kullanarak asılsız haberler üzerinden mağduriyet hikayesi yazmaya, medyada tekrar görünür olmaya ve Türkiye’ye hasım çevrelerle iş birliğini artırmaya çalıştığına dikkati çekti.
Ömeroğlu, Yunan basınında FETÖ’cü olduğu bilinen şahısların veya FETÖ kontrolündeki sözde düşünce kuruluşu tarzındaki yapılanmaların propagandasının yapıldığını sözlerine ekledi.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
9 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce