LONDRA (AA) – Güney Afrika’nın ilk demokratik seçiminde (1994) Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Milletvekili olarak Meclise giren Feinstein, İngiltere’nin başkenti Londra’da “Gazze’de ateşkes” çağrısıyla düzenlenen eylemde, AA muhabirlerine açıklamalarda bulundu.
Annesinin Holokost’u yaşayan Avusturya Yahudisi olduğunu anlatan Feinstein, Güney Afrika’nın, İsrail aleyhinde Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) başvurmasının sembolik bir adım olduğunu dile getirdi.
Feinstein, “Çünkü Güney Afrika, apartheidin ne olduğunu biliyor. Ülkemizde 350 yıl apartheid vardı. Eski patronum Nelson Mandela ile dostum ve siyasi önderim Başpiskopos Desmond Tutu, İsrail’i apartheid bir devlet olarak tarif etti. İkisi de apartheidin ne olduğunu benim tanıdığım herkesten daha iyi biliyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in, apartheid Güney Afrika’yla yakın işbirliği yaptığına işaret eden Feinstein, “Birbirlerinin nükleer güç olmasına ve nükleer silah geliştirmesine yardım ettiler. Başpiskopos Tutu’ya Nobel Barış Ödülü kazandığında neden İsrail’i eleştirdiği soruldu. ‘Bana baskı yapanla işbirliği içinde olan, zalimin zulmüne yıllarca yardım edeni eleştiriyorum.’ dedi.” şeklinde konuştu.
“İsrail apartheidi, bizim Güney Afrika’da yaşadığımızdan çok daha zalim”
Feinstein, Güney Afrika’nın UCM başvurusunun, Gazze’de Filistinlilere karşı bir soykırım yapıldığını ifade ettiğini belirterek, “Güney Afrika’nın olağanüstü hazırlanmış başvurusunda da açıkça geçtiği gibi bu, hem İsrail’in Gazze’deki operasyonları hem de İsrailli politikacıların dile getirdiği Filistinlileri Gazze’den çıkarmak, İsrail’in Gazze’yi komple ele geçirmesi niyeti açısından bir soykırımdır.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ve Güney Afrika’nın ayrımcı apartheid rejimlerinin karşılaştırmasını da yapan Feinstein, İsrail’de Filistinlilerin, Güney Afrika’da ise siyahların eşit muameleye maruz kalmadığını ve İsrail vatandaşı Filistinlilerin bile daha az haklara sahip olduğunu ifade etti.
Feinstein, Güney Afrika’nın, siyahi nüfusu “bantustan” adı verilen küçük yerleşim yerlerine dağıttığını, bu uygulamanın İsrail’in yasa dışı Yahudi yerleşimleri inşa etmesine benzediğini söyledi.
İsrail’in, Filistin kentleri arasına bu yerleşim yerlerini kurarak iki devletli çözümü imkansız kılmaya çalıştığının altını çizen Feinstein, “En önemlisi Güney Afrika ve İsrail, acımasız bir askeri güç kullanarak ırkçı sistemin sonucu olarak kendilerinden daha altta gördükleri nüfusa zulüm uyguladı. Tüm bu benzerlikler neticesinde Roma Statüsü’ne göre, İsrail bir apartheid sistemdir.” değerlendirmesinde bulundu.
Feinstein, İsrail apartheidinin, Güney Afrika’nın sisteminden daha zalimce olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Güney Afrika, iş gücü ve ekonomi açısından siyah nüfusa bağımlıydı ancak İsrail, ekonomisi için Filistinli nüfusa bağımlı değil. Bu yüzden İsrail, on binlerce masum Filistinli sivili öldürdü. Onları istemiyorlar ve onlara ihtiyaçları yok. Bu, İsrail apartheidini, bizim Güney Afrika’da yaşadığımızdan çok daha zalim hale getiriyor.”
“Masum sivillere sırtını döndü”
Yaşamını İngiltere’de sürdüren ve bugün ana muhalefetteki İşçi Partisinin üyesi olarak siyasi çalışmalar yürüten Feinstein, İsrail’e destek veren ve “Gazze’de ateşkes” çağrısında bulunmayan İşçi Partisi lideri Keir Starmer’ın ofisi önünde düzenlenen eylemde Starmer’a yönelik de açıklamalar yaptı.
Starmer’ın “insan hakları avukatı” iddiasında olduğu halde Gazze’de ateşkesi desteklemediğinin altını çizen Feinstein, “Ona, bizi temsil etmediğini söylüyoruz ve gelecek seçimde ona oy vermeyi reddediyoruz çünkü Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında korkunç acılar çeken masum sivillere sırtını döndü.” diye konuştu.
Muhabir: Behlül Çetinkaya,Aysu Biçer
AA
HABERLER
3 gün önceHABERLER
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
11 gün önceKÖŞE YAZARLARI
17 gün önce