Siyasi partiler çok yakın bir gelecekte, özellikle çağdaş demokrasi, özgürlükler, istikrar ve gelişim konularında, Türkiye’nin önünü açacak yeni Anayasa hakkında yaptıkları çalışmalarını kamuoyunun önüne getirecekler. Böylece on yıllar boyu siyasilerin ağızlarından işittiğimiz, “bu anayasa Türkiye’ye dar geliyor” “Türkiye mevcut anayasa ile asrın medeniyet seviyesini yakalayamaz” v.b söylemlerin ortadan kalkması hususunda yine siyasi partilerimiz bir samimiyet testine tabi tutulmuş olacaklardır. Yani yeni anayasanın hazırlanmasında şu handikap oluşmamalı, partilerimiz “En özgürlükçü anayasa benim anayasam” dememeli, böylelikle milletin kendilerine havale ettiği yenilik talep eden iradesini, “Bizde her şey serbest” aymazlığı ile karşılamamalıdır. Şu kadar var ki milletimiz ne istediğini gayet iyi bilmektedir… Kendine ve geleceğine marifet eden bu milli iradeyi en iyi okuyacak olan yeni anayasanın mimarları, yani siyasi partilerimiz ve onların temsilcilerinin, ülkemize ve milletimizin inanç ve düşüncelerine tercüman olacak samimiyetleri ölçüsünde necip milletimiz tarafından karşılık bulacağı unutulmamalıdır. Ben yeni anayasanın hazırlık aşamasında, samimiyet ve hakkaniyeti kendilerine ölçü edinmiş siyasilerimizin çoğunlukta olduğunu biliyor ve bu sebeple ülkemizin on yıllar, belki de yüz yıllar boyunca ortak irade metni olacak hukuk belgesini, milli iradenin gerçekleştiği en yüce mahal olan TBMM’den geçireceklerine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beyefendinin de sıklıkla ifade ettiği gibi “Üstünlerin hukuku değil! Hukukun üstünlüğü” ilkesine dayanan ve hukuku, milli iradenin tahakkukunu engelleyecek uçuk yorumlardan uzak, anlaşılabilir ve sadece bir metin halinde milli iradenin önüne koyacak olan bir uzlaşı metni ile “Asrın medeniyet lideri” olma yolunda önemli bir mevzii elde edecektir. Türkiye cumhuriyeti bulunduğu bölgede ve dünyanın tamamında, milleti ve devleti ile bölünmezliğin, kardeşliğin ve birlikteliğin vereceği ilhamla, milletinin tamamını kapsayacak refah ve mutluluğun inşasını başararak, örnek ve gıpta edilen ülke konumuna gelecektir.
ADALET
Bugün bölgemize ve hatta İngiltere ve Avrupa’nın tamamında meydana gelen ve gelmesi muhtemel görülen olaylara baktığımızda, insanlık ailesinin ve bu ailenin inşa ettiği medeniyetlerin güçlü bir istekle; istikrar, huzur ve refah aradığını görmemek, gözlemlememek mümkün değildir. Ancak aranılan bu huzur ve istikrar insan fıtratının vazgeçilmezi “ADALET” ilkesi üzerinde inşa edilmelidir. Adalet üzerine kurulu olmayan hiçbir sistem, insanlık ailesini fertlerinden hiç kimseye huzur, refah ve mutluluk getirmeyecektir. Bugün katar, Bahreyn gibi ekonomik açıdan rahat olan ülke halklarının, İngiltere, Yunanistan ve hatta İsveç gibi medeniyetlerin müntesiplerinin, ülkelerinde mevcut olan yaşam standartlarına rağmen kaplarına sığamamaları, ülkelerin istikrar ve huzurunu “ADALET” üzerine inşa etmemelerinden dolayıdır. Bundandır ki Hz. Ömer’in R.A “Mülkün temeli adalettir” veciz ibaresi, ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından hararet ile dile getirilmiştir. İnsanlık ailesi, fıtratı gereği adaletin tahakkuku ile beslenip gelişebilir. Türkiye Cumhuriyeti, insanlık ailesinin yeni lideri olma yolunda yeni anayasası ile önemli bir fırsat yakalama şansına şu günlerden itibaren haizdir ve bu şans heba edilmemeli, sulandırılmamalı ve samimiyetle değerlendirilerek milli iradeye uyun bir biçimde sonuçlandırılmalıdır. Bugün TBMM sadece yeni bir anayasa yapmayacak, milletin önüne koyacağı hukuk belgesi ile Türk milletini insanlık ailesini tamamına örnek ve lider yapacak hamleyi başlatacaktır.
BALKAN YEMEKLERİ
15 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024