Helen Rose rüzgârına değinmeden önce İzmir’ e gelmesine vesile olanlara değinmek istiyorum. İzmir Kültürler arası Diyalog Merkezi (İZDİM). sosyal sorumluluğu gereği sivil toplum hareketi adına gerçekleştirmiş olduğu başarılı icraatları ile İzmir’in gündemini sık sık değiştirmekte olan bir dernek. İzmir’de sayıları binlerle ifade edilen tabela derneklerinin çok ama çok ötesinde bir oluşum. Misyon ve vizyonu gereği uzlaştırıcı olma, sevgi, saygı ve hoşgörüyü ön planda tutan bir zihniyet. Sn. Mustafa Acar’ ın başkanlığındaki İZDİM, adından sıkça bahsettiren İzmir’deki sivil toplum hareketinin önde ve güzide bir temsilcisi. Geçtiğimiz yıl 8.’ si düzenlenen “Sevgi Dili Türkçe” Olimpiyatları’nın İzmir ayağını da organize eden dernek bir avuç gönüllüden müteşekkil. Genç bir dernek olmasına rağmen kısa zamanda büyük ve başarılı organizasyonlara imza atmayı başardılar. Darısı tabela derneği olmaktan öteye gidemeyenlerin başına.
HİZMET HAREKETİ
Gelelim asıl konumuza. Prof. Dr. Helen Rose, Houston Üniversitesi’nde görevli, ünü giderek dünyayı saran bir sosyolog. Geçtiğimiz günlerde bir dizi etkinlik için İZDİM’ in konuğu olarak 3 günlüğüne İzmir’deydi. Üç gün boyunca İzmir’deki hoşgörü rüzgârının kaynağı da oydu. Helen Rose hanımı ülkemizde ve dünyada tanınır kılan en büyük özelliği, ilhamını Sn. Fethullah Gülen Hocaefendi’den alan, gönüllü sivil toplum hareketi olan “ Gülen Hareketi” bir diğer adıyla “ Hizmet” hakkındaki eseriydi. Sn. Rose, yazmış olduğu “Gülen Hareketi” adlı eseri hakkında düzenlenen bir panele de iştirak etti. Panelde, Hizmet Hareketi’nin analizini içeren enfes bir sunum gerçekleştirdi. Binin üzerinde gerçekleşen katılımın yazarı oldukça duygulandırdığı gündeme damgasını vuran bir diğer detay. Yaşının getirdiği tüm olumsuzluklarına ve rahatsızlığına rağmen dünya barışına katkı için bir kez daha “ben de varım” dedi, Helen Rose. Eseri ile Gülen Hareketi’ni gerek sosyolojik ve yer yerde olsa psikolojik analizlerde bulunan Rose, akılları kurcalayan birçok sorunun da yanıtını vermiş oldu. Sanırım bizdeki önyargı sahipleri bu eseri okuyunca bu kez insafa gelirler. Hareketi, tarafsız ve önyargısız, bilim insanına yakışır bir tarzda analiz etmesi ise takdire şayan bir başka nokta. Ülkemizde adına çeşitli spekülasyonlar oluşturulan, temelinde inanç olan bir hareketin farklı din ve medeniyet mensubu bir bilim insanı tarafından çarpıtılmadan, karalanmadan, olduğu gibi sunulması kitabın değerini ve bilimselliğini bir kat daha arttırmıştır. Dolayısıyla kitlelerin haklı teveccühüne de bu yolla mazhar olmuştur. Kitabın yazılış amacı, 11 Eylül’de Amerika’da gerçekleştirilen ikiz kule terör olaylarından sonra dünyanın Müslümanlara düşmanca bakış açısı olmuştu. Bu bakış açısının ne denli yanlış ve haksız olduğu düşüncesinden yola çıkan yazar sonuçta, bu eseri insanlık âlemine kazandırmıştır. Eserde ayrıca; İslam’ın doğru temsili noktasında “Gülen Hareketinin” dünya barışına, medeniyetlerin ittifakına ve kaliteli eğitim ile erdemli insan yetiştirilmesine sağladığı fevkalade katkı üzerinde yoğun olarak durulmuş. Hareketin elde ettiği küresel başarılar bir bir okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Uzun süren hazırlık safhasında binlerce gönüllüsüyle röportajlar yapılan hareket, enine boyuna didik didik edilmiş. Özelliklede, Gülen Hareketinin kimler tarafından finanse edildiği mevzuunda yazarın vardığı sonuç; hiçte bizdeki vehim sahiplerinin dediği gibi ne devlet, ne gizli servisler, ne karanlık güçlerin olmadığı tüm çıplaklığı ile ortaya konmuş. İnsanlık adına ulvi değerlere önem ve öncelik veren Hareketin finans kaynağının, sadece ve sadece Anadolu’nun vefakâr ve cefakâr insanları olduğu gerçeği bir kez daha hem de Sn. Rose tarafından net bir dille ortaya konmuştur. “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” Dünyanın Sn. Gülen’ e ve ilham kaynağı olduğu “Hizmet Hareketine” karşı sergilediği saygı ve hürmetin altı kalın kalın çizilmiş. Sonuç itibariyle; Anadolu’nun bağrından kopup gelen berrak çağlayanlar misali, “Gülen Hareketi” nin sosyolojik analizinin yapıldığı aynı adlı eserin müellifi Prof. Dr. Helen Rose Ebaugh meltem rüzgârı misali esip geçti yüreklerden. İzlerini İzmir’ de bırakarak uçup gitti başka diyarlara. Bize kalan mı? Bize kalan da kıssadan hisse çıkarmak. İzmirlilerin hissesine düşen; İzmir’de neşet etmiş, böylesi ulvi değerlere sahip, sevgi ve hoşgörü dolu bir harekete daha fazla sahiplenmek ve davaya ortaklık etmek ve alkışlamaktır. Bu arada emeği geçen, İZDİM’in vefakâr çalışanlarından Cemile hanıma, derneğin İdari Sekreteri, Köşe Yazarı ve Sosyolog Nihal hanıma ve tabi ki İZDİM’in olmazsa olmazı en genç ve en aktif üyesi Osman beye ve gayret ve katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Sağlıcakla kalın.
HABERLER
5 saat önceHABERLER
5 saat önceKÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önce