Cumhurbaşkanı Abdullah Gül resmî bir ziyaret için bulunduğu Sırbistan’da, Cumhurbaşkanı Tadiç ile birlikte Türk-Sırp İş Konseyi Toplantısı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Tadiç’e Teşekkür
İki ülkenin iş adamlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke ilişkilerinin geldiği stratejik ortaklık noktasının tarihî önemi olduğunu vurguladı ve Cumhurbaşkanı Tadiç’e Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin gelişmesine yaptığı katkıdan dolayı teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Gül, ikili siyasi ilişkilerin en mükemmel şekilde gelişmekte olduğunu aktararak, yakın iş birliğinin Balkanlar’daki istikrar ve huzuru artıracağını bildirdi.
Sadece siyasi alanda değil, diğer konulardaki iş birliğinin de en üst seviyelere taşınmasında kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, özellikle ekonomik iş birliği alanında büyük potansiyel olduğunu, ancak bunun yeteri kadar değerlendirilmediğinin görüldüğünü ifade etti.
“Belgrad’sız Avrupa Birliği Düşünülemez”
Konuşmasında, “Belgrad Avrupa’nın en önemli şehirlerinden biridir. Belgrad’sız Avrupa Birliği’ni düşünmek mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan’ın çok önemli reformlar yaptığını, AB ile kısa süre içinde daha da yakınlaşacağını aktararak, Sırbistan’da hem demokratik hem de ekonomik reformların köklü şekilde sürdürüldüğünü, ülkenin hazırlandığını belirtti.
İki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin hukuki temelinin oluşturulduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Gül, imzalanan serbest ticaret anlaşmasının da yıl sonunda yürürlüğe gireceğini, bu anlaşmaların iş adamlarının karşılıklı daha çok iş yapabilmesi için imzalandığını kaydederek, iş adamlarına fırsatları değerlendirme çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, Sırp iş adamlarına da seslenerek, “Türkiye’ye çok şey satabilirsiniz. Türkiye her yerden ithalat yapıyor. Bu alanda büyük potansiyel var” dedi.
“Aramızda Hiçbir Problem Yok”
Sırbistan’ın Rusya ile serbest ticaret anlaşması olduğunu, Türkiye’nin de AB gümrük yapısı içerisinde yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye ile Sırbistan çok ileri derecede siyasi iş birliği içerisine girmiştir. Bunu iş dünyasının daha tam olarak algılayamadığı kanaatindeyim. Buradan tekrar duyuruyorum ki aramızda hiçbir problem yoktur. İlişkilerimiz en mükemmel şekilde devam etmektedir. Balkan bölgesindeki diğer sorunları beraber çözmeye uğraşıyoruz. Hep beraber Balkanlar’a güvenlik ve istikrar getirmek için çalışıyoruz. Bu ülkeye güvenin, bu ülkeye daha çok yatırım yapmalısınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, her yıl binlerce Türk tırının Sırbistan üzerinden Avrupa’ya gidip geldiğini belirterek, Sırbistan’ın Balkanlar’da “kilit ülke” olduğunun farkında olduklarını söyledi.
Turizm, Otelcilik ve Enerji Konularında İş Birliği
Gerçekleştirdikleri görüşmelerde, turizm alanında vizelerin kolaylaştırılması konusunun gündeme geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’den Sırbistan’a yeterli turist gelmediğini, bilgilendirme konusunda turizm operatörlerine büyük iş düştüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, otelcilik ve enerji alanlarının da iş birliğine olanak sağlayabileceğini, hidroelektrik üretimi açısından Sırbistan’ın çok önemli bir ülke olduğunu, bu konuda da projeler üretilebileceğini aktardı.
İş Adamlarına: “Sıcağı Sıcağına Bu İşleri Takip Edin”
Cumhurbaşkanı Gül iki ülkenin iş adamlarının ortaklıklar kurup, üçüncü ülkelerde beraber iş yapmaları halinde de destek ve teşvik ettiklerini kaydederek, “Bu fırsatları değerlendirin. Burada konuşup arkasını iyi takip edin. Bugün öğrendiğim kadarıyla sizde de kullanılan kelimelerle ‘sıcağı sıcağına’ bu işleri takip edin. Çünkü ortak yapabileceğiniz çok iş vardır. Bunun siyasi zemini de hazırlanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, toplantının ardından Sırbistan Meclis Başkanı Slavica Dukic Dejanovic’le görüştü.
Cumhurbaşkanı Gül, akşam ise Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç’in onuruna verdiği resmî akşam yemeğine katıldı.
Türkiye – Sırbistan: Tarihten Gelen Ortaklık
Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan temasları sırasında gerçekleştirilen anlaşma imza töreni sonrası, basın toplantısında, ortak sınırı bulunmasa da, Türkiye’nin her zaman komşu olarak gördüğü Sırbistan’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Sırbistan ile Türkiye’nin ortak kültürü ve birçok ortak yanları bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, konuşurken kullandığı “ortak” kelimesinin her iki dilde aynı anlamı taşıdığını, bunun bile Türkiye ile Sırbistan’ın ne kadar yakın olduğunu gösterdiğini belirtti.
“Cumhurbaşkanı Tadiç’in Tavırları Barıştan ve Refahtan Yana”
Gerçekleştirdikleri görüşmelerde, birçok konuyu geniş ve samimi bir şekilde ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı Tadiç’in, ülkesi, Balkanlar ve tüm bölge için öngördüğü stratejiyi ve vizyonu takdir ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, barıştan, istikrardan, huzurdan, ekonomik kalkınmadan, refahtan yana olan bu tavrın, hem Sırbistan’a hem bölgeye hem de ikili ilişkilere çok büyük katkıları olacağını kaydetti.
“Sırbistan ve Türkiye’nin Yakın İş Birliği Balkanlarda ‘Huzur’ Demek”
Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin “Stratejik İlişki” noktasına gelmesini, tarihî anlam ve öneme sahip bir gelişme olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Gül, bundan büyük bir gurur duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve Sırbistan’ın yakın iş birliği içinde, aynı yöndeki politikaları desteklediği sürece her şeyden önce Balkanlarda huzur ve güvenliğin söz konusu olacağını, bunun da bütün bölgeyi ve Avrupa’yı etkileyeceğini aktardı.
İki ülke ilişkilerinin sadece siyasi değil, ekonomik anlamda da hızla gelişmek üzere olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, daha önce imzalanan anlaşmalara ek olarak ziyareti sırasında ekonomik ve ticari iş birliğine ilişkin imzalanan beş anlaşma ile bu konudaki altyapının oluşturulduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, “İnanıyorum ki iş adamlarımız bundan en iyi şekilde faydalanacaklardır” dedi.
10. Koridorun Otoyol Olarak Önemi
Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan’a beraberinde çok güçlü bir iş adamları heyetiyle geldiğini, aralarında özellikle otoyol yapımında uzman olan büyük şirketlerin bulunduğunu belirterek, 10. koridorun otoyol olarak önemine işaret etti ve Sırbistan’dan geçecek otobanların geniş, güçlü ve Balkanların her tarafına ulaşmasının, ilişkileri her yönde güçlü kılacağına söyledi.
“Türkiye’nin Birikimlerini Paylaşalım”
Türkiye’nin, sadece otoyollarda değil, organize sanayi bölgelerinde, havaalanlarının genişletilmesinde ve askerî havaalanlarının sivil amaçlı kullanılması konularında da tecrübeleri bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu birikimlerin paylaşılmasından mutluluk duyacağını aktardı.
“Tarihten Gelen Ortak Kültürümüzü Modern Dünyaya Uygulayalım”
Cumhurbaşkanı Gül, açıklamasında, yarın Sancak’tan gelecek bir heyeti kabul edeceğini, o bölgenin de gelişmesinin her bakımdan önemli olduğunu vurguladı. Her iki ülkenin din ve kültürler arası diyalogu daima teşvik ettiğini belirterek, “Unutmayalım ki dinler, hoşgörüyü, iyilikleri tavsiye ederler. Bizler de siyasetçiler olarak, devlet adamları olarak onlara destek vereceğiz. Tarihten gelen ortak kültürümüzün bugünkü modern dünyaya en iyi şekilde uygulanması için ne gerekirse bunları hep beraber yapacağımıza inancım tamdır” dedi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç de konuşmasında, Türkiye ile Sırbistan arasındaki tarihî ilişkilerin Balkanlardaki siyasi süreç ve Güneydoğu Avrupa açısından önemine işaret ederek, iki ülkenin ilişkilerde ortak bir görüşe sahip olduğunu, stratejik ortaklığı geliştirmek istediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan Başbakanını Kabul Etti
Cumhurbaşkanı Gül, ortak basın toplantısının ardından Sırbistan Başbakanı Mirka Cvetkovic’i kabul etti ve Başbakan Cvetkovic’in, onuruna verdiği çalışma yemeğine katıldı
Cumhurbaşkanı Gül Sırbistan’da Resmî Temaslarına Başladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmî bir ziyaret için bulunduğu Sırbistan’da Cumhurbaşkanı Boris Tadiç tarafından Sırbistan Sarayı’nda resmî törenle karşılandı.
İki ülke millî marşlarının dinlenmesinin ardından Cumhurbaşkanı Gül ve Cumhurbaşkanı Tadiç bir süre baş başa görüştü. Her iki cumhurbaşkanı daha sonra, heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. İki ülke arasında ekonomik ve ticari iş birliğine ilişkin anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Gül Sırbistan’da Türk İş Adamlarıyla Bir Araya Geldi
Cumhurbaşkanı Gül’ü havalimanında Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Ivica Daçiç, Dışişleri Bakanı Vuk Jeremiç, Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi Süha Umar ile diğer ilgililer karşıladı.
Resmî temaslarına yarın başlayacak olan Cumhurbaşkanı Gül, konakladığı otelde Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan futbol maçının ikinci yarısını izledikten sonra Türk iş adamlarıyla bir araya gelerek sorun ve isteklerini dinledi. Toplantıya Devlet Bakanı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı da katıldı.
“Balkanların İstikrar ve Huzuru İçin Türk-Sırp Uzlaşması Çok Önemli”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in davetlisi olarak, resmî ziyarette bulunmak üzere Belgrad’a gitti.
“Sırbistan İle İlişkiler Ciddi Bir Değişim Sürecinden Geçiyor”
Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan’a hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda basına yaptığı açıklamada, Sırbistan ile son iki yılda ciddi bir değişim sürecinden geçen ilişkilerin, “stratejik iş birliği”nden söz edilecek boyuta ulaştığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret sırasında bu olumlu gelişmeyi ve önümüzdeki dönemde atılacak adımlar için gerekli siyasi iradeyi en üst düzeyde teyit edeceklerini aktardı.
Gerçekleştirecekleri görüşmelerde, ikili ilişkiler ve iş birliğini gözden geçireceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, başta Balkanlar olmak üzere, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda fikir alışverişinde bulunacaklarını söyledi.
“Sırbistan Balkanların Anahtar Ülkesi”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin Sırbistan’ı Balkanların anahtar ülkesi olarak gördüğünü, ortak sınırın bulunmamasına karşın müşterek bir tarihi ve kültürü paylaştığımız Sırbistan’ı, Türkiye’nin her zaman komşusu olarak değerlendirdiğini vurguladı.
Türkiye’nin Sırbistan’la ilişkilerine Balkanların istikrarı bakımından da önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan’ın izlediği ve izleyeceği sorumlu tutumun, bölgenin istikrarı için hayati önem taşıdığını ve görüşmeler sırasında bu hedef doğrultusunda ortak hareket etme imkânlarını da ele alacaklarını sözlerine ekledi.
“Siyasi İlişkilerdeki Gelişme, Ekonomik ve Ticari İlişkilere de Yansımalı”
Cumhurbaşkanı Gül, siyasi ilişkilerde kaydedilen gelişmeyi, ekonomik ve ticari ilişkilere de yansıtmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine işaret ederek, bu bakımdan haziran ayında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının iki ülke ekonomisine çok fayda sağlayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret sırasında imzalanacak anlaşmaların da bu alandaki hukuki altyapının çok büyük ölçüde tamamlanmasına imkân tanıyacağını ifade etti.
Sancak’ın İstikrar ve Kalkınması
Ağırlıklı olarak Boşnakların yaşadığı, Sırbistan’ın Sancak bölgesinin iki ülke arasında köprü rolü oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, ziyareti sırasında Sırbistan’la iş birliği içinde Sancak’ın istikrar ve kalkınmasına sağlanabilecek katkıları da ele alacaklarını söyledi.
1986 Yılından Bu Yana Cumhurbaşkanı Düzeyinde Yapılan İlk Ziyaret
Ziyarete çok önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Balkanların istikrar ve huzuru için Türk-Sırp tarihî uzlaşması ve beraber hareket etmesinin çok önemli olduğunun altını çizerek, kendisinin 1986 yılından bu yana Sırbistan’ı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olacağına dikkat çekti.
Ziyareti sırasında, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile milletvekilleri ve iş dünyasının temsilcilerinden oluşan bir heyet Cumhurbaşkanı Gül’e refakat edecek.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ile Birlikte Düzenledikleri Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle kıymetli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Tadiç’e nazik davetinden dolayı, şahsıma ve heyetime gösterdikleri konukseverlikten dolayı teşekkür etmek istiyorum. Kendisiyle uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız vardır. Şüphesiz ki bu karşılıklı birbirimizi bilmemiz ve birçok önemli konuları değişik platformlarda daha önceden konuşmuş olmamız, Türkiye ve Sırbistan’ın karşılıklı güvenlik ve dostluk içerisinde ilişkilerini geliştirmesine de çok büyük katkılar sağlamaktadır.
Türkiye ile Sırbistan arasında herhangi bir ortak sınır olmasa bile, biz iki ülke olarak komşuluk hissiyatı içerisindeyiz, birbirimizi komşu olarak görüyoruz. Dolayısıyla, ortak kültürümüz, birçok ortak yanlarımız vardır. Şimdi kullandığım “ortak” kelimesi bile her iki dilde varolan, aynı anlama gelen bir kelimedir. Bu bile Türkiye ile Sırbistan’ın ne kadar birbirine yakın olduğunu göstermektedir.
Yine Sayın Cumhurbaşkanı Tadiç, ben Cumhurbaşkanı seçildiğimde -2007 yılında- ilk gelip Türkiye’de beni ziyaret eden sayın cumhurbaşkanlarından birisidir. Bugün kendisiyle birçok konuyu geniş bir şekilde ve samimi bir şekilde konuştuk. Biraz önce kendileri çok güzel bir şekilde aslında özetlediler. Tüm bu görüşmelerimde Sayın Tadiç’in ülkesi için, Balkanlar için ve bütün bölge için öngördüğü stratejiyi, vizyonu gerçekten bir kez daha çok takdir ettiğimi burada huzurlarınızda paylaşmak isterim. Barıştan, istikrardan, ekonomik kalkınmadan, refahtan yana olan bu tavrın hem Sırbistan’a hem bölgeye hem de ikili ilişkilerimize çok büyük katkıları olacağına kesinlikle inanıyorum.
Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin stratejik ilişki noktasına gelmesi, tarihî önemi olan, anlamı olan bir gelişmedir. Bundan büyük bir gurur duyuyorum. Türkiye ve Sırbistan, yakın işbirliği, ilişki içerisinde olduğu süre içerisinde, aynı istikamette politikaları destekledikleri süre içerisinde; her şeyden önce Balkanlar’da büyük bir huzur ve güvenlik söz konusu olacaktır ve bu bütün bölgeye, Avrupa’ya etki edecektir. Biraz önce kendilerinin söylediği gibi, tarihimizdeki en üst noktadayız; ilişkilerin en iyi olması açısından. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz, büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
İlişkilerimiz sadece siyasi anlamda değil, ekonomik anlamda da hızla gelişmek üzeredir. Ekonomik anlamda Karşılıklı Vergi İndirimleri Anlaşması’nı daha önce yapmıştık, Serbest Ticaret Anlaşması’nı imzaladık. Bu sene sonunda yürürlüğe girmek üzere biraz önce imzaladığımız beş anlaşmayla da ekonomik işbirliğinin gerekli altyapısını tamamlamış olduk. İnanıyorum ki iş adamlarımız bundan en iyi şekilde faydalanacaklardır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Tadiç’le birlikte katılacağımız Sırp-Türk İş Konseyi toplantısında her iki ülkenin iş adamlarına güçlü çağrıda bulunacağız; daha çok iş yapmaları için.
Ben bugün buraya gelirken çok güçlü bir Türk iş hayatı, iş adamları heyetiyle birlikte geldim. Özellikle aralarında otoyol yapımında çok uzman olan büyük şirketlerimiz var. 10. Koridor’un otoyol olarak ne kadar çok önemli olduğunu biliyoruz. Aslında Belgrad, Sırbistan, Balkanlar’ın en kilit ülkesidir; anahtar ülkedir. Bu ülkeden geçecek otobanların geniş, güçlü ve Balkanlar’ın her tarafına ulaşması, ilişkileri her yönde çok daha güçlü kılacaktır. Bu yönde Türk firmaları çok ilgilidir. Sayın Cumhurbaşkanı buna çok önem vermektedir. Onun için ben de özellikle bu konudaki ihtisas sahibi olan büyük Türk firmalarını bugün buraya getirmiş bulunmaktayım.
Sadece otoyollar değil; organize sanayi bölgeleri, havaalanlarının genişletilmesi, askerî havaalanlarının sivil amaçlı olarak kullanılması konusunda da Türkiye’nin çok büyük tecrübeleri vardır. Bütün bunları beraber paylaşmakla büyük bir mutluluk duyacağız ve inanıyorum ki bu konuda somut gelişmeler olacaktır.
Ben bu ziyaretime çok önem veriyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Sırbistan Hükümetinin de verdiği önemi bütün işaretlerde görüyoruz. Bundan dolayı bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum ve iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha ileri düzeye, başka alanlara taşınacağından da hiçbir kuşkum yoktur.
Bir kez daha, gösterilen konukseverlik için teşekkür ediyorum. Sancak’a da gitmeyi çok arzu ediyordum. Maalesef bu sefer gerçekleşmiyor ama inanıyorum ki oraya da en kısa süre içerisinde gideceğim. Yarın Sancak’tan gelen Sancaklılarla da bir toplantımız olacaktır. O bölgenin de gelişmesi her bakımdan çok önemlidir.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği gibi, dinler arasındaki, kültürler arasındaki ilişkiler, diyaloglar; bunu daima teşvik ediyoruz. Unutmayalım ki, dinler hoşgörüyü, iyilikleri hep tavsiye ederler. Dolayısıyla bizler de siyasetçiler olarak, devlet adamları olarak hep onlara destek vereceğiz.
Tarihten gelen ortak kültürümüzün bugünkü modern dünyaya en iyi şekilde uygulanması için, uyarlanması için ne gerekirse, bunları hep beraber yapacağımıza olan inancım tamdır. Bir kez daha gösterilen ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ediyorum.
Sırbistan’a Hareketlerinden Önce Basına Yaptıkları Açıklama
Değerli Basın Mensupları,
Cumhurbaşkanı Sayın Boris Tadiç’in davetlisi olarak Sırbistan’a resmi ziyarette bulunmak üzere az sonra Belgrad’a hareket ediyorum.
Ziyaretim sırasında, Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer ile Milletvekillerimizden ve iş dünyamızın seçkin temsilcilerinden oluşan bir heyet de bana refakat edecek.
Türkiye-Sırbistan münasebetleri son iki yılda ciddi bir değişim sürecinden geçmiş, ilişkilerimiz “stratejik işbirliği”nden söz edilecek boyuta ulaşmıştır. Ziyaretim vesilesiyle bu olumlu gelişmeyi ve önümüzdeki dönemde atılacak adımlar için gerekli siyasi iradeyi en üst düzeyde teyit edeceğiz.
Değerli Dostum Cumhurbaşkanı Tadiç ile yapacağımız görüşmelerde, öncelikle ikili ilişkilerimiz ve işbirliğimizi gözden geçireceğiz. Başta Balkanlar olmak üzere, ülkelerimizi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda fikir alışverişinde bulunacağız.
Sırbistan’ı Balkanların anahtar ülkesi olarak görüyoruz. Ortak sınırımız yok. Ancak müşterek bir tarihi ve kültürü paylaştığımız Sırbistan’ı her zaman komşumuz olarak değerlendiriyoruz.
Bu itibarla, Türkiye Sırbistan’la ilişkilerine Balkanların istikrarı bakımından da önem atfetmektedir. Sırbistan’ın izlediği ve izleyeceği sorumlu tutum, bölgenin istikrarı için hayati önem taşımaktadır. Yapacağımız görüşmelerde, bu hedef doğrultusunda ortak hareket etme imkanlarını da ele alacağız.
Görüşmelerimizde ayrıca, son dönemde ikili ilişkilerimizde kaydedilen memnuniyet verici gelişmelerin sürekli kılınması amacıyla neler yapabileceğimizi de gözden geçireceğiz.
Siyasi ilişkilerde kaydedilen gelişmeyi, ekonomik ve ticari münasebetlerimize de yansıtmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Geçtiğimiz Haziran ayında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması bu bakımdan çok önemli bir adım olmuştur. Her iki ülke ekonomisine de şüphesiz fayda sağlayacaktır.
Aynı şekilde, ziyaretim sırasında imzalayacağımız ekonomik ve ticari içerikli anlaşmalar da bu alandaki hukuki altyapının çok büyük ölçüde tamamlanmasına imkan tanıyacaktır.
Az önce de değindiğimi üzere, heyetimde, ekonomik işbirliğini geliştirmek ve özellikle yatırım imkanlarını yerinde değerlendirmek üzere seçkin işadamlarımız yer almaktadır. Onların da katılımıyla Sayın Cumhurbaşkanı Tadiç ile birlikte Türk-Sırp İş Konseyi Toplantısının açılışını yapacağız.
Değerli Basın Mensupları,
Ağırlıklı olarak Boşnakların yaşadığı Sırbistan’ın Sancak bölgesi iki ülke arasında köprü rolü oynamaktadır.
Ziyaretim sırasında Sırbistan’la işbirliği halinde Sancak’ın istikrar ve kalkınmasına sağlayabileceğimiz katkıları da ele alma imkanını bulacağız.
Biliyorsunuz, Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Tadiç’i 2007 yılında Türkiye’de misafir etmiştim. Ben de 1986 yılından bu yana Sırbistan’ı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olacağım.
Vardığımız noktada, Sırbistan’la ilişkilerimizi “stratejik işbirliği” hedefine doğru götürmeyi düşünüyoruz. Bu şüphesiz “ortak” ve “erişilebilir” bir hedeftir.
Dolayısıyla, ziyaretimin Sırbistan’la ilişkilerimizin daha da ileriye taşınmasına ve Balkanlarda barış, istikrar ve refahın güvence altına alınmasına matuf gayretlerimize azami katkıda bulunacağına inanıyorum.
Teşekkür ederim.
Birleşmiş Milletler’in Kuruluşunun 64. Yıldönümü Vesilesiyle Yayınladıkları Mesaj
Tüm devletlerin fikirlerini ve sorunlarını ifade edebildikleri, seslerini duyurabildikleri ve çözüm önerilerini açıklayabildikleri yegâne evrensel oluşum niteliğini koruyan Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 64. kuruluş yıldönümünü kutlamaktayız.
Bu vazgeçilmez niteliğiyle insanlığın ortak umutlarını, özlemlerini ve vicdanını temsil eden Birleşmiş Milletler Örgütü, uluslararası camianın günümüzde karşı karşıya bulunduğu küresel meselelere küresel çözümler bulunmasında; barış, istikrar ve refahın güçlendirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında; dünya milletleri arasında hoşgörü, karşılıklı anlayış ve saygı kültürünün hakim kılınmasında anahtar bir rol oynamak durumundadır.
Türkiye bu itibarla, geçmişte olduğu gibi gelecekte de, demokrasi, insan hakları, saydamlık, kadın-erkek eşitliği gibi müşterek değerlerimizin sağlamlaştırılması; insanoğlunu tarih boyunca felakete sürüklemiş olan ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ile her türlü etnik-dini ayrımcılık ve aşırılıkla mücadele edilmesi yolundaki girişim ve çabalarını aynı kararlılıkla devam ettirecektir.
2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi üyeliğimiz ülkemize bu bakımdan şüphesiz ilave bir sorumluluk da yüklemektedir.
Bu mühim sorumluluğunun bilincinde olan Türkiye, bölgesinde ve ötesinde barış, istikrar ve refahı teşvik etmek suretiyle, bazıları zamanla kronikleşen mevcut ihtilafların halli ve yenilerinin ortaya çıkmasının önlenmesi istikametindeki yapıcı faaliyetlerini sürdürecek; aynı şekilde farklı kültürler ve dinler arasında geleceğe dönük bir diyalog tesis edilmesi, uluslararası düzeydeki dayanışma ve işbirliği sayesinde kalkınma hedeflerine ulaşılması için gayret gösterecektir.
Bu düşüncelerle, Birleşmiş Milletler Örgütü’nün çalışmalarının dünyamıza barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyor, Birleşmiş Milletler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum.
“Türkiye Dostlarıyla, Kardeşleriyle ve Tüm Dünyayla Daha Çok İş Yapma Arzusunda”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile Türkiye-Kazakistan İş ve Yatırım Forumu toplantısına katıldı.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Kazakistan İşadamları Derneği (KAZKA) ve Kazakistan Ulusal Ekonomi Odası’nın (ATAMEKEN) iş birliği ile düzenlenen Türkiye-Kazakistan İş ve Yatırım Forumu’nda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Kazakistan’ın birlikte iş yapabilmesi çok güçlü sebepler bulunduğunu belirterek, her iki ülkenin iş adamlarını daha çok iş birliğine davet ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Kazakistan İş ve Yatırım Forumu’nda yaptığı konuşmada, dün Ankara’da Türkiye ile Kazakistan arasında Stratejik İşbirliği Anlaşması’nı imzaladıklarını hatırlatarak, bu anlaşma imzalanmadan önce de stratejik ortak gibi hareket ettiklerini ifade etti.
“Hiçbir Zaman Ata Yurdumuzu Unutmadık”
“Bir milletin iki ayrı parçasıyız. Bizlerin ata yurdu Kazakistan’dır. Oradan ayrılıp buraya geldiysek hiçbir zaman ata yurdumuzu unutmadık. Ne zaman Kazakistan’a gitsem daima bu duygularla yaşadım ve özellikle son zamanlarda iki ziyaret yaptım ve bu iki ziyarette de çok büyük bir misafirperverlik gördüm” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in Türk dünyasına verdiği önemi en yakın bilen kişilerden birisi olduğunu ifade etti.
Türk Konseyi
Cumhurbaşkanı Gül, iki hafta önce Nahçıvan’da 17 yıllık bir rüyanın gerçekleştiğini ve tarihî bir belgeye imza attıklarını belirterek, “Türk Konseyi’nin kurulması hepimizin en büyük arzusuydu. Bunu gerçekleştirdik ve bununla ilgili resmî belgeleri koyduk. Burada en büyük katkıyı sağlayan Sayın Cumhurbaşkanı Nazarbayev olmuştur” dedi.
Kazakistan: “Asya’nın Parlayan Yıldızı”
Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığından bugüne kadar inanılmaz mesafeler kat ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan’ın, “Asya’nın parlayan yıldızı” olduğunu aktardı. Kazakistan’ın bölgede ve uluslararası politikada da dikkati çeken roller oynamaya başladığını da belirten Cumhurbaşkanı Gül, bunların Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in önderliği sayesinde gerçekleştiğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan’ın, Çin ile 2 bin 500 kilometre, Rusya ile 8 bin kilometre sınırı bulunduğunu, hiçbir sınır problemi bırakmayan bir lider olan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in, ülkesinin kuruluşunu çok sağlam temeller üzerine sağladığını belirtti.
“Ne Kadar Çok İş Yaparsanız O Kadar Çok Mutlu Oluruz”
Toplantıya katılanlara baktığında Türkiye’nin çok değerli iş adamlarını, başarıları Türkiye dışına taşmış çok büyük firma sahiplerini gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Bütün bunlar, Kazak kardeşleri ile daha çok iş yapmak, daha çok beraber olmak, sadece Türkiye’de veya Kazakistan’da değil üçüncü ülkelerde de beraber iş yapma arzusu içindedirler. Bizler, sizleri teşvik etmek için buradayız. Daha çok iş yapın diye. Ne kadar çok iş yaparsanız o kadar çok mutlu oluruz. Biz altyapıları gerçekleştiriyoruz. Ulaştırma konusunda İpek Yolu’nu adeta tekrar hayata geçiriyoruz, demir yolu üzerinden. Kars-Tiflis-Bakü demir yolu bitmek üzere. Kazakistan içerisinde kara yolları yapılmakta. Bunun ilk desteğini yine Sayın Nazarbayev vermişti. Temellerini üç sene önce attık ve yakında gerçekleşecek. Çin, Kazakistan üzerinden, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Avrupa’nın ortasına bağlanacaktır” dedi.
Kazakistan Nabucco İçinde Olacak
Kazakistan’ın Nabucco projesine ilgi gösterdiğini ve “Bu projenin içerisinde olacağını” söylediğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Nazarbayev’in Samsun-Ceyhan boru hattını destekleyeceklerini ve Ceyhan’da rafineri yapılmasına ortak olmak istediklerini açıkça deklare ettiğini, bütün bunların büyük stratejik projeler olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, finans, altyapı yatırımları, turizm ve eğitim amaçlı kültürel faaliyetlerde de iki ülkenin çok büyük ortak çalışmaları bulunduğunu belirterek, “Bunlar Sayın Nazarbayev’in ve Türkiye olarak bizlerin tam desteğindendir” dedi.
“Türk Müteşebbisi ve Sanayicisi Kendine Güveniyor”
Türkiye’nin 750 milyar dolara yakın gayri safi millî hasılası olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Avrupa’ya en çok sattığımız mal otomotivdir. Fransa’da Türk Günleri yapılıyordu, bir Türk otomotiv şirketinin başkanının şu demecini gördüm; ‘Eyfel Kulesi’ne çıkıp da (Türkiye’de yapılmış bir otobüs görmedim) diyen varsa bu doğru söylemiyor’ demişti. Türkiye de bu noktaya gelmiştir. Avrupa ile 10 senedir gümrük birliği içerisindeyiz. Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin sanayi mallarıyla rekabet ediyoruz. Onların hepsi Türkiye’ye gümrüksüz girebilir. Buyursun girsin girebiliyorsa, satabiliyorsa. Biz de onlara gümrüksüz giriyoruz. Dolayısıyla böyle bir öz güvenimiz var” dedi. Türk müteşebbisi ve sanayicisinin kendisine güvendiğini ve dünyayla rekabet ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin en büyük sermayesinin güçlü iş adamları, müteşebbisleri olduğunu da sözlerine ekledi.
“Gözden Irak Olmayacağız”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin dostlarıyla kardeşleriyle ve bütün dünyayla daha çok iş yapmak arzusunda olduğunu belirterek, “Eskiden senede bir ziyaret edilirse, bir daha gitmek sanki fazlaymış gibi gelirdi. Sanki protokole uygun değilmiş gibi görünürdü. Bu zihniyetten vazgeçildi. Gerekirse senede 3-4 kez ben Kazakistan’a gideceğim, Sayın Cumhurbaşkanı 3-4 kez Türkiye’ye gelecekler. Daima birbirimizin gözü önünde olacağız. Bunu sadece Türkiye ile Kazakistan arasında değil herkesle, bütün Türk dünyası içerisinde çok daha fazla gidip geleceğiz. Protokol dışı buluşacağız, protokol çerçevesinde buluşacağız, ama gözden ırak olmayacağız. Çünkü gözden ırak olununca gönülden de ırak olunuyor” dedi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev: “Bizim Ata Babalarımız ve Kanımız Bir”
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilere önem verdiklerini belirterek, Türkiye’nin, Kazakistan’a çok fazla yatırım yaptığını ve birçok konuda yardımcı olduğunu bildirdi. “Bizim ata babalarımız ve kanımız bir” diyen Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, bağımsızlıklarını aldıklarından itibaren, yaklaşık 18 yıldan beri Kazakistan’ı ilk tanıyan ve yüksek derecede onurlandıran ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce