HER ŞEYİN DOKTORU – DENİZDİR!

3 2024 - 19:41

HER ŞEYİN DOKTORU – DENİZDİR!

(Last Updated On: 15/06/2023)

Denizlere hâkim olan, her şeye hâkim olur

 

Tarih boyunca başta tıbbın babası Hipokrat olmak üzere pek çok hekim denize girmenin sağlığa iyi geldiğini keşfetmiş. Hipokrat, balıkçıların ellerinin olta yüzünden kesilmesine rağmen enfeksiyon kapmamasını deniz suyuna bağlamış. Fransız Biyolog Rene Quinton da deniz suyunun kan plazmasıyla aynı öğelere sahip olduğunu ortaya çıkarmış ve tedavi edici özelliğini bilimsel olarak kanıtlamış. Dolayısıyla genellikle yüzüp, serinlemek için ya da seyredip, dalga seslerini dinleyerek ruhumuzu dinlendirdiğimiz denizin sağlığımıza birçok önemli katkısı olduğuna dikkat çekiyor.

Deniz tuzu, vücudun elektrolit dengesini düzenleyen en ideal ve en sağlıklı besin kaynağıdır. Potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sodyum gibi mineralleri içeren deniz tuzu, vücudun kan dolaşımını ve kas sağlığını güçlendirdiği gibi, vücudun elektrolit dengesini de düzenlemeye yardımcı olur. Böylece vücudunuz daha iyi oksijen alır. Bu da ömrünüzü uzattır.

Denize girmek ruhsal açıdan insanı rahatlatıyor. Kasları gevşeterek vücutta biriken stresin atılımını sağlayıp sinirsel gerginliği gideriyor.

Güneş ışığıyla birlikte deniz suyuna maruz kalmak, kemik sağlığına yardımcı olan ve bağışıklık sistemini güçlendiren önemli bir besin olan D Vitamini üretimini artırır. Bu temel besinler, vücudunuzun savunmasını güçlendirerek bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

Denize girmek gece daha iyi uyumanızı sağlar. Hem gün boyu doğal güneş ışığı aldığınız için sirkadiyen iç saat reseptörleriniz (biyolojik saatiniz) gece doğru zamanda sizi başta kanser olmak üzere birçok hastalıktan koruyan önemli bir hormon olan melatoninizi artırır hem de deniz suyunun içindeki mineraller kaslarınızın gevşemesini sağlar.

Saç ve cilt sağlığını geliştirir

Soğuk uygulanan deniz suyunun cilt ve yüz üzerinde tonik etkisi vardır. Cilde nem ve parlaklık verir, toksinleri yok eder ve peeling görevi görür. Filtrelenmiş deniz suyu egzama, uçuk, kurdeşen, akne, sedef hastalığı gibi birçok cilt rahatsızlığını tedavi eder. Atopik Dermatit’i tedavi eder. Atopik Dermatit; iltihaplı, kaşıntılı cilt ile karakterize edilen kronik cilt hastalığı türüdür. Yüzmek, Atopik Dermatit için etkili tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Egzamaya iyi gelir. Egzamalı kişilerde yaşanan kaşıntı yahut yanmada rahatlama sağlar. Ayrıca, deniz suyunun çeşitli bakterilerle mücadele ederek tedavinin daha etkili olmasına yardımcı olduğu gerçektir.

Deniz suyu saçınıza çok faydalıdır. İçerdiği tuz ve iyot, denizde yıkanır ve ardından saçları uygun şekilde açarsak saçların daha iyi görünmesine yardımcı olur.

Tuzlu suyun etkileri cildin üstündeki gözenekleri açar ve sivilceler kaybolur, düzenli ve bilinçli deniz, güneş banyosu ciltte hücre yenilenmesini hızlandırarak sivilceleri iyileştiriyor. Deniz suyundaki mineral tuzlar dolaşımı hızlandırıyor ve cildi sıkılaştırarak ışıltılı bir görünüm kazandırıyor. Deniz suyu; içerdiği özellikler sayesinde sivilce, siyah nokta, mantar gibi birçok cilt problemine veda etmenize yardımcı olur.

Uzun süre suda kalmak cilt tabakasını zedeleyebilir

Sürekli suda kalındığında örtü tabakasında zedelenmeler olabilir. Uzun süre suda kalınması ciltte kurumaya neden olacağı için enfeksiyonlara da açık hale gelecektir. Bunun için; denizde ya da havuzda 1 saatten fazla kalmak önerilmemektedir.

Dalgaların sesinin üzerimizdeki etkisi, eforla bağlantılı olan alfa beyin dalgalarının yanı sıra, gevşeme ve huzurlu bir hal ile, çevremizdeki her şeyi ortadan kaldırma gücüne sahiptir.

Genelde çalışırken, konuşurken ya da çocuklarımız ile ilgilenirken, insan beyni bir şekilde “meşgul” durumuna girer. Bununla birlikte, deniz bu durumu büyük ölçüde değiştirir ve zihinsel süreçlerimizi rahatlatır. Bir kere rahatladığımız zaman, sinir bağlarımız temel ölçüde aktive edilir.

Denizi seyretmek, kokusunu içimize çekmek ve dalga seslerini dinlemek ruhumuzu dinlendiren en faydalı terapilerden biridir. Denize girdiğinizde de vücudunuzda endorfinler yükselir. Mutluluk hormonu olarak adlandırılan endorfinler vücudun iç morfini gibi düşünülebilir. Kendinizi iyi hissetmenizi, ağrılarınızın azalmasını ve gevşemenizi sağlar.

Denizde egzersizin kilo kontrolünüze yardım etmesi dışında, deniz suyunun dışarıya göre serin olması vücudunuzdaki kahverengi yağ dokusunu artırır. Kahverengi yağların içindeki yağ, kiloyu oluşturan beyaz yağlardan farklıdır ve vücudu ısıtmak için enerjiyi biriktirmek yerine yakar.

Deniz tuzu kullanılarak yapılan bir içecek, özellikle düşük tansiyonlu kişiler için canlandırıcıdır. Bunun için, biraz deniz tuzunu suyla karıştırıp, bekletip içmelisiniz. Aynı şeyi yüzerken ufak bir yudum deniz suyu içerek de sağlayabilirsiniz.

Denizde plajda yalın ayak kumlarda dolaştıkça, topraklanır, üzerinizde gerginlik yapan elektriklenmeyi atarsınız. Kısa sürede sinirleriniz yatışır ve sakinleşirsiniz.

Denizde yüzmek, akciğerlerin kapasitesini artırır. Denizin tuzlu suyu ise tüm sinüs yollarını temizler. Üst solunum yollarına iyi gelir. Astım, öksürük gibi solunum problemleri için en iyi tedavi yöntemlerinden biridir.

Kemikleri güçlendirir. Deniz suyunun içeriğindeki mineraller; kırıkları düzeltmek için kemikler üzerinde kalsiyum, fosfor ile iyodu artırmaya yardımcı olabilmektedir. Ayrıca; belirli miktardaki elementlerin emilimini destekleyerek, osteoporoz gibi kemik hastalıklarının önlenmesinde bir seçenek olarak kullanılır.

Soğuk kış günlerimiz bitti ve artık tatil yapmaya zamanımız geldi.  Alabildiğine geniş kumsallarda güneşlenmek, masmavi sularda serinlemek, ılık rüzgârlı mehtaplı gecelerde dostlarla birlikte olmak… Tatili hep eğlenme, dinlenme, stres atma ve rutinden kaçış zamanı olarak düşünürüz. Oysa tatil, sağlık ve güzellik için bulunmaz bir fırsattır da. İyi değerlendirirseniz size altın tonlarında bir bronzluk, ipek gibi yumuşak ve pırıltılı bir ten, formda bir fizik ve enerjik bir vücut olarak geri dönecektir.

Deniz suyunun ve kumunun sağlık açısından faydalarını öğrendiğinize göre sağlığınız için mutlaka denize girmeye başlayınız.

 

Sağlıklı kalın 😊

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.