İnsanlık tarihine baktığımızda göze ilk çarpan soykırımlardır. İnancını ve benliğini yitirmiş, etnik köken, renk, dil ya da inanç farklılıklarını ön plan çıkarıp, bileyen ahmakların eserleri. Her dönemde boy boy, çeşit çeşit yürekleri dağlayan acılar. Görülmemiş işkenceler. Göç ve katliamlar. Failler, zalimler, sözüm ona” insan”. Mazlumlar, masumlar onlarda insan. Fiil, insanlığın yüz karası. Kelimenin tam anlamıyla hayâsızlık. Soykırım ve vahşetin olmadığı bir an bile düşmemiş insanlık tarihine. Birleşmiş milletlerin resmi kayıtlarına giren yüzlercesinden bir- ikisini ibret olması babından hatırlatmak istiyorum;
– Yıl,1492-1800. Kristof Kolomb’un ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde 28 bine indi. Toplamda, 7 milyon 972 bin ölü ve kayıp.
– Yıl, 1788-1938. İngiltere Krallığı sömürge amaçlı gittikleri Avustralya’da, yerli halk olan siyah derili 750 bin Aborjin’den 720 binini, salgın hastalık yayıp, yemeklerine zehir katmak suretiyle soykırıma tabi tuttu.
-Yıl, 1906-1922. Ermeni çeteler, doğu vilayetlerimizde zalimce ve hunharca yaptığı katliamlar neticesi, 517 bin 35 soydaşımız soykırıma tabi tuttu.
– Yıl, 1912-1974. İngilizler Kıbrıs’ta egemenliklerini sağlamak amacıyla Rumların azmettiricisi oldu. 1912’de adadaki Rumlar, Türklere ait işyerleri, camii ve evleri yıktı. İnsanları katletti. 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Binlercesi katledildi.
– Yıl, 1923. Lozan’da imzalanan azınlıkların karşılıklı mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Yunan hükümeti Batı Trakya’da yaşayan Türkler üzerinde sistemli olarak etnik ve kültürel soykırım başlattı. 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı ve yine binlercesi hunharca katledildi.
-Yıl, 1933- 1945. Almanlar, Adolf Hitlerin önderliğinde büyük Alman İmparatorluğu’nu kurup ari ırkı oluşturmak amacıyla diğer millet veya etnik gruplardan 21 milyon insanı kurşuna dizerek, fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattı. Bunların çoğu Yahudi, hem de Hazarya Türk İmparatorluğu’nun tebaası olan Türk Yahudilerdi. Bu süreçte 12 milyon insan mülteci oldu. Çingenelerin yüzde 94’üde kısırlaştırdı.
– Yıl, 1934-1939. Jozef Stalin sahnede. 100 binlerce insanı inanılmaz usullerle katletti. 13 milyon mülteci oldu.
– Yıl, 1944. 2. Dünya Savaşı. Amerika bu kez atom bombası kullandı. Öncesi ve sonrasında 300 binden fazla insan öldü. Bir o kadarı da sakat kaldı.
– Yıl, 1949’ dan günümüze. Komünist Çin, Uygur bölgesi Doğu Türkistan’da o gün bugündür 60 milyon Müslüman Türkü soykırıma uğrattı.
– Yıl, 1970–1989. Bulgaristan’daki 1,5 milyondan fazla soydaşımız Bulgarlaştırma adı altında ülkede görülmemiş bir asimilasyona tabi tutuldular.310 bin Türk’ün isimleri polis zoruyla Bulgar ve Hıristiyan isimleriyle değiştirildi. Çocukların sünnet ettirilmesi yasaklandı. Mezar taşlarındaki Türkçe isimler yüzünden mezarlar yıkıldı. Binlercesi Belene’deki toplama kampına gönderildi. Baskıların giderek artması sonucu 360 bin Türk Türkiye’ye göç etti.
– Yıl, 1990- 1995. ABD, Irak’a özgürlük getirme bahanesiyle, 1 milyonun üzerinde insanı katletti. Felluce’de 1500 sivil sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildi. Cesetleri köpekler tarafından yendi. 250 bin kişi bölgeden sürüldü.
– Yıl, 1992-1996. S. Miloseviç ve kuvvetleri 180 bin insanı canından ve vatanından etti.
– Yıl, 1992- 1996. Bosna Savaşı sırasında Sırplar tarafından Boşnaklar’a karşı tarihin en acımasız soykırımı yapıldı. Soykırım neticesi 9 binden fazla Boşnak katledildi.
– Yıl 1992. Sahnede yine Ermeniler var. Karabağ Bölgesi’nin işgali ile 20 bin Azerbaycanlı soydaşımız öldürüldü. 50 bini sakat kaldı. 4866’sı kayboldu. 26 Şubat 1992. Yer Hocalı. Giriş ve çıkışları kapatılan Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapılmadan 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’den fazlası ise yaşlı, toplam 613 kişi katledildi. En şiddetli savaşlarda dahi el sürülmeyen, dokunulmayan bu kesimi Ermeniler acımasızca katletti. Katliamda 487 kişi ağır yaralandı. 1275 kişi rehin alındı. 150 kişi ise kayboldu. Aradan tam 22 yıl geçti. Acısı hala çok taze. Hala ciğerleri dağlamaya devam ediyor.“Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” ayetinden olaya bakıldığında yaşananların vahameti kat be kat artmaktadır. Velhasıl Hocalı ve diğer katliamlarda şehit edilen soydaş ve dindaşlarımıza Allahtan rahmet diliyor, böylesi insanlık dışı hadiselerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.