Bulgaristan’da gerçekleşen son seçimlerden önce açık mektup adı altında Bulgaristan Türkleri’nin 25 yıldan beri ihmal edilen ve bu gün acilen çözülmesi gereken soruları yazmıştım. Açık mektup Türklerden oluşan HÖH yönetimine yönelikti. Bulgaristan’ın 43 parlamentosu milletvekilleri yemin ederek yeni yasama dönemine start verdiler. Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekilleri Meclis’te Bulgarlaştırma sürecine ilişkin üç kanun önergesi tanıttılar. Çetin Kazak ve Tuncer Kırcaliev, tüm HÖH Meclis Grubu tarafından imzalanan komünizm dönemi ve Bulgarlaştırma süreci esnasında işlenen tüm suçlara ilişkin üç kanun değişikliği önergesi tanıttılar. Birincisi komünizm döneminde siyasi sebeplerle işlenen suçlara ilişkin davalarda zaman aşımına uğramaması hedeflenmektedir. Konuyla ilgili Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümin “HÖH’lüler bizim çalışmalarımızı sahipleniyor” diyerek şunları söyledi. Sunulan yasa önerisi üzerinde Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF), 22 Eylül Hareketi ve Mağdurlar kulübü çalışmış, 22 Eylül Hareketi metni hazırlamış, Bulgaristan Vatandaşları için Avrupa Kalkınması Partisi (GERB) de meclise sunulmuştu. HÖH geçen dönemde iktidardayken tek bir faydalı çalışma yapmamıştır. Şimdi muhalefete geçince bizim çalışmalarımızı kopyalamaya başladılar. Akılları sıra bütün parsayı onlar toplayacak. Bütün başarı onlarınmış gibi görünecek. Biz bu numaralara aldanmayacak kadar tecrübeliyiz. Bunlar ancak gelişmelerden habersiz insanları aldatabilir. Nasıl olsa komünist dönemde işlenen suçları ve 1984-89 yıllarında Türklere yapılan zulümleri cezalandıran yasa tasarısının meclisten geçeceğini biliyorlar, işi sahiplenip de kahraman görünmeye çalışıyorlar.
DİĞER İKİ KANUN DEĞİŞİKLİĞİ
Diğer iki kanun değişikliği önergesi Nüfus Kayıt Kanunu ve Yargı Kanunu’na ilişkin olup Bulgarlaştırma süreci esnasında Bulgaristan vatandaşı olan Türklere zorla verilen Bulgarca isimlerin Nüfus Kayıt ve İdari Hizmetler Müdürlüğü’nün (GRAO) kütüklerinden silinmesini öngörmektedir. Bugün bir Türk asıllı Bulgaristan vatandaşının herhangi bir resmi evrak alması için başvuruda bulunmasında zorunlu olarak verilen o üç Bulgar ismi de eklenmekte. Son kabul edilen Bulgaristan anayasası ülkeyi tek ulus olarak tanımlamaktadır. Anayasa değişikliği konsensüs ile kabul ediliyor ve HÖH milletvekili merhum Prof. Dr. İbrahim Tatarlı’ının imzası var. Bulgaristan Türklerin ve Müslüman Pomakların çilesi yeni kabul edilen ana yasasından sonra başlamakta. Diktatör Todor Jivkov’un tek ulus devleti kurması hayalden çıkarak gerçek olmuştu. 1989 yılından beri özellikle asimilasyon politikasına karşı çıkarak haksız olarak ceza evlerine atılan, Belene Adası’na kapatılan ve sebepsiz evinden yurdundan sürgün edilen, 300 binden fazla Türk defalarca kendilerine haksızlık yapıldığından dolayı mahkemelere başvursalar da bugüne kadar net bir cevap alamamışlardır. AİHM Bulgaristan’da iç hukuk tükenmediğini bahane ederek hiçbir başvuruyu kabul etmemiştir. HÖH yönetimi “25 yıldan beri biz öneri veriyoruz, parlamentoda azınlığız” bahanesinin arkasına saklanmışlardır. Milletvekilleri Çetin Kazak ile Tuncer Kırcaaliev’in Bulgaristan parlamentosuna sunmak için hazırladıkları kanun değişikliklerinin sonuçlanana kadar takipçisi olacaklarına Türk ve Müslüman halkı inanmak istemekte.