DOLAR 34,3503 0.01%
EURO 37,3923 -0.02%
ALTIN 3.020,16-0,06
BITCOIN 2331284-1.21392%
İzmir
16°

AÇIK

06:06

SABAHA KALAN SÜRE

368 okunma

Hüzünlü Saray Bosna Kadınları

ABONE OL
13/07/2017 23:39
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Bölge 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından feth edilmiştir.

Boşnaklar İslamiyet’i kabul etmiş ve Müslümanlığın gerektirdiği şekilde aile yapılarını oluşturup korumaya çalışmışlardır. 1878 yılında Avusturya – Macaristan İmparatorluğuna bağlanarak ne yazık ki topraklarımızdan çıkmıştır.

 

KOMŞULARIMIZDAN ZARAR GELMEZ

 

Sırp komşularımızdan bize zarar gelmez düşüncesi ile hareket eden Boşnak kadınlarımız savaşa hazırlıksız yakalanmalarına sebep olmuştur. Çok acı tecrübeler ve bedeller ödeyerek öğrenecekleri bir kader beklemektedir maalesef Bosna’nın hüzünlü kadınlarını. 1992`de bağımsızlıklarını ilan ettikten sonra, nüfuslarının çoğu Müslüman olan Bosna şehirleri birer birer kuşatılmaya, bombalanmaya ve yağmalanmaya başlanır. Yüz binler, milyonlar evlerini yurtlarını terk eder. Geride kalanlar için ise inanılmaz katliamlar, işkenceler, açlık susuzluk ve temel gıda ve tıp malzemelerinden yoksun bir hayat başlar.

Erkekler toplama kamplarına götürülür, kimisi oralarda can verir, kimisi kaçarken öldürülür. Kimisi de elleri arkalarından bağlanarak önce haince dövülür, sonra teker teker kurşuna dizilir. Kadınlar çocukları ile birlikte ayrıca kamplara götürülüp, genç kızlara ve kadınlara hamile bırakılana kadar tecavüz edilir. Korkunç bir etnik temizlik ve aşağılamaya, psikolojik teröre maruz bırakılırlar. Saraybosna ve Srebrenitsa düşer. Saraybosna tamamen kuşatılır. Şehre giden bütün yollar, havaalanları da dahil olmak üzere kesilir… Yaşamak için gerekli hiç bir malzemenin şehre girmesine izin verilmez. “Savaş yıllarına kadar Bosnalılar, Osmanlı’dan gelme bir hoşgörü ile herkesi kendileri gibi zannetme eğilimi içinde olmuşlar. Bu zamana kadar Sırplarla ve Hırvatlarla evlenmiş, kız alıp kız vermiş, alışveriş ve iş ortaklığı yapmış, aynı yemeği paylaşmış, arkadaş olmuş, aynı okula gitmiş, komşuluk etmişlerdir”.

Ellerinde bu vahşeti durdurmak için güç bulunduranlar, bu zulmün yaşanmasına göz yumdukları için, tecavüze uğrayan genç kızların yüzlerine bakmaktan utanmalıdır. Bu utancı onlar değil, aslında olaya seyirci kalan bütün insanlık yaşamalıdır.

 

TARİH KADER DEĞİLDİR

 

Tünelden bir milyondan fazla gidiş geliş yapıldığı ve yaklaşık 20 milyon ton yiyecek, büyük zorluklar ve zahmetlerle makineli tüfekler, mühimmat sandıkları, tıbbi ve insani malzemenin Saraybosna`ya taşındığını belirtiyorlar.

Yaşanan bu katliamda;

 

Bu savaşta 200 bin ila 400 bin insan öldürüldü.

 

20 binden fazlası hala kayıp. (Yani toplu mezarlarda kimlikleri henüz teşhis edilmemiş.)

 

2 milyon kişi göç etmek zorunda kaldı.

 

20 bin ila 50 bin kadına tecavüz edildi.

 

1000 ila 2000 babası belli olmayan çocuk doğdu.

 

Bir kadının tecavüze uğraması, eşini – çocuklarını kaybetmesi ağır bir trafik kazası geçirmiş ve tüm kemikleri kırılmış gibi hissettireceğini söyleyen ruh sağlığı uzmanlarımız yaraların çok uzun yıllar boyu Bosnalı kadınlarımızın hayatında yer aldığını belirtmektedir. Yaşanan bu zulüm ve kadınlara yönelik yapılan tüm taciz ve tecavüzü şiddetle kınıyorum.

 

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP