DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

168 okunma

Hızlı Başlangıç

ABONE OL
14/09/2011 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen hafta Almanya Anayasa Mahkemesi, Yunanistan’a sunulan yardım paketinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle sunulan şikâyet dilekçelerini reddetti ve hükümet kararının anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Ancak bu durum ülkemiz Yunanistan ile ilgili tartışmaların devam etmesini engelleyemedi. Alman Hükümeti, Euro kurtarma fonunun kapsamının genişletilmesini zor bir seçimle onayladı. Ancak Şansölye Angela Merkel, koalisyon milletvekillerini henüz ikna edemedi. Hristiyan Birlik Partisi (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birliği Partisi’nin (CSU) meclis gruplarının yaptığı ön oylamada Merkel çoğunluğu sağlayamadı. Öte yandan ülkemiz Yunanistan’da geçen hafta sonunda iflasın açıklanacağı yönündeki söylentiler doğru çıkmasa da halkın öfkesi sokaklara taşmış durumda. Protesto eylemleri Selanik’e taşındı. Selanik Uluslararası Ticaret Fuarı açılışına katılan Başbakan Papandreu’yu protesto eden işçi ve memur sendikaları Selanik’te büyük bir eylem gerçekleştirdi. Ekonomik krizden çıkmanın yollarını ararken ülkemiz Yunanistan, ekonomik krizin neden olduğu siyasi protestolar karşısında zor günler yaşıyor. Ülkemizin gittikçe bir çıkmaza doğru sürüklendiği hissi tüm ülkeyi sarmaya başladı. Bu durum şüphesiz Batı Trakya Türk Azınlığı ile birlikte tüm ülkeyi endişeye sürüklüyor. Ülkemiz için kontrollü iflas dillendirilmeye başlandı. Kontrollü iflas seçeneği ise Yunanistan’ın avrodan atılarak yeniden drahmiye dönülmesi anlamına geliyor. Bu durum ise zaten kötü bir dönemden geçen halkın geleceğe dair endişelerine benzin döküyor.

 

TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ

 

Bu noktada sonuç ne olursa olsun, yani Yunanistan Euro alanında kalsın veya Euro alanından atılarak drahmiye dönmek zorunda kalsın, ülkemiz diğer seçenekleri de yok saymamalı. Ülkemiz Meriç’in ötesinde, Ege’nin karşı yakasındaki komşusu Türkiye ile işbirliğini artırmayı düşünmeli… Anavatan Türkiye’nin sahip olduğu büyük pazar ülkemizce dikkate alınmalı… Benzer kültürel özellikleri paylaştığımız anavatan Türkiye’den gelecek yatırım ülkemizi de kalkındıracaktır. Bu durum da başta iki kültürü ayna anda yaşayan biz Batı Trakya Türklerini sevindirecektir. Ülkemiz Yunanistan için kontrollü iflas tartışmalarını endişe ile takip ederken bizler için öncelikle lobiciliğin merkezi Brüksel’de olmak üzere Strazburg, Cenevre ve hatta Berlin’de hareketlilik başladı. Yaz tatilinin sona ermesi ile birlikte yoğun bir çalışma dönemine adım atmış bulunuyoruz. Lobi faaliyetleri bakımından önemli lobi merkezlerinde çeşitli kademelerde görev yapan isimler ile ikili görüşmeler gerçekleştirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bununla birlikte uluslararası düzeyde gerçekleştirilecek toplantılar için ön hazırlıklarımıza başladık. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi tarafından Varşova’da düzenlenecek İnsani Boyut Uygulama Toplantısı ile Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi’nde düzenlenecek olan Azınlık Sorunları Forumu ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ayrıca ABTTF Brüksel Temsilciliği’miz de resmi tatilin sona ermesi ile birlikte yeniden hareketlenen Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen toplantılara katılıyor. Çalışma yılının başlaması ile birlikte AP Liberaller ve Demokratlar İttifakı Grubu tarafından AP’de düzenlenen “Yunanistan’ı Yeniden Düzenlemek: Rekabetçi Ekonominin Yeniden İnşa Edilmesi” konulu toplantıya katıldık. Burada AB Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Komiser Olli Rehn’e Trakya Ekonomi Forumu’nun Batı Trakya’nın serbest ticaret bölgesi ilan edilmesi ile ilgili başvurusuna Komisyon’un yaklaşımını sorduk. Bununla birlikte Yunanistan Bölgesel Kalkınma, Rekabet ve Denizcilik Bakanı Mihalis Hrisohoidis’e Yunanistan’ın yeniden inşa edildiği bu dönemin Batı Trakya’ya yatırım yapmak için bir fırsat olup olmadığını da sorduk. Herhangi bir aracı olmaksızın birinci ağızdan elde ettiğimiz cevaplar bizler için büyük bir anlama sahip… Zira ABTTF Brüksel Temsilciliği’nin açılması ile birlikte Avrupa Parlamentosu’nda doğrudan kendi sesimizi duyurma, kendi adımıza konuşma imkânını edindik. Bu, biz Batı Trakya Türkleri’nin başarısıdır…

 

 

Sevgi ve selamlarımla.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP