LONDRA (AA) – Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) ve Filistinliler İçin Tıbbi Yardım (MAP) platformunun girişimiyle Aralık 2023 sonundan 9 Ocak’a kadar, 2 hafta süreyle Gazze’deki Aksa Şehitleri Hastanesi’nde görev yapan doktorlar Prof. Dr. Nick Maynard, Deborah Harrington ve James Smith, İsrail bombardımanı altındaki bölgede yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
İngiltere’nin Oxford kentinde cerrah olarak görev yapan Maynard, Mısır’ın başkenti Kahire’den Gazze’ye bir günlük yolculuğun ardından ulaştıklarını dile getirerek göreve başladıkları günün Noel (25 Aralık) olduğunu belirtti.
Maynard, Gazze’ye girdiği andaki ilk gözlemini “Refah Sınır Kapısı’ndan geçtikten sonra bizi etkileyen ilk şey, yerinden edilmiş insanların oluşturduğu aşırı kalabalıktı. İnsan ve eşyayla dolu yüzlerce araba ile insan ve eşyayla dolu yüzlerce eşek arabası gördük.” sözleriyle ifade etti.
İsrail’in saldırılarının başlangıcından bu yana Gazze’dekilerle görüştüğünü ve kendisini göreceklerine hazırladığını kaydeden Maynard, “Ancak gördüklerim, görmeyi hayal ettiğimden çok daha kötüydü. Aksa Şehitleri Hastanesi’nde mesleki kariyerimde görmeyi hiç beklemediğim en korkunç yaralanmaları gördüm.” diye konuştu.
Maynard, çok sayıda ölümcül yanığı olan, uzuv kaybı yaşayan, göğüs ve karın bölgesinde ölümcül patlama yarası taşıyan çocuk gördüklerini belirterek “Dünyadaki cehennem gibiydi.” dedi.
“Yatak veya sedye olmadığı için yerde müdahale ettik”
İsrail’in sistematik biçimde Gazzelileri ve Gazze sağlık sistemini hedef aldığına dikkati çeken Maynard, “Tüm dünya birlikte hareket eder ve İsrail’i ateşkese zorlarsa Gazze ayağa kaldırılabilir.” dedi ve uluslararası toplumun Gazze’ye yeniden inşa için destek vermesi gerektiğini söyledi.
Gazze’de şahit olduklarını ve unutamayacağı anları anlatan Maynard, şunları kaydetti:
“Ameliyathanelerde kaynaklar çoğu durumda kısıtlıydı. Bazen su olmuyordu ve elimizi alkollü jellerle temizliyorduk. Çoğunlukla ekipman ve kıyafet eksiğimiz vardı. Bazı günlerde ciddi yanıkları ya da uzuv kayıpları olan çocukları tedavilerde kullanacağımız ağrı kesiciler olmuyordu. Acil serviste yerde yatan 6 yaşında bir çocuk gördüm. Hiçbir doktor ilgilenmemişti. Öylece bırakılmıştı. Etrafında ailesi yoktu ve çok üzücü yanıkları ve tedavi edilmezse çok hızlı ölümcül olabilecek açık bir göğüs yarası vardı. Hemen resüsitasyon alanına götürdük. Yatak veya sedye olmadığı için yerde müdahale ettik.”
Maynard, Gazze’den ayrıldıkları gün çocuğun hala hayatta olduğunu sözlerine ekledi.
“Hastanenin kapasitesi yüzde 300 doluydu”
Kadın doğum uzmanı Deborah Harrington da hastanedeki durumla ilgili, “Ne kadar korkunç olduğunu anlatamam.” diyerek sadece hastane binasında değil etrafında da bakıma muhtaç insanların bulunduğunu söyledi.
Her yerde çadırlar ve barınaklar kurulduğunu belirten Harrington, çok fazla çocuğun hastaneye getirilmesinin kendisini en çok etkileyen şey olduğunu kaydetti.
Harrington, “Çok fazla çocuk, kötü yanıklar, travmatik uzuv kayıpları ve korkunç yaralarla geliyordu ve hastane ekipmanları bu tür toplu girişler için yetersizdi.” dedi.
Gazze’nin içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının tek çözümünün acil ateşkes olduğunu vurgulayan Harrington, “Aksa Şehitleri Hastanesi’ne gelen vakalar baş edilemeyecek seviyedeydi. Triyaj, bu seviyede daha önce görülmemiş ciddiyette hareketle baş edemiyordu. Hastanenin kapasitesi yüzde 300 doluydu. Çoğunlukla da çok korkunç yaralanmalarla gelenler olmak üzere her yerde tedavi bekleyenler vardı. Buna ek olarak hasta yakınları ve yerinden edilmiş insanlar da vardı. Hastanenin insan bulunmayan tek bir santimi bile yoktu.” diye konuştu.
Hastane çevresindeki İsrail saldırıları nedeniyle daha önce defalarca yerinden edilen kişilerin yerlerini yeniden değiştirmek zorunda kaldıklarına dikkati çeken Harrington, “Ancak tahliye edilemeyecek insanlar da vardı. Onları taşımak çok fazla sayıda ambulans ya da otobüs gerektiriyordu. Hastaneyi tahliye etmek için günler sürecek büyük bir çaba lazımdı. Bunlara yoğun bakımda yatan ve tahliye edilemeyecek kişiler dahil değil. Tahliye edilseler bile onları götürecek başka hastane yoktu çünkü hepsi dolu.” ifadelerini kullandı.
Harrington, Filistinli meslektaşlarının çoğunlukla hastanede gönüllü çalıştıklarını ve defalarca yerinden edildiklerini belirterek “Filistinli ve Gazzeli meslektaşlarıma çok saygı duyuyorum. Bu şartlar altında nasıl çalışabiliyorlar bilmiyorum.” dedi.
“Hayatımda bir yetişkinde veya bir çocukta gördüğüm en ciddi yanıkları taşıyordu”
Geçmişte defalarca çatışma ve kriz bölgelerinde çalışmış acil servis doktoru James Smith, Gazze’de görev yapan 9 kişilik doktor ekibine katılanlardan.
“En donanımlı acil servis bile kabul ettiğimiz hasta sayısı ve yaralanmaların ciddiyeti karşısında müdahale yapmakta zorlanırdı.” diyen Smith, hastane çalışanlarının çoğunun başka hastanelerden gelen, yerinden edilmiş Filistinli sağlık çalışanları olduğunu söyledi.
Çoğu temel tıbbi müdahale malzemesinin bulunmadığına işaret eden Smith, “Bir gün yaralara müdahalede kullandığımız gazlı bez bitti, diğer gün ciddi şekilde acı çekenlere verdiğimiz morfin bitti. Yıllarca çok sayıda çatışmada ve insani yardım organizasyonunda çalıştım ve hastalar gördüm. Gazze’de Filistin halkının yaşadığı boyutta ve ciddiyette travmatik yaralanmalar hiç görmedim. Bu, gerçekten şimdiye kadar deneyimlediğim her şeyden daha büyük bir olaydı.” şeklinde konuştu.
Smith, deriyi ve kasları yok ederek kemiklere kadar ulaşan yanıklardan korkunç şekilde uzuvlarını kaybetmiş insanlara kadar birçok ölümcül vakaya şahit olduğunu anlattı.
Bunlardan 11-12 yaşlarındaki çocuğu hiç unutamayacağını söyleyen Smith, şunları kaydetti:
“Yanıklar nedeniyle acil servise getirilmişti. Tüm kıyafetleri ve vücudu yanmıştı. Muhtemelen patlama anında ellerinde bulunan mutfak gereçleri, patlamanın etkisiyle erimiş ve kıyafetlerine yapışmıştı. Tüm gövdesi ve yüzü yanık içindeydi. Yüz hatları tanınmaz haldeydi. Hayatımda bir yetişkinde veya bir çocukta gördüğüm en ciddi yanıkları taşıyordu. Maruz kaldığı şiddet ve yaşadığı yaralanma korkunçtu. Muhtemelen bu çocuk hayatını kaybetti. Kendisini sevk ettik ancak bunun hayatta kalabileceği bir yaralanma olduğunu düşünmüyorum.”
Muhabir: Behlül Çetinkaya
AA
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce