“İçimizde taşıdığımız cevher bilgidir”

Modern yaşamın yararlanamadığımız fayda sağlayan yollarını bulmak biraz özveriden ve disiplinden geçiyor. İnsan öyle bir varlık olarak yaratılmış ki; evreni kuşatan sonsuz karanlıktan dünyaya baktığında, küçük mavi bir gezegen içinde görünmeyecek kadar ufak bir zerre olan İnsan, bu kez O küçük mavi gezegenin içinden baktığında, dev gibi büyük olduğunu zanneden, bazen de kendini görünmeyecek kadar küçülten bir varlık olmaktan öteye geçemediğini görmektedir. İnsana bahşedilen bilmediğimiz yaşam süresi içersinde, âlemle ilgili tüm öngörülerimiz, davranışlarımız bilgiye dayanır. Esasen bilgi, inanç ve amelin de ön şartıdır. Alemdeki varlıkların tümünden ayrılan insan bu ayrıcalıklı özelliğini öğrenme ve düşünme kabiliyetini kullanmasıyla insan olmanın bilincindedir. Bu bilinç ise insanda bilgiyi, alınan nefes, içilen su gibi zihinden ve bedenden ayrılmaz bir ihtiyaç olduğu algısını uyandırır ve bilginin sürekli an ve an yaşantımızın bir parçası olduğu uyanışı doğar içimizde.  Huzur, güven, çabalanan işlerin kolaylaşması, sevgi, anlayış, dikkat kavramları hissedilir bir biçimde kendiliğinden. İnsan için önemli bir sıfat ve fazilet kaynağıdır bilgi. Özellikle İslam dini bunu emreder IKRA yani OKU. Bu anlamda Kutsal kitapların görevi ise insanı bilgi ile tanıştırmak. Fakat daha da önemlisi yeryüzüne inen en son kitap Kur’an’ın asıl hedefi, hiçbir şey bilmezken dünyaya gelen insanı olgunlaştırmak, iman derecesine ulaştırmak, olaylar karşısında düşündürmek ve akıl yürütmesini sağlamaktır. Bu kavramları Kur’an da Nahl suresi 78. ayette çok açık net bulabilirsiniz. Düşünenler için yüce yaradan insana öncelikle okumayı emretmiş ilim ve bilgiyle ilgili öne çıkan bir diğer ayette HAC suresinde 54. ayettir. Fevkalade belirtilmiştir. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? İnsanın kendini tanıması yönünde, ilim yüklü kutsal kitabımız Kur’an’da bilginin ne kadar önemli olduğunu yüce yaradan vahyetmiştir. Bilgi ne işe yarar? Öyle ya bazı insanlar için bir soru olabilir. Bilgi akıllı düşünmeye katkı sağlar. Başarı getirir. İyilik, mutluluk getirir.

KENDİNİ BİLGİYE DOYURAN İNSAN

Kendini bilgiyle doyuran insanda varlık gösterir. Bu durumda beraberinde insanda iç huzuru, sükûneti yaşatır. Kur’an cehaleti ve bilgisizliği nasıl reddettiğini MAİDE suresi 50. ayette belirtmiştir ki insanların düşünmesi içindir bu ayetler.. Yine bir ayette ENAM suresi 35. ayette fevkalade anlatılmış. Bilgi unsuru üzerinde dururken din unsurunun da bilgiyle doğru orantılı olduğunu görürüz. Bütün tarihi tecrübeler, otoriteler göstermiştir ki, bilimin kaynağında din unsuru ve onun getirdiği değerler mevcuttur. Bu konu da bilim adamı Einstein “ilimsiz din karanlık, dinsiz ilim ise topaldır” diyerek ilmin hedefine ulaşması için dini değerlerle beslenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. İnsan ve toplum açısından tarih bilmek önemlidir. Geçmiş toplumların yaşadıkları olaylar bugün bize tarih olarak nasıl geçmiş ise, Türkiye’nin güney doğu sınır komşusu olan Suriye savaşının ve savaştan kaçıp bugün (2014 yılı) Türkiye’ye sığınan onbinlerce insanın gelecek yüzyıllarda tarih sayfalarına girmeye hazırlanan bir başka dramı olarak,  gelecek nesiller tarafından bugün bizim okuduğumuz gibi onlarında, “geçmiş toplumların yaşadıkları olaylar” diye bahsetmesi olağan bir gerçeğe dönüşecektir. Evet her geçmiş olaylar, geride bırakılan miraslar, davranışlar, ibretlerle doludur.  Anlayış gücümüzün karşısında bütün bunların nesiller sonrasına intikal ihtimallerini ortadan kaldırmak her bir insanın bilgili olmasına dayanıyor. Sahip olunan bilginin bencillikten uzak durarak insanlık adına ortak yaşam alanı olan dünya üzerinde demokratik bir biçimde kullanılması söz konusu olunca “bilgi içimizde taşıdığımız cevherdir”.

Kaynak Kitap; DİB yayınları 2011