Karlıova’ da bulunan Kurşun Cami’nin Müftülüğe iade edilmesi davası göründüğü mahkeme binasının önünde başlayan protestolar taşlar, cam şişeler ve sis bombaları atılarak caminin esas sahipleri olan Türklere iade edilmesi için ırkçı Bulgarlar ortalığı birbirine kattılar. Olaylardan sonra Karlıova Belediyesi Osmanlı’nın, Bulgarlara sözde soykırım yaptığını gerekçe göstererek deklarasyon yayınladı. Deklarasyonun yayınlanmasından sonra Filibe’de 3 bin kişiye yakın ırkçı bir grup Filibe Türk Konsolosluğu binasının önünde hakaret dolu slogan attıktan sonra merkezde bulunan Cuma camiine saldırıda bulundu. Irkçı grup caminin iki katın cam çerçevesini taş atarak yere indirdiler. Karlıova’da ve Filibe’de olaylar cereyan ederken Bulgaristan parlamentosunda seçim yasası görüşülmekte ne yazık ki günün koşullarına göre seçim yasası kabul edilmekte. 24 yıldır hala sisteme oturtulmuş bir seçim yasası yok. Hangi hükümet gelirse gelsin seçim yasasını ülkede yaşayan Türklerin aleyhine kabul edilmekte. İlk olarak AP seçimlerinde AB ülkesinde ikamet etmeyen Bulgaristan vatandaşların oy kullanma hakları ellerinden alınmış oldu. İkinci sırada yerel seçimlerde zorunlu ikamet yasası getirildi bu demek ki oy kullanacaklar seçim gününe altı ay kala ülkeyi terk etmemiş olacak. Zorunlu ikamet yasası yine Türklerin aleyhine kabul edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nde ikamet eden Bulgaristan vatandaşları vergilerini ödemelerine rağmen belediye başkanı ve muhtar seçimlerine katılamamakta ve oy kullanma hakları ellerinden alınmakta.
SİTEM ETMEKLE YETİNDİ
Bulgaristan parlamentosunda seçim yasası görüşmelerinde HÖH seçim propagandası sırasında Bulgarca haricindeki dillerde tercüman yardımı yapılması için yasa teklif edildi. BSP, GERB ile ATAKA oylarıyla Bulgarca dil hariç propaganda esnasında tercüman kullanmak suretiyle yapılabilmesi öneri kabul edilmedi. HÖH Başkanı Lütfü Mestan tribünden yasa ırkçı yasası olarak değerlendirdi ve AB ülkelerinden Bulgaristan azınlıklara karşı tutumunu ifade etmiş oluyor diye sitem etmekle yetindi. Genç milletvekili Hüsyin Hafızov tribünden ”Ben hür yaşamak istiyorum gerekirse hürriyetim için bedel ödemeye hazırım” örnek olarak daha önce ceza evlerinde yatan birkaç Türkün ismini de saydı. Ahmet Doğan ismini de söylemeye unutmadı. Hafızov’un haklı konuşmasından sonra parlamento oturum salonunu GERB ile ATAKA milletvekilleri protesto ederek terk ettiler. Bulgaristan AB üyeliğine kabul edilmezden önce AB’den özellikle insan hakları komisyonu en az sekiz kez Bulgaristan’ı ziyaret ederek HÖH yöneticileriyle görüşmeler yaptılar. Her seferinde Bulgaristan devletiyle Türk azınlığının hiçbir sorunu olmadığı söylenmişti. Bulgaristan’da yaşayan Türkler ülkenin AB üyelik yolunda hiçbir engel yaratmamıştı. Ne yazık ki bu gün Bulgar devleti Türklere karşı eski tutumunu aynen sergilemektedir. En basit anayasal hakları olan anadilde propaganda yapılmasına bile müsaade edilmemektedir.
HABERLER
6 saat önceHABERLER
6 saat önceKÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önce